Sami Çeviri Fransızca
206 parallel translation
Bu yanlış anlama size pahalıya patlayacak!
- C'est unmalentendu qui va vous coûter cher. - Sami!
Ailemi rahat bırakın, yoksa polis çağıracağım!
Lâchez mon Sami, ou j'appelle la police.
Sami soyundan geliyorum.
Je suis issu d'un milieu sémite.
Onunla tatlı dille konuş, Sami.
Baratine-le, Sami.
Samuel Schwartz! Mordechai'ın oğlu, Sami!
Shmuel Schwartz, le fils de Mordécha ¨ i,
Sami Schwartz bizden biridir. Gerçek bir komünist!
Sami Chwartz est des nôtres, un ami, un vrai communiste!
Sami Schwartz, parti 1 numaralı vagonun Sovyet sekreteri olmana karar verdi.
Sami Schwartz, le Parti te nomme Secrétaire du Soviet du Wagon no 1.
Sami'yi rahat bırak! Anlamadın mı daha?
Yossi tu laisses Sami tranquille!
Sakin ol! Seninle zaten evlenemem, ben partiyle evlendim! Artık müsait değilim, anladın mı?
Garde ton Sami, je vais l'expulser du Parti... je ne veux plus t épouser, j'ai épousé le Parti... je ne suis plus libre, moi!
Bir oğul kaybettim, Sami komünist oldu. Ben de kafayı yemek üzereyim.
Déjà qu'il n'y a plus de fils mon Sami est communiste... et quand à moi, Schwartz j'ai Toutes les chances de devenir fou...
Sami, bizimle gel!
Sami, viens.
Sami, öz oğlum bile!
Pas même Sami, Mon propre fils!
Baba, sen haklıydın! Sami ile bitirdim.
Papa, tu avais raison, j'ai quitté Sami.
Bester'la neden bu kadar sami miydiniz?
Pourquoi copiner avec Bester?
Şanslı günündesin, ufaklık.
C'est ton jour de chance, Sami.
- İngilizce konuş. Sami Fransızca bilmiyor.
En anglais, Sami ne parle pas français.
Hey, Sami. Televizyona çıkmışsın.
Hé, Sami, tu veux la télé?
Polis Sami Zarhouni'yi Sophie Grier cinayetiyle ilgili sorgulamak için arıyor. Ne?
Sami Saahoni serait mêlé au meurtre de Sophie Grear.
Polis Sami Zarhouni'nin Grier'ın odasına girerken otel müdürü tarafından görüldüğünü açıkladı.
La police a confirmé que Saahoni a été vu en train d'entrer dans la chambre du meurtre.
- Bizden birine benzeyene birinden bir cüzdan çal.
Sami, tu piques le portefeuille d'un mec qui ressemble à l'un de nous.
Sen bittin, Sami ve bunu sen de biliyosun. Bu yüzden buradasın.
T'es baisé, Sami, tu le sais et c'est pourquoi tu es là.
Sami'ye artık ölü bir adam olduğunu söyleyin.
Tu aides Sami, tu es mort.
Afro-Amerikan, Sami-Amerikan Kadın-Amerikan'la yaşamaya zorluyorlar beni gene!
Ils me font cohabiter avec un Afro-américain, un Sémite-américain et une femme américaine.
Efendi Garth, anti-Sami sinagogundan.
Ancien Garth, de la synagogue antisémite.
Yahudiliğin anti-Sami diye bir mezhebi olduğunu daha önce duyduğumu sanmıyorum.
Je n'avais jamais entendu parler d'une branche antisémite dans le judaïsme.
Biz izciler Yahudiliğin her mezhebine saygı duyarız efendi, ama senin anti-Sami sinagogun çok tuhaf!
Nous acceptons toutes les représentations du judaïsme, mais votre synagogue antisémite est par trop étrange.
Bu senin gecen olacak, ve anti-Sami Yahudiler bir kez daha dünyaya hükmedecek.
Et les Juifs antisémites domineront à nouveau le monde!
Ancak New York Sami Tanrılarının kanunlarını uygulamaya başlarsa onu yakalayabiliriz.
S'il existe une loi contre les bons samaritains, OK.
Sami ve Fiskardo'nun katliamlarını gördük... gerisini Allah bilir.
On a eu des massacres à Sami, Fiskardo... Dieu sait ou encore.
Aslında ifade doğru değil, Yahudileri sadece Sami insanları olarak görmek gerek,..... ama kendi gayelerimiz için, Anti-Yahudi olan kişiyi yahudi'den nefret eden..
Ce terme est imprécis car les Juifs ne sont qu'un des peuples sémites. Mais en pratique, nous dirons qu'un antisémite est quelqu'un qui hait ou est contre les Juifs.
Sami. Odama gelmek ister misin?
Sami tu veux venir dans ma chambre?
Sami! Gelir misin? Alette bir sorun var!
Tu peux venir, on a un problème avec la machine.
- Sami.
Excuse-moi!
- Sami?
- Ben oui.
Polisi mi aradın?
Tu as appelé la police? Sami...
- Sami. Ne oldu sana?
Qu'est-ce qui t'arrive?
Lamia, Sami ile sözlendi.
Lamia est destinée à Samy.
Senin kızın Sami ile sözlendi.
Ta fille est promise à Samy.
Karşı taraftaki kuzenim Sami ile evlenecekmişim.
On veut me marier à mon cousin Samy, qui est de l'autre côté.
Sami nasıl?
Comment est Samy?
Oğlum Sami erkeklerin en güçlüsüdür.
Mon fils Samy est le plus fort des hommes.
Selam, Sami.
- Salut, Samy.
Sev beni, Sami!
Aime-moi, Sami!
- Hadi, ver şu topu, evlat!
- Allez, donne-la moi, Sami!
Sami.
- Qu'est-ce que tu fais?
Sami!
- Sami! Sami!
Sami nerede?
Où est Sami?
Neyin var?
Sami...
Benim.
C'est moi. - Sami?
- Sami.
- Sami... - Oui.
Sami?
Sami?