Service Çeviri Fransızca
29,232 parallel translation
Şimdi, Bay Buda, tanık koruma programına giriyor.
M. Bouddha est placé dans le service de protection des témoins.
Benim aynım ama düzeltme bölümünde çalışıyor.
Elle occupe mon poste au service de l'administration correctionnelle.
- Alım. - Hangi bölüm?
- Quel service?
Mermileri koridorun sonundaki giysi dolabımda bulabilirsin.
Les balles sont dans le placard de mon uniforme dans le hall de service.
İyi bir anma olacak.
Ca devrait être un bon service.
Bana bır ıyılık yapıp pızza söyler mısınız?
Rendez-moi service et commandez une pizza.
Lolly, bir de eminim eski daktilonun seslerinin belli bir güzelliği vardır ama hepimize bir iyilik yap ve kendine bir bilgisayar al.
Et Lolly, je sais qu'écrire sur une vieille machine à écrire, ça a son charme, mais rends-nous service à tous, paie-toi un ordi.
Hatta iyilik yaptım.
Je lui ai rendu service.
Onun üstü olduğunu biliyorum.
Je sais que pour l'ancienneté'service, vous avez un degré plus " haut de son,
- 24 saat içinde faal hale gelebilir.
Il pourrait entrer en service en l'espace de vingt-quatre heures.
Bu gece buradan ayrılırken iyi doktorun içkileri benden olsun.
À la fin de mon service, j'offre les verres de la gentille docteure.
Ben o saatin çalışmasını devam ettiriyorum.
Je... maintiens l'horloge en service.
Vardiyamı kaçırdım, böyle şeyler olur.
J'ai raté mon service, ça arrive.
Mae, departmanın motorlu taşıt kayıtlarına bak.
Mae, va au service d'immatriculation.
Dharavi'de resmi sokak adresleri yok, ama varoşlarda gayrıresmi bir posta hizmeti mevcut.
Il n'y a aucune adresse formelle à Dharavi, mais les bidonvilles ont organisé un service postal communautaire informel.
Postanedeki çocuklar kaybetmiş olmalı.
Les gamins au service courrier ont dû les perdre.
İnançlarınız sizi yüceltiyor.
Vos convictions vous rendent service.
Yazılım, donanım ve sosyal medya devi Lookinglass... 2 milyar kullanıcısını yarı yolda bırkarak, hisse senedi alım satımlarını askıya alarak, ve ikiz kurucuları Mary ve Otto Goodwin'i yorumsuz bırakarak çöktü.
Le matériel, les logiciels et le réseau social de Lookinglass sont hors service, laissant 2 milliard d'utilisateurs sur le carreau La cotation est suspendu, et les jumeaux fondateurs sont indisponibles pour tous commentaires.
Çünkü ben tam da bir çoklu cinayetin ortasındayım ve sizden bana iltimas etmenizi istiyorum.
Je suis au milieu d'un homicide multiple. Je te demande de me rendre service.
Güvenlikle ve avukatlarla çevrili.
Il a un service de sécurité, et des avocats.
Büro sunucusunda dosyasını açmak için güvenlik açığını arttırmam gerekti.
J'ai dû utiliser mon accréditation juste pour ouvrir son fichier sur le serveur du service.
Bu benim eski görev silahımdı.
C'est ma vieille arme de service.
Bizzat ben, her türlü yardımı etmek için... Lookinglass'ın bütün kaynaklarını ve erişimini yardım için hizmetine sunmaya hazırım.
Je veux personnellement mettre à disposition tous les outils de LOOKINGLASS à ton service pour t'aider de quelque façon possible.
Ceza İnfaz Kurumu'nda adım vardır.
Le service pénitentiaire a dû autoriser ma visite.
Ceza İnfaz Kurumu veri tabanına giriliyor.
Contournement de la base de données du service pénitentiaire, à l'instant.
Yeni görevimin getirdiği bir şey.
Au service de ma nouvelle position.
Şimdi İskoç muhafızları Fransa'nın askeri gücüne katıldığı için askerleri esirleri kurtarması için gönderiyorum.
Comme ces gardes écossais sont une unité militaire join au service de la France, j'envoie ces soldats pour sauver les otages.
Vardiya değişiminde yakalayalım mı?
- On la croisera au changement de service.
Evet ama Main Caddesi'ne gidersek London'la karşılaşırız.
Oui, mais on croisera London. C'est le changement de service.
Vardiya değiştiriyorlar. Vardiya değişimi mi?
Le changement de service?
Vardiya değişimi diyorum. En iyi şansımız.
Le changement de service, c'est notre meilleure chance.
Vardiya değişimi için ne yapacaksınız?
Changement de service?
Vardiya değişimi mi? Hiçbir şey yapmayacağız. Teniz oynamaya gidiyoruz biz.
On ne va pas voir le changement de service, on va jouer.
Oldu o zaman. Ben de tam yoldaydım, vardiyam başlamak üzere de. 367 00 : 21 : 18,963 - - 00 : 21 : 20,505
Justement, j'y vais pour prendre mon service.
Sana iyilik yaptım resmen!
Je t'ai rendu service.
Ben de tanrinin kuluysam, o da aynisini yapardi.
Si je rends service à Dieu, il m'en rendra un.
GEORGIA, GENEL SAĞLIK DAİRESİ
SERVICE DE LA SANTÉ PUBLIQUE, GÉORGIE
Bakın, beyefendi. Göçmen bürosundan değilim.
Je ne suis pas du service de l'immigration.
Daha fazla bilgi için Georgia Halk Sağlığı Birimi'ni arayın ya da internet sitesine bakın.
Appelez le service de la santé publique de Géorgie ou visitez leur site Internet pour plus d'instructions.
Görevde olmadığını sanıyordum.
Je ne te croyais pas en service.
Bana da çok yardımı oldu.
Ça me rend service.
Çifte vardiyam var bugün.
Je fais un double service, aujourd'hui.
Bir iyilik.
Un service.
En iyisi sen bana bir iyilik yap.
Pourquoi ne pas me rendre service?
En azından görevli adamla konuşmamıza izin vermezsen dosyalamaya zorlanırız ki bu da sadece seni değil bu departmandaki bütün doktor ve hemşireleri sorguya çekmek zorunda kalırız.
Si vous ne nous laissez pas parler en attente d'accusation, nous serons contraints de remplir une injonction, qui remettra en question pas juste vous, mais tous les médecins et infirmiers de ce service.
Tam oda servisini arıyordum.
J'appelais justement le room service.
Acil arama emirleri için görevli yargıcı bulun.
Trouvez le juge en service qui signe les mandats d'urgence.
- Emirler için Yargıç Hamilton görevde.
Le juge Hamilton est de service.
- Hangi bölüm?
- Quel service?
Hayır, büro izin vermedi.
Non, si notre service l'avait fait.
- Bir iyilik yapmanı istiyorum.
Rends-moi service.