Scouts Çeviri Fransızca
711 parallel translation
Bazen Elks Kulübü için şarkı söyleyip dans ederim. İyi olduğumu söylerler.
Chez les scouts aussi.
Oglan Izciler.
les scouts.
İzci grubuna ne dersin?
- Et les Scouts?
Unutmayın ki, burası İzci Kampı değil.
Après tout, on n'est pas chez les Scouts.
Üç izci tedirgin görünen genç bir adamın...
Trois scouts ont déclaré avoir vu un jeune homme...
Ben de Kiwanis KIübü'ne katıIırsam Fisher OğuIIarı köşeyi döner artık.
Je m'inscris chez les scouts... et on est couverts sur tous les fronts.
Jack Lease'le kıyaslanınca hapistekiler muhallebi çocuğu gibi kalıyor.
Les détenus, c'est des boy-scouts par rapport à Jack Lease.
Bunun için bütün Paris polisi..... itfaiye ekipleri, sağlık ekipleri..... hatta izciler bile gerekebilir.
Toute la police parisienne n'y suffirait pas. Il faudrait les pompiers, les services sanitaires et les boy-scouts.
İzci dostlarınla manevra mı yapacaksınız? Yine ne yapıyorsun?
Vous partez en manoeuvres avec les boys-scouts?
Gözü morarmış yaşlı kaşif değiller.
Pas des vieux boy-scouts avec un oeil au beurre noir.
İzci gençlerle buluşacaktı da.
C'est là qu'il a rendez-vous avec sa troupe de boy-scouts.
İzci grubu mu var?
- Ils font une excursion d'inspiration. Il dirige une troupe de boy-scouts?
1913'te, daha 15 yaşındayken, İtalya'nın ilk izcilerindendim! Ve o zamanlar bir arkadaşım vardı, çok yakın bir arkadaşım, geçen sene Uzak Doğu'da...
En 1913, j'avais quinze ans, j'étais un des premiers scouts d'Italie, un des premiers, et j'avais alors un ami, un ami très cher, disparu l'an dernier en Orient, dans le Bang lointain...
İnsanların bulunduğu bir yerde yaşamak istiyorum. Senin o samimiyetsiz, kendini beğenmiş iyilik meleği izci arkadaşlarının hiçbirini istemiyorum. ... kahveleri de korkuları da onların olsun.
Je veux des gens qui savent vivre, pas ces... ringards... ces prêcheurs, ces boy-scouts avec leur... leur café chaud, c'est des pisse-froid!
Kız izci eğitimini hatırla.
Souviens-toi des camps scouts.
İzci oymağındayken öğrenmiştim.
J'ai appris ça chez les boy-scouts.
Onu, izcilerin bulabileceği bir yere bıraktım.
Je me suis arrangé pour que les scouts la trouve.
Yanisi orada işte. Bunlarla birlikte yaşıyorsun. Bir çift izciyle!
Tu vis vraiment avec un vrai couple de boy-scouts!
Bundan sonra izcilere bile almazlar artık.
Ne me parlez pas des boy-scouts.
Her zaman hazırlıklıyımdır.
Je suis comme les scouts : toujours prêt.
Her zaman hazırlıklıyımdır.
Je suis comme les scouts, moi : toujours prêt! À dimanche?
- İzci çocuk olmadın mı sen?
- Tu n'as pas fait les scouts?
Bunu izci kampında öğrenmiştim.
J'ai appris ça chez les scouts.
Hayırseverler, Masonlar, izciler.
De chasse, de polo, de scouts.
Böyle iyi bir izci becerim olamadı.
Désolé, je suis pas allé aux scouts.
Bunun acemilikten farkı yok.
Des scouts feraient mieux!
Erkek kulüpleri, denizci evleri, koro dernekleri izci kutlamaları ile yakından ilgilenirdi. Ve tabii muhafız süvari alayı ile.
Il était très intéressé par les clubs masculins, les foyers de marins, les Chorales, les réunions de Scouts et bien sûr, la Cavalerie Royale.
"Eski bir izci lideri ve vatansever bir Fransızdır..."
"Ce jeune homme s'est illustré dans les Scouts de France " avant de s'engager dans les Jeunesses Patriotiques.
İzci birliği olur mu?
Et les Scouts, ça irait à la place?
Burda 20 izciyi kapalı tutuyorum.
J'ai ici 20 boy-scouts.
Sana şubenin ya da dünyanın izci okulu olduğunu kim söyledi?
Qui t'a dit que le service ou même que la Terre entière... était une sorte de putain de camp de boy-scouts?
Gündüz gözü eve çıplak izcileri doldursam... kılı bile kıpırdamaz.
Même si j'avais un groupe de boy-scouts le cul à l'air, chez nous.
Sana söylemiştim, o izci kampına dalmalıydın.
- Il fallait essayer les boy-scouts.
O izciler nasıl hızlı hareket ediyor, haberin var mı?
Ça cours vite les boy-scouts.
Polly'den bir mesaj getirdim. Avril Bay'den bir grup izci, bir millik yüzme yarışı yapacakmış.
Polly m'envoie vous dire qu'il y a un groupe de scouts à Avril Bay qui fait le kilomètre et demi pour la croix du mérite.
Bu izci kampı değil.
C'est pas une sortie avec les scouts.
Tanrım, hepiniz aynı türden adamlarsınız.
Vous vous prenez pour des boys-scouts?
Daha bavullarımı açmadım, buraya kadar üç izci çocuğa ve bir pezevenge rüşvet verdim, kimseye CV'mi göstermedim, hademelik bile yapabilirim.
Je n'ai rien déballé, j'ai failli écraser trois scouts et un maquereau en venant ici. Personne n'a vu mon C.V. Je pourrais être femme de ménage.
Hatırla, Eagle Scout'dı ve...
Souviens-toi, il était chez les scouts et...
İzcileri, denizcileri toplayın.
Appelez les scouts, les Marines.
Buraya yine gelmeni istemiyorum... kız izci kurabiyeleri satmadıkça, tamam?
Et je ne veux plus te revoir ici sauf pour vendre des gâteaux pour les scouts.
kız izci kurabiyeleri, erkek izci kurabiyeleri yulaf ezmeli kurabiye, şekerli kurabiye... ne istiyorsan.
Des gâteaux pour les scouts, les éclaireurs, des gâteaux à l'avoine, au sucre, tout ce que vous voudrez.
Tanrı aşkına rahibeler sıraya girmiş.
Il y a des bonnes sœurs qui font la queue, des scouts!
Ben Amerikan izcilerindenim.
J'appartiens aux Scouts d'Amérique.
Sal yapmayı, izci takımında.
Un atelier spécialisé, chez les scouts.
İzcilik için Tanrı'ya şükredelim.
Dieu bénisse les scouts.
Çapraz ateşte kalmaktan rahatsız olmaya başladık.
. On a pas mal de clients scouts, en ce moment.
Ben 638. birliktenim ve Scout kızları kurabiyeleri satıyorum.
Bonjour! On vend des biscuits pour les girl-scouts.
Once onu Highcliff Cub Scouts'dan çıkart ve sonra da...
Papa, n'en rajoute pas s'il te plaît.
Pidge, odana git.
D'abord, tu le retires des scouts, puis...
- Beklendiği gibi davranırlarsa olmaz, efendim.
Vous croyez que Santa Elia est un camp de scouts?