Selfie Çeviri Fransızca
266 parallel translation
Yine de bilirsin, bunların bazıları selfie'yle çekilemeyecek kadar iyi açılara sahip yani...
Même si, certaines ont de bons angles que tu ne peux pas avoir avec un selfie.
- Selfie?
Selfie?
Hadi selfie!
Un selfie!
Antika bir makineyle selfie! Tamam.
Avec un appareil antique!
- Olympus ile selfie.
- Un selfie avec un Olympus.
Olur tabii. Biraz selfie numarası çekelim.
Un petit selfie.
Bir selfie çekeyim.
Je fais un selfie.
Dünyanın en kötü fotosu, değil mi?
Pire selfie ( auto-portrait ) jamais vu, non?
- Selfie fotoğraflarından nasıl daha seksi olursun?
- T'es beaucoup plus sexy que sur tes photos.
Selfie'leri kimse yolluyorsun?
Qui vous envoyer la selfie à?
Selfie!
Selfie!
- Hadi selfie çekelim.
- On prend un selfie?
- Selfie mi?
- Un selfie?
Bir selfie çekelim seninle.
On prend un selfie.
Yeni Savi selfie çekiyor.
La nouvelle Savi prend des "selfies".
Neredeyse kurbanlarıyla selfie çekecek.
Il s'est presque pris en photo avec ses victimes.
Şey bulmasam iyi olur... Instagram'de selfie'inizi bulmasam iyi olur.
Je ferais mieux de ne pas trouver cette... selfie sur votre instagram.
Selfie... elveda.
Selfie supprimée.
- O halde ona'selfie'gönder.
Envoies lui juste un selfie.
Az önce selfie çektim ve resimde yokum.
Je me suis prise en photo et je n'apparais pas dessus.
Bir selfie.
C'est un selfie.
Küçük bir selfie bile mi?
Pas même un petit selfie?
Güzel. Fotoğrafını göndersene : )
Cool envois-moi un selfie. = )
Lütfen, aylar önce paylaştığınız o tuhaf, pek tatlı... Selfieden beri gözüm üstünde.
S'il-te-plaît, je l'ai su dès que j'ai vu cet étrange selfie canelle que vous aviez pris, il y a des mois.
Vivian'dan senin hakkında endişelendiğine dair yüzlerce mesaj kendini çektiğin, hiç göremediğim fotoğraflar ve onlarca sesli kayıt mesajları vardı.
il y avait une centaine de sms de Vivian, qui s'inquiète pour toi. une selfie que je ne pourrais jamais ne plus voir, et des douzaines de messages vocaux.
Sakın bana Gordon ile selfie çekmeye çalıştığını söyleme.
Ne me dites pas que vous essayez de prendre un Selfie avec la Gorgone.
- Leprikon ile selfie çektirmek 5 dolar.
Cela fera 5 $ pour prendre un selfie avec le lutin.
Hadi bir selfie çekilelim. Hadi gel.
Et si je prenais un selfie?
Facebook'a koymak için seks yaptığım kişiyle selfie çekilmeliyim.
J'ai besoin d'un selfie avec la personne que j'ai branchée pour ma page facebook.
O telefonun selfie çekmek için iyi bir ön kamerası olduğunu duydum.
Apparemment ce téléphone a une bonne résolution pour les selfies.
Hayır, selfie çektim.
Non, c'était un selfie.
Uzun boyunlu selfie.
Selfie avec un grand cou.
Uzun boyunla selfie.
Selfie avec un grand cou.
Uzun boyun selfie'si.
Encore une autre.
Grupta mesajlaşması, grupta içmesi, grupta iç çamaşırı giymemesi grupta içerken iç çamaşırı giymediği fotoğrafını mesaj atması.
Lorsqu'elle envoie des sms en groupe, lorsqu'elle boit en groupe, lorsqu'elle ne porte pas de sous-vêtements en groupe, lorsqu'elle envoie des selfie en ne portant pas de sous vêtement en groupe pendant qu'elle boit.
Fotoğrafımızı çekelim.
Prends une selfie de nous.
Bütün çocuklar çekiyor.
Ça s'appelle une "selfie". Tous les jeunes en font.
Biraz bekle, en azından birlikte selfie çekilelim.
Attendez, laissez moi, au moins, prendre un selfie de nous.
Dürüst olursak Cam'in gizli kız arkadaşıyla selfie mi çekildiğimi düşünüyorsun?
Et vous pensez sérieusement que je prendrais un selfie avec Cam et sa copine secrète?
Nik, hepimizi kadraja sığdırabilir misin?
Hey, Nik. À votre avis, vous pouvez nous entasser dans un selfie?
Aria, psikolojik bir selfie çekmelisin şu an.
Tu as besoin de prendre un selfie psychologique maintenant.
- Biz özçekim daha yapabilir miyiz efendim?
- Peut-on prendre un selfie, M.?
Bir selfie'ye ne dersin?
Puis-je prendre un selfie?
Eğer söylememiş olsaydı hayatta bir selfie koparamazdı.
- Elle n'aurait pas pris un selfie. - Je vais lui parler.
Bak ne diyeceğim, bu Sam'le Callen'ın fikriydi- - Cesetlerle selfie yapan niye onlar değil.
Tu sais quoi, c'était l'idée de Sam et Callen peut être devraient-ils être ceux qui sont des selfies de cadavres.
Öz çekim zamanı!
C'est le moment de faire un selfie!
Annie, bizimle fotoğraf çekilir misin?
Tu fais un selfie?
- Selfie mi?
Un selfie?
Bu bir selfie. Evet.
C'est un "selfie".
Bir you-ie çekebilir miyim?
C'est comme ça que j'appelle ce que d'autres nomment "selfie".
Telefon yok.
Pas de téléphone ou de selfie.