Sapık Çeviri Fransızca
3,601 parallel translation
Sapık!
Sale pervers!
Pis sapık!
Malade!
Yeter artık, sapık herif!
Ça suffit, sale psychopathe!
Tüm konuşmaları, sadece bizimkileri değil. O kadar sapık değilim.
Ça enregistre pas que les nôtres, je suis pas pervers à ce point.
İtiraf etmeliyim ki sizi bir katil veya cinsi sapık olduğunuzu düşünmemiştim.
Je vais vous dire, je ne vous ai pas catalogué ni comme un tueur ni comme un dévient sexuel.
Sapık gibi biriydi.
Il était comme un harceleur bizarre.
Biliyorum kendimi kaçık bir sapık gibi gösterdim ama artık önemsemez oldum.
Et je sais que je viens de me faire ressembler à une sorte de folle harceleuse, mais je m'en fiche.
Sapık!
Pervers!
10 davanın 9'unda genelde sapık eleman katil çıkar.
Neuf fois sur dix, c'est le pervers le coupable.
Seni iğrenç sapık.
Sale pervert
Yok, ciddi söylüyorum. Çekişen insanlarla dolu bir sürü eyalet var. Bana göre hepsi sapık.
ces pervers.
Hem çalışan hem de sapık.
Un employé et un pervers.
Şu sapık ( psycho )'daki gibi okunmayan harflerden biri mi?
C'est une lettre muette, genre "hôpital"?
Bazen Howard ile kalbi teklemiş gibi yapıyoruz ve ben de seksi kardiyolog oluyorum. Esas sapık kısmı da, sigortasına dâhil olmamam.
Avec Howard, on imagine parfois qu'il tachycarde et que je suis une cardiologue, à la fois non conventionnée et non conventionnelle.
Hadi ama o tatlı, masum kıza karşı ne tür bir sapıklık yaptın sen?
Dans quel genre de perversion dégoûtante as-tu tenté d'entraîner cette innocente fille?
Çarpılmadan önce o sapık ona ne verdiyse onunla savaşıyormuş.
Ce que cette raclure lui a donné l'a attaqué, avant qu'elle soit percutée.
Hangi sapık, başkasının mektuplarını saklar ki?
Quel genre de saligaud garde le courrier de quelqu'un d'autre?
Sapık!
Branleur!
Sapık herif!
Putain, t'es malade!
Sapık denir ona.
On appelle ça un pervers.
Sapık.
Pervers.
Hey, sapık!
Salut, cinglé.
- Selam sapık, naber?
Salut, cinglée.
- Hey, Sapık orada mıydı?
- Ou une médaille de guerre. - Tu as vu cinglé là-bas?
Toplam kaç kadına araştırma adı altında yarı-sapık takipçilik yaptın?
Combien d'autres femmes avez-vous à moitié espionné au nom de la recherche?
Ben Phil Dunphy ve sapık değilim.
Je m'appelle Phil Dunphy, et je ne suis pas un pervers.
Hadi ama, sapık herif.
Vraiment? T'es un pervers.
Ama Leo, Willa'ya bunu sorduğunda, Willa ona sapık dedi.
Mais quand Leo a questionné Willa, elle l'a traité de pervers.
- Sapık Stu mu?
Pervy stu?
Bunu mu istiyorsun, sapık herif!
C'est ce que tu veux, espèce de malade?
Sapık kuzen Ed'i Barishelar'la beraber oturtamayız!
Non, non, non! On ne peut pas mettre cousin Ed à côté des Barish!
Videomu izleyen bir sapık bana şaka yapıyor diye düşünmüştüm ama fotoğraflarını gönderdi.
Quoi? Au début j'ai cru qu'il s'agissait d'un idiot de YouTube qui me faisait une blague, mais ensuite il m'a envoyé une photo d'eux en guise de preuve!
Bir kadın, bir anne olarak korkunuzu anlıyorum ve bu Makaslı Sapık'ın mağduru olduğunu düşünen veya bu kimliğe uyan birini tanıyan herkesin 911'i aramasını rica ediyorum.
En tant que femme, parent, je comprends vos peurs, et j'appelle toutes celles qui auraient pu être victime du rôdeur à la cisaille ou qui pourraient avoir des informations concernant son identité, à appelez le 911.
Makaslı Sapık... şimdiden bir isim taktılar.
Le rôdeur à la cisaille, ils lui ont déjà donné un nom.
Evet, gaz çıkartamama sorunum var, sapık.
Oui, j'arrive pas à évacuer les gaz, perverse.
Tekerlekli sandalyedeki sapık hiç değişmeyecek..
C'est pas un taré à roulettes qui changera ça.
Artık, beni bir tür sapık sanıyor.
Maintenant elle pense que je suis un genre de harceleur cinglé.
Bir de takipçi sapık çıktın demek. Tavşan Kardeş'e ne oldu?
Super, vous êtes un harceleur.
Şimdi sapık kim oldu?
Maintenant qui est l'harceleur?
Bana sapık dedi ve gitti.
Elle est devenue hystérique, m'a traité de pervers et s'est tirée.
1'den 10'a kadar sapıklık ölçeği olsa o 11 olurdu.
Elle aime dépasser les limites.
Nasıl bir sapık bu havada dışarı çıkar?
Quel genre de personnes sortirait?
Buradaki herkez birer sapık.
Ici tout le monde est un perver.
Seni adi sapık.
Putain de psycho.
Dışarıda pek çok sapık var, tamam mı? Tamam.
Il y a beaucoup de cinglés ici.
Ben bir sapık değilim. Şişme kadınlara, insanlara duyduğumdan daha fazla ilgi duyuyor değilim.
La poupée vous parle?
Andy çok garip bir sapık.
Andy est un harceleur bizarre.
Bana saldırmak ya da tüymek gibi aptalca bir şey yaparsanız bir tık ve şap.
Alors si vous essayez de faire quelque chose de stupide comme de m'attaquer ou de vous enfuir ou autre chose, j'appuie et vous explosez.
Saç sapığımız alışveriş merkezinde onlardan hatıralık almış.
Notre fétichiste capillaire a pris un souvenir au centre commercial.
O sapık herifi yakalaman gerek.
On doit juste attraper ce gars.
Terasa sürekli esnemeye çıkıp, yolun karşısındaki sapığa ziyafet çeken ben değilim.
C'est pas moi qui sors m'étirer pour que le pervers d'en face mate.