English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sebastián

Sebastián Çeviri Fransızca

1,951 parallel translation
Açık oyuncu seçimi mi yapılıyor Sebastián?
Un casting ouvert à tous, hein, Sebastián?
- Sebastián... - Efendim?
Sebastián...
- Sebastián, gitmeliyiz.
Sebastián, on y va!
Sebastián bir şeyler söyle.
Sebastián, une question :
Öğreneceğiz Sebastián!
Ça va le faire, Sebastián!
Sebastián okumam için 20 kitap verdi ama ben onun gibi okumayı seven biri değilim.
Sebastián m'a filé des livres, mais je lis pas autant qu'Alberto.
Sebastián bu yüzden metne bu kadar sadık.
Sebastián reste fidèle au texte.
Hayır ben onu istememiştim ama Sebastián haklıymış. Evet o haklıymış.
Je voulais pas de lui, mais Sebastián avait raison.
Sebastián muhteşem sahneler hazırlıyor altın araması için vadide yüzlerce adam var.
Sebastián veut une foule qui cherche de l'or dans la rivière. Ça va être géant!
Sebastián. - Bana biraz izin ver.
Attends, laisse-moi faire.
Yardımcı ol bana Sebastián. Senden rica ediyorum. Ekiple git.
Rends-moi service, pars avec eux.
Kabul et, bitti artık Sebastián.
Rends-toi à l'évidence, Sebastián.
Sebastián, gel hadi.
Sebastián, viens!
Sen de gel Sebastián.
Viens avec nous.
Filmi bitirmesinde Sebastián'a yardım ederim.
Aider Sebastián à finir ça.
Sebastian kamerasını yanından hiç ayırmadı bence.
Sebastian avait toujours son appareil photo sur lui?
- Kaybolmadı, eve gönderdi.
Si, on l'a. - Sebastian nous l'a expédié.
Sebastian'la diğerlerinin ölümünden Raben sorumluydu.
C'est la faute de Raben si Sebastian et d'autres sont morts.
- Sebastian tahmin etmişti.
Sebastian l'avait prédit.
Sebastian Holst öldürülmeden kısa süre önce eve bir video günlüğü göndermiş.
- Sebastian Holst a envoyé un journal vidéo avant sa mort.
Sebastian oraya ağabeyiyle rekabet etmek için gelmişti.
Sebastian s'est engagé comme son frère qui était sur le terrain.
Zaten konu Sebastian değil, subay.
Mais l'important, ce n'est pas lui, - c'est l'officier.
Peki ya Sebastian'ın ağabeyi? Onu tanıyor musun?
Le frère de Sebastian, vous le connaissez?
- Ölümlerinden Raben sorumluydu.
- La faute de Raben si Sebastian et d'autres sont morts.
Sebastian eve bir video günlüğü göndermiş.
Sebastian Holst a envoyé une vidéo.
Frederik Holst, Sebastian'ın kardeşi...
Vos relations avec Frederik Holst, le frère de Sebastian?
İki yıl önce kardeşin Sebastian'ı kurtarmaya çalıştın.
- Vous avez tenté de sauver votre frère, Sebastian.
Senin yorumuna göre kardeşinin ölümünden Raben sorumluydu.
La vidéo de Sebastian vous a porté à croire que Raben et les autres étaient responsables
Ama bu Sebastian'ı geri getirmeyecek.
Je peux hurler, ça ne ramènera pas Sebastian.
Viola ve Sebastian, ikizler.
Viola et Sebastian, les jumeaux.
"ama Sebastian kardeşinin yanından ayrılmamıştı."
"mais Sebastian a refusé d'abandonner sa sœur."
Beethoven ile iç içesin biliyorum ama bunu da seveceğini düşündüm. Senin de bildiğin üzere Johann Sebastian olmadan Ludwig van da olmazdı.
Je sais que tu aimes Beethoven, alors j'ai pensé que tu aimerais ceci, car sans Jean-Sébastien, il n'y aurait pas Ludwig van.
Johann Sebastian Bach.
Jean-Sébastien Bach.
Sebastian!
Qu'est-ce qu'il y a, Bastien?
Hayır, San Sebastian şehri.
Non, c'est une ville qui s'appelle San Sebastian.
Bu görüntü San Sebastian'a yerleştiğim yazdan kalma.
Cette photo date de l'été où j'ai commencé à habiter San Sebastian.
Bir hafta sonu Madrid'e uğramıştı ve birlikte takıldık. Bir ay sonra da San Sebastian'a, onun yanına taşındım.
Un week-end, elle est passée par Madrid et on a accroché, et un mois plus tard, je déménageais à San Sebastian pour vivre avec elle.
Lordum Sebastian, sözleriniz doğru ama nezaket sınırını aşıyor.
Seigneur Sébastien. Ces vérités manquent de charité.
Ne olabilir, soylu Sebastian, acaba ne olabilir?
Par quel pouvoir, noble Sébastien? Par quel pouvoir?
Soylu Sebastian, uykuda olan, hatta ölüm döşeğinde yatan senin kısmetin aslında.
Noble Sébastien, tu laisses ta chance s'assoupir. Ou plutôt s'éteindre. Tu dors tout éveillé!
Bu yüzden vicdanın sızlıyor şimdi, Sebastian.
Ce qui à présent te torture, Sébastien.
Kendi kanım ve canım, sen öz kardeşim insanlık ve merhameti benliğinden sürüp, yerine ihtirası ağırlayan sen Sebastian ile birlikte burada kralınızı öldürmeye kalkışan sen.
Ma chair... Et mon sang. Mon propre frère.
Buraya kadarmış.
Sebastián, on va pas plus loin.
Ben Başkomiser Henri Sebastian. Fransa'nın Saint-Jean-Pied-de-Port bölgesinden arıyorum.
Je suis le capitaine Henri Sebastian de la gendarmerie nationale à Saint-Jean-Pied-de-Port, en France.
- Ben Başkomiser Henri Sebastian.
- Capitaine Henri Sebastian.
St. Sebastian hastanesinden bir cerrahım ve hastalarınızdan birinin dosyasına bakabileceğimi umuyorum.
Je suis chirurgien à Saint-Sébastien et j'aurais aimé voir le dossier de l'un de vos patients.
Sizden ricam "Sebastian'a" diye yazar mısınız? - Tabii ki.
Hey, pouvez-vous le faire au nom de Sebastian?
Sara Miller, St. Sebastian Hospital.
Sara Miller, hôpital St Sebastian.
Sebastian Hastanesinde hemşireymiş.
Elle est infirmière à l'hôpital St Sebastian.
Hasta kabul hakkı, St. Sebastian Hospital'de.
S'occupe des riches assurés à l'hôpital St. Sebastian.
Sebastian Renner'in erkek arkadaşının gerçekten hoş bir zevki varmış.
Le petit ami de Renner avait du goût.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]