Secret Çeviri Fransızca
22,293 parallel translation
Polisin biri, bu gizli geçidin varlığından haberdardı demek bu Dan. - Ne o?
Ça veut dire qu'un flic savait que ce passage secret existait.
Meslektaşız biz.
Secret professionnel.
Javier'in beni devralmam için yetiştirdiği bir sır değildi.
Ce n'est pas secret que Javier me préparait à lui succéder.
Konumu gizli.
L'endroit est secret.
- Kirli sırlarından pek haberim yoktu tabii.
Je me doutais de leur sale secret.
Tim gizli kalmasını istedi, Vanessa kabul etti.
Tim voulait garder ça secret. Et Vanessa était d'accord.
Ben de sır tutabiliyorum.
Je peux garder un secret.
Pekala, Bir Numara, Gizli Bahçe Moteli'ne geldi.
Numéro un a atterri au Secret Garden Motel.
- Adams ve Western'de Gizli Bahçe Moteli.
Le Secret Garden Motel sur Adams et Western.
Ben başımın içindeyim, " oğlum, bir sırrım var.
Dans ma tête, je me dis : " J'ai un secret.
Ben bir sır saklayabilirim.
Je peux garder un secret.
Anneni söylememesi için yemin ettirdim ki sürpriz yapayım sana diye.
Mais je lui ai fait promettre de garder le secret, pour que je puisse te surprendre!
Sana bir sır verebilir miyim?
Veux-tu savoir un secret?
Bütün bunlar küçük sırrımız olacak.
Tout ceci sera notre petit secret.
Sırrımız ortaya çıktı.
Eh bien... Notre secret maintenant, et'audience.
İçeriği benden gizleniyor.
Son contenu est secret.
İçeriği benden gizleniyor.
Son contenu a été gardé secret.
- Bay Eichorst bulunduğu yeri gizli tutar.
Herr Eichhorst est très secret.
Yine de sana en kötü sırrımı söylemek istiyorum.
Et pourtant je veux te dire mon secret le plus terrible.
Wessex'deki ailelerin katli ile ilgili sırrını bana söylemekle büyük bir hata ettin.
Mais tu as fait l'erreur de me confier ton secret à propos du massacre des familles de Wessex.
Ve şimdiyse herkesten sakladığı büyük bir sırrı öğreniyoruz.
Et maintenant on apprend qu'il a caché à tous ce secret.
Bir sırrı varmış.
Il avait un secret.
Elinden geldiği kadar kanser hikayeni gizli tutman akıl alır gibi değil.
C'est incroyable que ton secret soit resté aussi longtemps caché.
Bir sır duymak ister misin?
Tu veux entendre un secret?
Sana bir sır söyleceğim.
Je vais te dire un secret.
Ve bütün bu olanları gizlemeye çalışıyorsun. İşini bile azaltmadın.
Et vous essayez de garder tout ça secret, sans même alléger votre charge de travail.
Cinsel zevklerini ve bununla ilgili her şeyi gizli tutmayı sever.
Il aime garder ses gouts sexuels et tout ce qui y touche un secret bien gardé.
Uyanırdığında seks hayatının artık bir sır olmadığını öğrenirse babasının onu reddetmemesi ve onu bir sapkın olarak görmemesi için her şeyi yapar.
Quand il va se réveiller et découvrir que ses pratiques sexuelles ne sont plus pour longtemps un secret, il va faire tout ce qu'il peut pour s'assurer que son père ne le considère pas comme perverti et le reni.
Gizli tutmamıza... -... artık imkân yok.
On ne peut pas garder le secret.
Arpa, süt, mısır, pirinç ve benim gizli sırrım demlenmiş şerbetçiotu.
Orge, lait, maïs, riz, et mon secret... un peu de houblon.
Sözcünün olduğu yerde sır da vardır.
Là où il y a un porte-parole, il y a un secret.
Annem dedi ki köleler kırbaçlanır, hapse konur hatta...
Mais maman a dit que les esclaves sont fouettés et mis en prison, - et même... - Alors ce sera notre secret.
Sana küçük bir sır vereyim mi?
Je peux te confier un secret?
Hayır, çünkü sır tutmayı bilirim ben.
Non, car je sais garder un secret.
Lex, sanırım kapalı kapılar ardında dönen birçok oyun var.
Lex, je reconnais qu'il y a beaucoup de choses qui sont gardées secret.
Xander'ı görmek için North Spring trenine bineceğim küçük sırrımız, tamam mı?
Je prends le train pour North Springs pour voir Xander, c'est notre petit secret, d'accord?
Şimdi, başarılı olabilmemiz için gerekli olan tek kriter gizlilik.
Maintenant, le secret sera essentiel pour une extraction réussie.
Bildiğiniz üzere bebeğinin cinsiyetini sürpriz olsun diye öğrenmemeyi düşünüyordum. Ama Erica - bana her zaman bir anne gibi olmuştur - herkesin olduğu bir parti düzenlememizi önerdi ben de öyle yaptım.
Comme vous le savez, je voulais garder le sexe de mon bébé, secret, mais Erica ici, qui a été comme une mère pour moi, a suggéré d'organiser une fête incluant tout le monde, donc, c'est ce que j'ai fait.
Onun sırrını biliyorum.
Tu vois, je sais son secret.
Her zamanki gibi, sizinle bu projede çalışmak büyük bir zevkti.
Comme toujours, c'est un plaisir de travailler avec toi sur ton petit secret.
Bu konunun gizli yürütülmesini istiyorum yani bir şey diyecekseniz, şimdi söylemeniz daha iyi olur.
Nul besoin de préciser que cela doit rester secret, donc si quelqu'un a quelque chose à dire, c'est maintenant.
Geçmişinin, saklı olduğunu sanıyor.
Il pense que son passé est un secret.
Wes de bilmiyor. Oldu mu, sırrın güvende.
Ni Wes, donc es-tu rassuré de savoir ton secret bien gardé?
Bu bebeği sonsuza dek sır olarak saklamayı mı planlıyordun?
Tu comptais garder ton bébé secret pour toujours?
Moğol Şövalyelerinin Gizli Birliği'ni kuran Cengiz'di. Onları en soylu komutanlarının oğulları arasından seçmişti.
C'est Genghis qui a fondé l'Ordre Secret des Chevaliers Mongols, choisis parmi les fils de ses plus fidèles généraux.
Objelerde gizli hayat bulmaya çalışırım.
J'essaye de trouver le secret de la vie dans des choses.
Ya da bir sır.
Ou un secret.
Burası komuta merkezi.
Ici le Commandement Secret,
- SECRET, tamam.
- terminé.
Onların sırrıydı.
C'était leur secret.
Pekala.
Maintenant, si j'étais une adolescente, comment je cacherai ma communication avec mon super secret petit copain? Ok.