Rwanda Çeviri Fransızca
181 parallel translation
Swaziland'dan Hercules tipi bir kargo uçağıyla havalanacağız ve Ruanda üzerinde atlayacağız.
Nous décollerons du Swaziland et nous sauterons de l'avion Hercules pour le Rwanda.
Burundi ve Ruanda bizi kabul etmez. Zambia da çok uzak.
Le Burundi et le Rwanda nous refuseront.
Eğer ölürse, eğer ölürse bir sonraki işin Ruanda'da mızrak saymak olur, anlıyor musun?
Et s'il meurt, tu vas te retrouver au Rwanda à compter les sagaies! Vu?
Bu dağlar öyle uzaktır ki, araştırmacı arkadaşımızın apandisi tuttuğunda Rwanda'da yaşayan Amerikalı arkadaşı Roz Carr olmasaydı, ölmüş olacaktı.
les luxuriantes hautes terres... d'Afrique Centrale, si reculées, que notre dernier chercheur y serait mort... d'une appendicite... s'il n'y avait eu Roz Carr... une Américaine du Rwanda, pour le conduire à l'hôpital.
İki gündür Roz Carr'a ulaşmaya çalışıyorum.
Depuis 2 jours, j'essaie de trouver Roz Carr, au Rwanda. Roz Carr, vous connaissez?
Dr. Leakey : Yeniden başlıyoruz bu defa sivil savaşın olmadığı, Rwanda tarafından.
Dr Leakey, nous repartons à zéro... et cette fois, à partir du Rwanda, où il n'y a pas de guerre civile.
Rwanda, Nairobi, Londra ve New York'un çoğunluğu da biliyor.
Comme le Rwanda, Nairobi, Londres, New York.
Eve dönüyor. Eski bir profesörümüzün Ruanda'da asıImasına izin veremezdik.
Nous ne voulons pas qu'un de nos professeurs soit pendu au Rwanda.
Ruanda'da cinayetten tutuklandınız.
Au Rwanda, on vous a condamné pour meurtre.
Golan Tepeleri, Gazze Şeridi Ruanda, Haiti Bağdat ve evrendeki diğer boktan yerlerin hepsinde biz varız.
Les collines du Golan, la bande de Gaza, le Rwanda, Haïti, Bagdad, le moindre trou sur la planète, on y va. Parce que ça nous fait plaisir?
Hani Rwanda?
Où est le Rwanda?
- Neden sıçtığımın Ruanda'sına geri dönmüyorsun?
Retournez au Rwanda pour vous refiler
Ruanda'da felaket olmuş!
- Bordel! Quelle merde au Rwanda.
Benim şahit olduğum en akıl almaz durum, Ruanda'daydı.
La situation la plus incroyable que j'aie jamais vécue, c'était au Rwanda.
- Rwanda'da kriz. "
Crise au Ruanda. "
Sanırım Rwanda'da yılda iki hafta yetim çocuklara bakman vicdanını rahatlatıyordur.
Ces deux semaines par an passées à t'occuper d'enfants rwandais... font des merveilles pour ta conscience.
- Hiç rwanda'y duydun mu?
- Tu connais le Ruanda?
- Evet, rwanda'y duydum.
- Oui, je connais.
Ruanda'daki soykırımdan, Ortadoğu'daki aralıksız kavgaya. Oradan Bosna'daki karmaşanın korkularına.
Du génocide du Rwanda aux combats incessant du Moyen-Orient, en passant par les horreurs en Bosnie...
Rwanda bizim Hutu toprağımızdır.
Le Rwanda est notre terre hutue.
Bugün Ruanda için güzel bir gün, ve Afrika'nın tümü için.
C'est un grand jour pour le Rwanda et pour toute l'Afrique.
Çalılığı temizleme zamanı, Ruanda'nın sevgili Hutular'ı.
Il est temps de faire le ménage, bons Hutus du Rwanda.
Beyefendi, bir numaralı hatta Ruanda'daki Mille Collines'den bir çağrı var.
Un appel des 1000 Collines, au Rwanda sur la une.
Bir BM kaynağından alınan bilgiye göre, Güvenlik Konseyi'ndeki Amerikalı ve İngiliz temsilciler tüm BM Barış Gücü'nün Ruanda'dan çekilmesi için kulis faaliyeti yapacak.
Selon une source de l'ONU, les Américains et les Anglais du Conseil de sécurité font pression pour le retrait des casques bleus du Rwanda.
Hiçbiri için Ruanda'nın tek bir oyluk değeri yok.
Le Rwanda ne vaut aucun vote, pour eux.
Ruanda'dan, yardımsever ajanslar isyancı Tutsi ordusunun keskin yükselişinin, Hutu mültecilerini Kongo'ya doğru tahliye ettiğini bildiriyor.
Au Rwanda, des organisations humanitaires signalent qu'une rapide avancée des rebelles tutsis a causé l'évacuation massive des réfugiés hutus vers le Congo.
Ruanda'lı mülteciler bile o boku yemez.
Même les réfugiés du Rwanda n'en voudraient pas.
Evet, Kongo ya da Rwanda'daki savaş için...
Oui, pour la guerre, au Congo ou au Rwanda...
Asırlar boyu, Hutular, Rwanda'lı Tutsi ve Twalar aynı kültür, dil ve dini paylaştılar.
Pendant des siècles, les Hutus, les Tutsis et les Twas du Rwanda ont partagé la même culture, la même langue et la même religion.
