Sane Çeviri Fransızca
23 parallel translation
Bu iyiliği haketmiyorum. Hanımın kızı sane ne diyorsa onu yapmalısın.
Mademoiselle Yukiko s'inquiète pour toi.
Sane dedim seninle görüşmem artık iyi bir fikir değil.
- C'est pas une bonne idée de se voir.
Sane ne oldu böyle, Jupp! Ateş etsene, kahrolası!
Qu'est-ce qui ne va pas, Jupp?
İşte sane gerçek pastırma ve salatalı sandviç makinası.
Ça sera le top des machines à faire des sandwiches.
Sane gelme dememe rağmen kiliseye geldin.
Tu viens à l'église malgré mon refus.
Evet, güzel çocuk... Eğer Hugo dostumuzun gelip yüz şeklini değiştirmesini istemiyorsan....... sane tavsiyem onu bana vermen olacak.
Aussi, mon mignon... si tu ne veux pas que Hugo ici présent te refasse une beauté... je te conseille de me céder la chose.
- Silahları yapmanda sane kim yardım etti?
- Qui t'a aidé à faire les armes?
Sane güvenmiştim, kahrolası.
Je t'ai fais confiance, merde.
Sane anlatmam gereken birşey var.
J'ai un truc à te dire.
- Hayır, evsiz değildim seni beyinsiz götoğlanı!
Non, j'étais kas SDF, sane enhoiré!
Sane ne yaptılar böyle zavallı arkadaşım?
Que t'ont-ils fait, mon pauvre ami?
Sane ne demiştim Dirk?
Je te l'avais dit.
- DJ Spin-Sane.
- D.J. Spin-Sane.
- Evet, Spin-Sane benim.
- Oui, Spin-Sane, c'est moi.
Sane ( Sakin ) Duane artık.
C'est Sane Duane maintenant.
Sane verecek hiç birseyim yok!
Ils vont me buter si je paie pas! Je te déteste!
Sane ne oldu lan?
Qu'est-ce qui t'es arrivé?
Sane yaptırdıkları tek şey şu havluları katlamak, herneyse
Tout ce qu'ils te laissent faire, c'est plier des serviettes.
Sane Hatter ile tanıştığımdan beri kimseye bu kadar minnettar olmamıştım. Affedersiniz.
Je n'ai pas été aussi reconnaissant depuis le jour où j'ai rencontré le Chapelier sain.
Sane ne oldu baba?
Qu'est il arrivé, père?
Duymam mı karım sane önce yaptırdı.
Bien sûr. Ma femme en a eu une il y a 5 ans.
Sane güvenmiştim.
J'avais confiance en vous. Je pensais que tous les deux...
Sane ne bundan?
Que lui veux-tu?