Sen de gelmek ister misin Çeviri Fransızca
139 parallel translation
- Sen de gelmek ister misin asker?
- Tu veux nous accompagner?
Sen de gelmek ister misin?
Tu veux venir?
Sen de gelmek ister misin?
Vous voudriez vous joindre à nous?
Sen de gelmek ister misin?
Tu veux m'accompagner?
Cassie sen de gelmek ister misin?
Tu veux venir aussi?
Sen de gelmek ister misin?
- Tu veux venir?
Sen de gelmek ister misin?
Vas-tu venir avec moi?
İçecek bir şeyler almak üzereydim. - Sen de gelmek ister misin?
J'allais rentrer boire un truc, tu veux venir?
İznim var. Sen de gelmek ister misin?
J'ai une invitation.
Bir yürüyüşe çıkacağım, sen de gelmek ister misin?
Je vais marcher un peu. ça vous dit?
Sen de gelmek ister misin?
- Vous voudriez venir? - Ça serait super.
Sen de gelmek ister misin?
J'ai ta permission? Tu veux venir?
- Sen de gelmek ister misin?
- Tu veux m'accompagner? - Oui...
Oh, Pizza Hut'a gideceğiz, sen de gelmek ister misin?
Nous allons à Pizza Hut, vous voulez venir?
Sen de gelmek ister misin Sawatari?
Tu voudrais venir toi aussi Sawatari?
Sen... sen de gelmek ister misin?
Tu... veux venir avec nous?
- Sen de gelmek ister misin?
- Tu ne veux pas venir?
Evet, sen de gelmek ister misin?
Tu veux venir?
- sen de gelmek ister misin?
- mais dites-moi, vous y serez?
Acaba sen de gelmek ister misin?
Je me demandais si vous vouliez m'accompagner.
Sen de gelmek ister misin?
- N'est-ce pas? - Tu as faim?
Çok var! Sen de gelmek ister misin?
Oui, des tonnes.
"Sen de gelmek ister misin?"
Est-ce que tu veux venir?
- Sen de gelmek ister misin?
Herb! Tu veux venir?
Sen de gelmek ister misin Khaled?
Vous voulez venir aussi, Khaled?
Cumartesi akşamı boks maçı seyretmeye bara gideceğim. Sen de gelmek ister misin?
Je vais au McDuff pour voir la boxe sur le câble, samedi soir, ça te dit?
Yarın da geziye çıkıyoruz. O sevgilisiyle birlikte gelecek ve acaba sen de gelmek ister misin?
On le sort demain et il emmène sa copine.
Sen de gelmek ister misin?
Tu viens au lac, avec nous?
Sen de gelmek ister misin?
Tu veux venir avec nous?
Sen de gelmek ister misin? Aslında ben burada kalıp Lucy ile konuşacaktım.
Juste pour que tu saches, la seule raison pour laquelle je suis là, c'est parce que je sais que vous ne me voulez pas ici.
Trondheim'a gidiyorum. Sen de gelmek ister misin?
J'apporte ça à Trondheim.
Rodge gelecek, sen de gelmek ister misin adamım?
Pas de royalties sur "Hoochie Coochie Man"?
Missy ben manikür yaptırmaya gideceğim. Sen de gelmek ister misin?
C'est l'heure de ma manucure, tu veux venir?
Yoğurt almaya sen de gelmek ister misin?
- Tu viens avec nous?
Yok, hayır. Sen de gelmek ister misin, diyecektim.
J'allais te demander si tu voulais venir.
Sen de gelmek ister misin, Jane?
Tu viens avec nous Jane?
Sen de gelmek ister misin? Üzgünüm. Ablam geldi.
Désolé, ma sœur est venue me rendre visite.
Oraya benimle gelmek ister misin? Hayır, sen kendininkine git, ben de Sophie'yle Oscar'ınkine.
Tu y vas et je vais chez Sophie.
Sen de gelmek ister misin?
Tu voudrais venir?
Peki, bu... ahh. - Gelmek ister misin sen de?
Tu veux venir?
Sen de gelmek ister misin?
Passer une journée au soleil dans la boue. On s'en passe.
- Sen de gelmek ister misin?
Tu aimerais venir?
Doktor, sen de benimle gelmek ister misin?
Vous venez avec moi?
Sen de gelmek ister misin?
Vous venez?
Şey... sen de... gelmek ister misin?
Voilà... Tu veux venir?
Sen de... -... gelmek ister misin?
- Tu veux venir?
Sen de gelmek ister misin?
En fait, j'allais faire un saut chez Mrs.
Sen de bizimle gelmek ister misin?
Tu veux venir avec nous?
Sen de gelmek ister misin?
Tu viens aussi?
"Dışarı çıkıyorduk, bırakayım dedim. Sen de bizimle gelmek ister misin?"
Comme on sortait, on s'est dit qu'on viendrait le déposer, et puis... hé, tu veux venir avec nous? "
Gelmek ister misin sen de?
Je sais pas, ça te dirait de venir?