Sai Çeviri Fransızca
133 parallel translation
Hop Sai'den geçip gitseydiniz daha iyi olmaz mıydı?
N'aurait-il pas mieux valu les envoyer à Hop Sai?
Sai İlçesi'ndeki Joshu'da uzak ve büyük bilinen Kunisada Köyü'nde az kazanan, Chubei adında bir köylü yaşardı.
En Joshu, notre pays Est un village célèbre, Kunisada Là, vit un paysan du nom de Chube
Şeyh Halud'u fethet.
Conquérir le Sai-Hulud.
"je ne sai quoi" durumu, yani özel bir çekiciliği vardır.
quelque chose de très spécial chez une jeune carotte bien ferme.
Sai'yi kaybettim.
J ´ ai perdu une épée.
SAI WAN YETİMHANESİ
ORPHELINAT DE SAI WAN
Lang-Sai kauçuk alanı Hindiçin'in en büyük on tanesinden biri haline geldi.
La plantation de caoutchouc est devenue l'une des plus grandes d'Indochine.
Dinle beni, Sai-Fong, Hong Kong'ta öleceksin.
Sai-Fong, tu mourras à Hong Kong.
Ve sen doğduğunda, sana Sai-Fong ismini verdim, yani bir kız ismi.
Quand tu es né, je t'ai appelé Sai-Fong. Un nom de fille.
- Onun yaptığından emin değilim.
- Je ne sai pas si il l'a fait.
- 1979'da, Sai Baba adlı bir gurunun yoktan yiyecek yarattığına şahit oldum.
En 1979, j'ai vu un gourou, Sai Baba, faire apparaître un festin à partir de rien.
Nasıl yardım edebilirim bilmiyorum.
Je ne sai pas comment t'aider.
Ona, sai'lerin nasıl kullanıldığını öğretmemi istiyor.
Que je lui apprenne à manier les saïs.
Ama SaIı günü geri aImaIıyız..
"A ton tour, mais rends-les avant mardi."
- SaIı mı?
Mardi?
SaIı günü her zamanki köşede benimIe buIuşmaIarını söyIe. Tamam.
Donnez-leur rendez-vous à l'endroit habituel, mardi.
GeneIde saIı geceIeri geImezdin.
Tu ne viens pas le mardi soir.
Sai ha?
Sai t'as dit.
Sai, Tempou devrimi hakkında bir şey biliyor musun?
Sai, tu connais, "La réforme de Tempo"?
( Komoku = 3-4 noktası veya yıldız demektir ) 17.. Sai. Mutlu olmadın mı?
Sai, es-tu vraiment si heureux?
Memnun oldun mu Sai?
Tu es content maintenant?
Sai, seni rahatsız ettiğimiz için kusura bakma.
Sai, désolé que nous te tracassions.
SAI güldüğü zaman nasıl görünüyor?
À quoi ressemble Sai quand elle sourit?
SAI'nin etrafını sarılı görünce, WIFE gülümsedi...
Voir Sai entourée, Wife sourire...
Ben, SAI için konuşmuyordum.
Je ne parlais pas pour Sai.
Çalışıyordu, ve SAI'yi kendi başına büyütmüştü.
Nous avons trouvé un appartement, et nous avons commencé à vivre ensemble tous les trois.
O çok tatlıydı, adeta acı vericiydi.
Sai arrivait à m'aimer aussi, et nous étions heureux.
Güçlü olmak nedir, nazik olmak nedir?
Je l'ai étranglée. Et Sai?
Ve SAI?
Elle ne me parle plus.
SaIı?
Mari?
Kamp kurduktan sonra sıvışaIım.
On se défilera en douce plus tard.
AraIarına karışaIım.
Mélangeons-nous.
Fujiwara No Sai
Hujiwarano Sai.
Sai?
Sai?
Sai
Sai.
Onlar sadece SaIı.
C'était mon mardi.
- Ne olduğunu sonra mı tartışaIım?
Vous m'expliquerez plus tard?
Onun adı SAI.
Elle, c'est Sai.
SAI?
Sai?
SAI'ye içten davranmayı deniyorum.
J'essaie d'être gentil avec Sai.
SAI, bizimle yemeyecek mi?
Sai ne mange pas avec nous?
SAI nasıl?
Comment va Sai?
SAI...
Sai...
SAI.
Sai.
Senin SAI...
Votre Sai...
SAI'nin mi?
À Sai?
SAI burda değil mi?
Sai n'est pas là?
SAI.
Doctor.
SAI.
Doctor!
Birisini öldürdüm
J'ai tué la mère de Sai.
SAI'nin annesini öldürdüm.
Elle travaillait, et élevait Sai toute seule.