Secrets Çeviri Fransızca
9,835 parallel translation
Günlerini hastalarının en gizli ve rahatsız sırlarını dinleyerek geçiriyordu. Gerekçe boldu diyebiliriz.
Il passait ses journées à dénicher les secrets les mieux gardés de ses patients, donc les mobiles ne manquent pas.
Kavanozcu ile ezici arasında sır olmaz. Lütfen!
Il n'y a pas de secrets entre Jar-Man et Smusher.
Sanki bizden gizli bir tünel sistemi inşa etmemizi istiyorsunuz gibi.
On dirait que vous voulez qu'on construise des passages secrets.
Ona sırlarımı gösterdiğimde başarılıydı, çok başarılıydı.
Je lui ai montré mes secrets. Il était bon, très bon.
Büyük yönetmenin baş yapıtı Nosferatu'yu çekerken gün yüzüne çıkmamış birçok sırrı varmış.
Ce grand dictateur avait révélé des secrets en réalisant son chef-d'œuvre, Nosferatu.
O cihaz çok önemli güvenlik sırlarını kaydetmiş olabilir Gibbs.
Gibbs, cet appareil enregistreur pourrait détenir De graves secrets, qui menaceraient notre sécurité.
Noktalar ne kadar hızlı? İkinci Dünya Savaşı sırasında müttefiklerin istihbaratı özel Alman telgraf santrallerini el yazıları sayesinde bulabiliyorlardı.
Durant la Seconde Guerre Mondiale, les services secrets alliés reconnaissaient ainsi certains Allemands.
Bu sadece sağ görüşlü aydın bir grubu küçük düşürmek olmaz devlet sırlarını paylaşmak olur. Sence bu Branch'in istediği mi?
Ils ne gêneront pas juste quelques intellectuels, ils publieront des secrets gouvernementaux.
Hayatımdaki benden sır saklamayan tek kişi sensin, ben de sana aynısını borçluyum.
Tu es la seule personne dans ma vie qui ne me cache pas de secrets, je te dois la même chose.
Emily'nin sırlarını ifşa edeceğim diye çok umutsuzdum.
Je voulais tellement exposer les secrets d'Emily.
Mary Shelley adında Frankenstein Kalesi'nde birkaç gece geçiren bir tanıdığımız olmadı ve sırlarımızı ortaya çıkarıp bizim ismimizi değiştirip kaçmamıza neden olmadı.
Et on a jamais eu une amie de la famille qui s'appelait Mary Shelley. Elle a passé quelques nuits au château Frankenstein, elle est tombée sur nos secrets. Ça nous a forcé à changer notre nom et à se cacher.
Bunlar sır.
On a des secrets.
Ben sırları ortaya çıkarma konusunda muhteşemimdir.
Ça tombe bien, je suis doué à déterrer les secrets.
Çünkü konuşmayınca sır saklamak daha kolay oluyor.
Parce que ne pas parler rend plus facile de garder des secrets.
Muhtemel hapis cezası tehdidiyle, iki federal ajanı ulusal güvenlik sırlarını açıklamaya zorladın.
Vous avez contraint 2 agents fédéraux à divulguer des secrets nationaux sous la menace d'une incarcération immédiate.
Müdür Yardımcısı Cooper ya da Ajan Keen tanıklık etmek zorunda kalsaydı bu ulusal sırları ortaya çıkaracaktı ve ulusal çıkarlarımıza olası bir tehdit olacaktı.
Je suis satisfait car si le directeur adjoint Cooper ou l'agent Keen avaient été obligés de témoigner, cela exposerait des secrets nationaux et aurait le potentiel de causer des dommages matériels à l'intérêt national.
- Nolan'la aramızda sır yok.
Nolan et moi n'avons pas de secrets.
Gizli arkadaşlar gizli sahil partileri kapıdan her lanet girişimde kapattığın gizli bilgisayarlar.
Amis secrets, Soirées feu de joie secrètes, ordinateur secret que tu fermes brusquement à chaque fois que je passe cette maudite porte.
Louise uğramıştı. Beni sır saklamakla suçladı ve bilgisayarıma attığı bakışı görünce o an anladım.
Louise est venue et... a commencé a m'accuser de garder des secrets, et quand elle a regardé mon portable... j'ai su.
Sana karşı dürüst olmak istiyorum çünkü sır tutmaktan çok yoruldum ve tamamen haklıydın.
Je veux être honnête avec toi parce que je suis vraiment fatigué de garder des secrets, et tu avais raison tout du long.
