Ruslar Çeviri Fransızca
2,383 parallel translation
Logan'ın Rusları nasıl ikna ettiğini hâlâ öğrenemedik mi?
Vous avez trouvé comment Logan a convaincu les Russes de rester?
- Elimde, Hassan'ı öldüren teröristlerinin Ruslar tarafından para aldığını ve bunu Rusların yaptığını gösteren bir video kaset var.
- J'ai un enregistrement vidéo. Elle révèle que les terroristes qui ont tué Hassan ont été aidés par des agents russes.
Asıl konu Rusların örtbası ile ilgili.
Il s'agit de dévoiler le complot des Russes.
Ayrıca kocasının ölümünde Rusların parmağı olduğunu öğrenirse Dalia Hassan anlaşmayı asla imzalamayacaktır.
Si Dalia Hassan apprend que les Russes sont liés au meurtre de son mari, elle ne signera jamais.
Olayın içinde Rusların da olduğunu.
Que les Russes sont impliqués.
Eşimin ölümünde Rusların parmağı olduğunu biliyordun ve bir şey söylemedin?
Vous saviez que les Russes étaient impliqués et vous n'avez rien dit?
Ruslar Amerikan topraklarında başkanlarına suikastı savaş nedeni olarak görürler.
L'assassinat du président russe serait un acte de guerre.
Ruslar peşinden gelecektir.
Les Russes seront sur vos traces.
Ama Ruslar öyle düşünmüyor.
Contrairement aux Russes.
Rusları masaya oturtmalısın.
Vous avez amené les Russes à la table.
Görünüşe bakılırsa, Rusların anlaşma imzalanırken ağzını bıçak açmamasının farkında ;
Il connaît la réticence des Russes à signer l'accord.
Mesajları gösteriyor ki, elinde Rusları masaya oturtacak çok sağlam bilgiler var.
Ses messages indiquent qu'il détient des informations utiles qui permettraient de retenir les Russes à la table.
Basın sözcüsünün dediğine göre Ruslar çoktan TV kanallarına, niyetlerinin işi ağırdan almak olduğunu sızdırmışlar bile.
Les Russes ont donné des informations aux médias. Ils veulent se retirer des pourparlers.
Bildiğim kadarıyla, Ruslar Dalia Hassan'ın meşru halef olduğunu reddediyor ve bu yüzden, barış anlaşmasını imzalamaya yanaşmıyorlar.
Les Russes ne reconnaissent pas Dalia Hassan comme successeur légitime et ne signeront donc pas l'accord de paix.
Ruslar daha ilk günden bu anlaşmadan caymaya çalışıyor.
Les Russes ont tenté de se retirer de l'accord depuis le début.
Fakat detaylar, kesinlikle benimle Ruslar arasında kalmak zorunda.
Mais les détails devront rester secrets entre les Russes et moi.
Rusları alaşağı etmek için, yönetiminizin elinizdeki kozlar ne olmalı?
Ne laissez pas les Russes détruire ce qui fera la gloire de votre administration.
Ruslar görüşmelerden çekileceklerini açıklamak üzereydiler.
Les russes sont à 2 doigts d'annnoncer qu'ils se retirent des pourparlers.
Rusları kalmaya nasıl ikna etmeyi düşünüyor?
Comment compte t-il obtenir des russes qu'ils restent?
Ona Rusların yeniden masaya döneceğini ve barış sürecinin işlemekte olduğunu söylemek isterim.
J'aurais aimé lui dire que que la Russie est de retour à la table est que le processus de paix reprend son cours.
Hayır, söylediğine göre Ruslar onları sadece kullanıyorlarmış.
Non, il dit que les Russes les ont juste utilisé.
Dana Walsh'u biliyor. Hani şu Rusların CTU'ya soktuğu köstebek.
Il sait pour Dana Walsh, la taupe infiltrée par les Russes à la CTU.
Rusların yaptıklarını öğrenecek olursa, onu uzak tuttuğum için çok sinirlenecektir.
Si elle découvre ce que les Russes ont fait, elle serait furieuse et je serais mis a l'écart.
Rusların olaydaki bağlantısı...
L'implication des Russes...
Ruslar onu aylar önce CTU'ya soktular.
Les Russes l'ont fait rentrer à la CAT il y a quelques mois.
Ruslar onu kabul etti ve anlaşmaya destek sözü verdiler.
Les Russes l'ont accepté et soutiennent le traité.
Başkan Hanım, Ruslar anlaşmayı yok etmek için uğraşıyorlarmış.
Madame la Présidente, les Russes ont tenté de détruire le traité.
Benim istediğim Rusları masada tutabilmek.
Ce que je veux c'est maintenir les Russes à la table des négociations.
Rusları masada tutabilirsem, nesillerdir savaştan başka bir şey bilmeyen bir bölgeye barış getirebilirim.
Si je garde les Russes à la table, je peux apporter la paix à une partie du monde qui n'a connu que la guerre depuis des générations.
Kocasını Rusların öldürdüğünden haberi var mı? Bunu bilse o anlaşmayı imzalar mı sanıyorsunuz?
Pensez-vous qu'elle serait prête à signer ce traité si elle savait que...
Rusların ne zaman saldıracağını bilemezsin.
Vous ne savez jamais quand les Russes vont envahir.
Ruslar.
Les Russes.
Rusların sana ulaştığını öğrendik.
On nous dit que les Russes vous ont approché.
İş arkadaşlarından biri Ruslar için çalışıyor.
Un de vos collègues travaille pour les Russes.
- Ruslar'a.
Pour accueillir les russes.
Ruslar Moskova'da, Leningrad'ta, Kiev'de..
Les Russes les attendent pour créer des écoles.
Emmett, Ruslar Kızıl Şafak usulü saldırırsa diye saklıyordu.
Emmett en gardait au cas où les Russes auraient attaqué. Et un talkie-walkie.
Ruslar hakkındaki kehanet gerçekleşecek.
La prophétie à propos des Russes qui arriveront.
Silahlarınızı götürdüğümüz Ruslar mı?
Ceux à qui on a fait passer vos armes?
Silahlarınızı götürdüğümüz Ruslar mı?
Ceux... a qui ont a apporté les flingues pour vous?
Dikkatle bakarlarsa Ruslar hemen anlar.
S'ils y regardent de près, les Russes vont le voir.
Ruslar sizi görürse, Jimmy'i öldürürler.
Si les Russes vous voient, ils tueront Jimmy.
Sen de takımını, Rusların peşindeymişsiniz gibi yollarsın.
Envoyez votre équipe, faites croire que vous voulez les Russes.
Ruslar için arama emri çıkartın.
Envoyez un avis de recherche.
Ruslar 20'yi zorluyor, ve eğer ufak bir ücret daha öderseniz uzay yürüyüşünü bile tecrübe edebilirsiniz.
Les Russes en demandent 20, et si vous payez un extra, vous faites une sortie hors de la navette.
Kim, Ruslar falan mı geliyor?
- Les Russes?
Ruslar, Jamaikalılar birbirine girmişti.
Les Russes et les Jamaïcains devenaient violents.
Dosyada SVR'de * Ruslar için bilgisayar programcısı olarak çalıştığı yazıyor.
Son dossier dit qu'il a travaillé comme programmeur pour le SVR russe.
Ruslar tabak kırmazlar.
Les Russes ne lancent pas d'assiettes.
Kitabın Rusların eline geçmemesi her ikimizinde yararına değil mi?
Notre intérêt commun est que les Russes ne trouvent pas ce livre, non?
Ruslar.
Russes.