Safe Çeviri Fransızca
133 parallel translation
Çatışmaların içinde bulundum. Safe and Loft Birliğiyle çalıştım... 22 yıldır da cinayet masasındayım. Fakat siz, sorgu ve soruşturma hayatım boyunca karşılaştığım... en büyük ve en istekli yalancısınız galiba.
J'ai été gardien de la paix, vingt ans dans la Criminelle, mais dans une vie d'enquêtes et d'interrogatoires, je ne crois pas avoir vu un menteur aussi acharné que vous.
Değdi!
Safe!
Bastı! Bastı!
Safe!
İşte pas! Beyse değdi!
Safe!
The majority is guarded in the safe of the Captain.
La plupart sont dans le coffre du capitaine.
Safe Limanı.
Safe Harbor.
Evet, Safe Limanı'ydı.
C'est ça. Safe Harbor.
Oraya "Safe Limanı" deniliyor.
Ça s'appelle Safe Harbor.
"She cannot hope to keep her flower safe " No matter how hard she try " I'm a great wizard, a wizard am I
Plaignez le sort de la pauvre fille Car elle ne peut garder sa fleur C'est de l'amour le puissant sortilège
That should allow safe passage to the wormhole.
Voilà qui devrait nous permettre de traverser le vortex.
Güvenli!
Safe!
Ve, tabii, güvenli seks.
Et, bien sûr, du safe sex.
- l knew that l'd be safe'cause l'd never be alone
Un méchant ne devrait pas parler comme ça des ses sentiments
Perşembe gidiyorum. Latex Güvenli Seks Turu'na.
- Je pars jeudi sur le "Safe Sex" Tour.
Güvenli seks konferansları düzenliyor.
Elle fait des démonstrations pour "Safe Sex".
Fransa'dan gelen Beefheart hala var mı?
T'as toujours cet import français de Beefheart, Safe as Milk?
O dönemde bu temalar hakkında yapılmakta olan diğer filmler... ... Amerikada nükleer savas ... fikrini işleyen filmler.
Les autres films qui à l'époque traitaient ce sujet... l'idée d'une guerre nucléaire... ou une prise de pouvoir militaire aux USA... des films comme Fail Safe ou Seven Days in May... étaient très réalistes et assez lourds.
Güvenli sex gibisi yoktur, ne dediğimi anlıyosunuz dimi?
Rien d'mieux que le safe-sex, vous voyez ce que je veux dire?
Kollarımda güvende
Safe In my arms
"Safe Driving", asgari sigorta kapsamına fazlasıyla inanır.
Bonne Conduite croit fermement à une couverture minimum.
1-800-SAFE-DRIVING.
1-800-RTE-SÛRE.
Parayı asla üstünde taşıma.Kasaya koy.
Puis lâ... ah, O.K., tu gardes jamais d'argent surtoi, hein. Tu en mets le plus possible dans le safe.
Ben kasayı boşaltacağım.
Je vais aller vider le safe.
- Ama uçağı değil. Artık Mag-Safe'ler ticari olarak da satılıyor ama piyasada pek yok. - Evet.
Mais pas l'avion.
Safe Voyage sistemini kullandığınız için teşekkür ederiz.
Merci d'avoir utilisé le système Voyage sûr. "Merci d'avoir utilisé Voyage sûr."
Söylemek doğru mu bunu?
Is it safe to say? *
Söylemek doğru mu bunu?
* Is it safe to say? C'mon, c'mon. *
A safe, confidential outlet with my therapist.
Un exutoire sûr, confidentiel avec mon thérapeute.
SAFE, tam olarak böyle durumlar için tasarlandı.
Safe a été conçu pour ce genre de situations.
- Onları koru.
- Keep'em safe.
NP-Güvenlik uyarmalı aramayı dene.
Essayez d'utiliser la recherche adaptative du NP-Safe.
Ben de bir kaç tane sahte Manhattans aldım. ve güvenli Sex on the Beach.
Donc voilà deux faux Manhattans et un "Safe Sex on The Beach".
Gençler, şu Julio Fonguliolar maaştan maaşa yasıyor.
{ \ cHFFFFFF } Is it safe to say? { \ cHFFFFFF } Was it right to leave?
I'm safe, Mom.
Je suis sain et sauf, Mmaman.
56. Cadde'deki Safe Haven Hastanesi'nde.
À l'hôpital Safe Haven sur la 56e.
Burakşahin Düzenleme :
{ \ cHFFFFFF } Is it safe to say? { \ cHFFFFFF } Was it right to leave? { \ cHFFFFFF } Will I ever learn?
Yalnızım, güvenli.
Il y a personne ici. C'est safe.
- "Safe House" marka. - Değiştirmek isteyebilirsin.
Tu ferais bien d'en changer.
"Safe House" ev güvenlik sistemleriyle ilgili ne biliyorsun?
Que sais-tu à propos des systèmes de sécurité Safehouse?
Safe House demiştim.
Safehouse?
İşte bu yüzden karımla ben "güvenli sözcüğü" kullanmayı bıraktık.
C'est pourquoi avec ma femme on n'utilise plus de "safe word".
- Güvenilir misin?
- Es-tu safe? - Quoi?
- Ne? Güvenilir.
- Safe?
Güvenilir misin?
Es-tu safe?
# Inebriating, leave you gaping open # # nothing's safe in oakland # # it's potent, and murder is the slogan... # Geldiğine sevindim.
Je suis content que tu sois venu.
Bu durumda da göğsü ağrıyan bir adam ve bir otobüs dolusu çocuk vardı. Ben de kararımı verdim. Çocukların renklerini düşünmedim.
I can see the blood of a thousand men who have come and gone now we grieve'cause now is gone things were good when we were young is it safe to say?
Avukatı aramasın diye 2 ay uğraştım.
{ \ cHFFFFFF } Is it safe to say?
Salak bir köpeğe değil. Bir saniye. Kendini öldürsün diye onu zorlamadı mı?
Now we grieve'cause now is gone, things were good when we were young, with my teeth locked down, I can see the blood of a thousand men who have come and gone, now we grieve'cause now is gone, things were good when we were young, is it safe to say?
Tanrım. Çok üzüldüm.
{ \ cHFFFFFF } Is it safe to say?
Ve bu harika bir duyguydu.
{ \ cHFFFFFF } Is it safe to say?
- Daha güvenli.
- Je le sais pas, parce que c'est plus safe.