Moskova'dan gizli mesajlar alıyormuş da Kara Hançerle gizli bir.. ... buluşma yapması gerekiyormuş gibi gösterdik.
Nous donnons l'impression qu'elle reçoit des ordres secrets de Moscou pour arranger un dépôt pour l'agent qui va effectuer Black Dagger.
Bir toplantının ortasında paranoyak bir istihbarat servisi şefinin fotoğraflarını çekmeye çalışıyorsun.
Prenez des photos secrètes à une réunion avec un chef des services secrets parano.
Birçok kişi Debbie'nin Bob'un bütün sırlarını bildiğine inanıyor.
Bien des gens croient que Debbie connaît les secrets de Bob, quels qu'ils soient.
Bir gün bilim ölülere tüm sırlarını ifşa ettirecek.
Un jour la science aidera les morts à révéler leurs secrets.
Erkeklerin aksine kadınlar en hassas parçalarını kendi içlerinde saklarlar.
Contrairement aux hommes, les femmes gardent leurs secrets à l'intérieur.
Ve güzel Mary Sibley'imiz derin sırlara sahip.
Et notre belle Mary Sibley... ses secrets sont plus nombreux et profonds que la plupart.
Ve yine hakkında çok şey biliyorum tabii sakladığın bir kaç sır dışında.
Et pourtant j'en sais beaucoup sur vous, sauf quelques petits secrets que vous gardez si bien.
Cesaretin varsa sırlarımı bulursun.
Venez découvrir mes secrets, si vous osez.
Sırlarını ele verene kadar.
Jusqu'à ce qu'ils lâchent leurs secrets.
Tabii ki de, devlet sırları.
Secrets d'État. Évidemment.
Abraham'ın da karamsarlığa düştüğü oluyor, değil mi?
Et Abraham... il a ses secrets, - non?
Anne kraliçe olarak, böyle kırılgan bilgilere sahip olmalıyım, eyalet sırları Fransa'nın güvenliğini riske atabilir.
En tant que Reine Mère, je suis au courant d'informations très sensibles des secrets d'état qui pourrait mettre en danger la sécurité de la France.
Geçitlerde gördüğüm yaratık
Cette créature je l'ai vu dans les passages secrets...
Sırlarını sakladım,
J'ai gardé vos secrets,
Daha fazla sır?
Encore des secrets?
Gizemli video kasetlerimiz gibi. Az sonra sır açığa çıkacak.
Tout comme pour nos cassettes, on connaîtra bientôt les secrets.
Daha yüksek güvenlik yetkisi gerekecek. Bu da daha çok sır olacağı anlamına geliyor.
C'est un niveau de sécurité plus élevé, et ça veut dire encore plus de secrets.
Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır. Asıl gizli dosyalarımı saklamak içindi.
C'était là pour cacher mes dossiers secrets.
Sırları pornoda saklamak.
Cacher les secrets dans le porno.
Adamın sırları bitecek gibi değil.
Il n'y a pas de fin aux secrets de ce gars.
Sır tutmakta rezalet.
Elle est terrible quand il s'agit de garder des secrets.
Sırların benimle güvendedir.
Tes secrets seront bien gardés avec moi.
Hepimiz sırlarımızı saklarız.
Nous garons tous nos secrets.
Ama aslında sırlarımız bizi saklar.
Mais inévitablement, nos secrets nous rattrapent.
- Bak, Arkady'nin çok tanıdığı vardı sen ve ailen hakkında çok fazla sır biliyordu. Doğru.
Arkady connaissait beaucoup de gens, et beaucoup de secrets, sur toi, ta famille...
Blogundan da görebildiğiniz üzere Justin kendini devlet gizliliği, casusluk ve tezgâh komploları arasında kaybetmiş.
Comme vous pouvez le voir sur son blog, Justin s'est perdu dans des complots à propos de secrets gouvernementaux, d'espionnage et de dissimulations.
Justin iyi saklanmış ve gizli binlerce belgesinin olduğunu iddia etmiş.
Justin revendiquait la possession de milliers de dossiers classés secrets bien enfermés.
Adamın sırlarını sakladığı yeri bulmalı.
Elle doit trouver où il cache ses secrets.
Bizi kimsenin gitmemesi gereken gizli yerlere göndererek ediyorlar.
En nous envoyant dans des endroits secrets où personne ne devrait aller.
Böyle bir birleşmeye onay mı verdin?
J'ai eu des entretiens secrets avec lui et le dernier était ce matin.
Sırlar seksi olabilir.
Les secrets, ça peut être sexy.