1916'da, Belçika Almanya'dan Rwanda'nın kontrolünü aldı ırkçı sınıflandırma ve sömürgeye dayanan sert bir koloni sistemi kurdu.
En 1916, la Belgique prit le contrôle du Rwanda à l'Allemagne et instaura un système colonial rigide fait de classification et d'exploitation raciales.
1959'da Belçikalılar, Rwanda'nın kontrolünü Hutu çoğunluğuna verdi.
En 1959, les Belges transférèrent le contrôle du Rwanda à la majorité hutue.
1988'de, bu mültecilerden bazıları yurtlarını geri almak için Rwanda Yurtsever Kesim ( RYK ) isimli bir hareket başlattılar.
En 1988, certains réfugiés formèrent un mouvement rebelle appelé le Front Patriotique Rwandais ( ou FPR ) pour récupérer leur patrie.
Arusha, Tanzanya Rwanda Uluslararası Kriminal Yargıç Kurulu
Tribunal pénal international pour le Rwanda
BM varlığına rağmen tansiyon yükseliyor var olan Hutu hükumeti ve RYK olarak bilinen Rwandan Yurtsever Kuwetlerin, Tutsi isyan birlikleri arasındaki ateşkes sona ermek üzere.
La tension monte au Rwanda malgré la présence des Nations unies cessez-le-feu entre le gouvernement hutu actuel et les forces rebelles majoritairement tutsies du Front patriotique rwandais, ou FPR, est sur le point d'échouer.
Özel elçi Sekreter Yardımcısı Prudence Bushnell iki hafta once Rwanda'ya giderek Başkan Habyarimana'yı, anlaşmayı uygulamaya son kez teşvik etti.
Une envoyée spéciale, la vice-secrétaire d'Etat Prudence Bushnell, s'est rendue au Rwanda il y a deux semaines pour convaincre le président Habyarimana d'appliquer les accords.
Ama bir gün, umarım sadece Rwanda'lı yazar.
Mais un jour, j'espère qu'il y aura seulement écrit "Rwandais".
Tüm Rwanda'lılardan, bu korkunç trajediyle pes etmemelerini istiyoruz.
Nous demandons à tous les Rwandais de résister à cette terrible tragédie.
Kesin bildiğimiz şu, bir uçak düşürüldü ve Rwanda başkanı öldü.
On sait juste qu'un avion a été abattu et que le président du Rwanda est mort.
İyi akşamlar. Küçük Afrika ulusu Rwanda'da bu gece çarpışma sürüyor. Ve Amerikalıları dışarı çıkarmak için büyüyen bir ilgi var.
Des combats se déroulent ce soir dans un petit pays africain, le Rwanda, et il apparaît urgent que les Américains et les autres étrangers présents...
Rwanda'ya elzem ilgimiz nedir?
- Quel est notre intérêt vital au Rwanda?
Başkanın uçağının düşmesinden beri Rwanda'daki durum çok çabuk düzensizleşti.
Depuis que l'avion du président s'est écrasé, la situation au Rwanda est devenue très instable.
RTLM, Rwanda süt ve baldan bir ülkeydi o yılanlar kan dökmeden ewel..... ama savaşı kaybediyorlar.
Le Rwanda était un pays de cocagne jusqu'à ce que cette vermine n'y répande la violence mais nous vaincrons.
Burada benzin yok, elmas yok. Rwanda'da hiçbirşey yok.
On n'a ni pétrole, ni diamants, ni rien qui vous intéresse, au Rwanda.
Rwanda hep bizim olacak.
Le Rwanda sera toujours nôtre.
1948 Toplantısındaki soykırım tanımına göre eğer buna soykırım saptaması açısından bakıyorsanız açıkça, Rwanda'da meydana gelen ölümlerin hepsi bu şekilde etiketlendirebileceğiniz ölümler değil.
620 000 personnes massacrées... correspond à la définition de génocide de la Convention de 1 948. Si on regarde les événements à la lueur de cette définition, tous les massacres qui ont eu lieu au Rwanda ne peuvent pas être qualifiés de génocide.
Tamam, yani diyorsunuz ki, belli hareketler sonucu soykırım olur ve bu hareketlerin Rwanda'da olduğunu söylüyorsunuz.
Vous dites donc qu'il y a génocide si certains actes ont lieu, or vous dites que de tels actes ont été commis au Rwanda.
BM, ana hükumetin direndiği Kigali'nin başkenti Rwandan'ın isyankar Rwanda Yurtsever Kuwetleri'ne yenildiğini bildiriyor.
D'après l'ONU, les principaux bastions du gouvernement à Kigali, la capitale rwandaise, sont tombés aux mains des rebelles du FPR.
Rwanda Kriminal Mahkemesinde 82 şahıs yargılandı.
82 personnes ont été accusées par le Tribunal pénal international du Rwanda.
Dün akşam, bir Hutu olan Başkan Habyarimana'nın uçak kazasında ölümünün ardından Orta Afrika'daki Rwanda Cumhuriyeti'nde şiddet olayları meydana geldi.
Des violences ont éclaté au Rwanda suite à la mort du président hutu Habyarimana dont l'avion s'est écrasé hier soir.
Ama şurası açık ki, Ruanda'da vuku bulmuş bütün cinayetlerin hepsine, bu etiketi yapıştırmak doğru olmayabilir.
Ce terme n'est clairement pas d'application pour tous les massacres qui ont eu lieu au Rwanda...
Rwanda mı?
Du Ruanda? Des bactéries?