Semen Çeviri Fransızca
14 parallel translation
Naber, Semen? Ha?
ça va, microbe?
Bununla beraber, doktorlar otopsi sırasında midesinde semen ( meni ) bulunduğunu söylüyorlar. Sea men'i ( Deniz adamları ) bulmuşlar!
Le légiste a déclaré que l'autopsie avait révélé des traces de semence dans son estomac.
Ve midesinde semen ( meni ) bulurlar,... ve oh, bir dakika!
Et on trouve votre semence... Attendez, quoi?
Tamam, meni ( semen ) örneğini cesedin yanına bırakalım.
Laisse l'échantillon de semence ici.
Sea People ( Deniz İnsanları ) semen ( meni ) den farklıdır.
Ils ne parlaient pas de la même semence.
Neden biraz dinlenmiyoruz? ve Pazartesi günü... Size Deniz insanları ( Sea people ) ile meninin ( semen ) arasındaki farkı anlatan bir şarkı söyleyeceğim.
Allez vous coucher et moi, lundi, je vous chanterai une chanson sur les différentes semences.
Semen ( Meni ) satıyoruz evet. Fakat normal olarak çocuklara değil.
Nous n'en vendons pas aux enfants, normalement.
Semen sıvısındaki bir bileşen, sindirim sisteminde kalori yakıyor.
Un ingrédient de la semence éjaculatoire brûlerait les calories dans le système digestif.
Semen sıvısında sperm yanında, su, çinko, C vitamini... prostaglandin ve alkalin bulunuyor.
- Les autres composantes de la semence, c'est de l'eau, du zinc, des vitamines C, des substances prostaglandines, des alcalines.
- Semen mi? - Mm-hmm.
Du sperme?
Ayrıca Aziz Semen!
Et le grand Slipman.
Semen değil.
C'est pas Slipman.
Biz Dinizciyiz
( seamen = semen = sperme ).
Semen gibi.
Ce qui signifie super-méchante avec moi.