Sharkey Çeviri Fransızca

- Peki ne? Tunney? Sharkey?

Alors comment tu t'appelles?

Sharkey!

Sharky!

Sharkey, söylentilere göre çok fazla içiyormuşsun.

On dit que tu bois beaucoup en ce moment.

Gorman'a, O'Donnell'a, Buchalman'a yapmış. Bahis işini Sharkey'den almış.

Il l'a fait à Gorman, à O'Donnell, à Buchalman, et il a repris l'affaire de Sharkey.

İşte böyle bir kurşun Sharkey problemini halletti.

Cette balle a réglé le problème de Sharkey.

Eskiden Sharkey için kullandığımız o eski yolu hatırlıyor musun?

Tu te souviens de la petite route qu'on prenait, avant?

Evet ve hep bir adım arkanda olacağım, değil mi Sharkey?

Mais je serai toujours un petit pas derrière toi!

Devam edin, Bay Sharkey. Bu konu ilgimizi çekti.

- Continuez... ça nous intéresse.

Şaka yapıyor olmalısın, Sharkey.

Vous rigolez, Sharkey!

Belki de Sharkey haklıydı.

Sharkey avait raison.

Sharkey'nin kafası çok karıştı.

Sharkey a flippé.

Sharkey?

Sharkey?

Kahrolası paranı alacaksın Sharkey.

Tu l'auras, ton sacré pognon à la con!

Sharkey.

Sharkey...

Pis insanlar. Sharkey gibi.

Des mauvais, comme Sharkey.

Sharkey ayağına çimento döküp denize atacaktı onu.

Putain! Sharkey lui fera des pompes en béton!

Sana tekrar söylüyorum, Sharkey.

Je te le répète Requin. Tu ne peux pas me laisser tomber.

Ya sen, Sharkey iyi biliyorsun.

Toi, Requin... Tu sais, hein? Mon avenir est entre vos mains.

Sharkey, dostum.

Requin, mon ami.

Sakin ol, Sharkey. Sakin ol zamanımız var.

Tranquille Requin, calme-toi, nous avons le temps.

Acele et, Sharkey, şuna göz kulak ol.

Magne-toi! Et toi, Requin, rappelle-toi que ces connards sont après nous!

Sharkey!

Requin!

- Sharkey gitti.

- Il n'y a plus de Requin.

Sharkey. Hadi.

Sharkey.

Ben bunları bilmeyen zavallı bir çocuğum yani öylemi Sharkey?

Je suis un gosse muet qui fout pas la merde, hein, Sharkey?

Sharkey, Bence, seninle ben güçlüyüz.

Sharkey, je crois que toi et moi on est des durs!

Hayır Sharkey.

Il n'y a pas de Sharkey.

Sharkey de ki mi? Evet aynen.

Je pourrais y être à 19h00.

Sharkey's e gidiyorum. Sali günleri yari yariya.

Je vais au Sharkey's. C'est happy-hour le mardi.

Bu Sharkey Rosental.

C'est Sharkey Rosenthal, donc...

Sharkey.

Sharkey.

Sharkey!

Sharkey.

Tanrım, aynı ona benziyorsun. Sharkey'nin yeri?

C'est fou ce que tu lui ressembles.

Seth ve Sharkey'ye telefon edip timsah sezonunun resmen açıldığını söyle.

Prévenez Seth et Sharkey, c'est l'ouverture de la chasse aux crocodiles.

Bay Sharkey?

M. Sharkey?

Bernard Sharkey.

- Bernard Sharkey.

Bernard Sharkey.

- Bernard Sharkey. - Oh, Bernard...

- Bay Sharkey.

- M. Sharkey.

Evime yakın bir deniz ürünleri restoranı var, 11. yolda

Chez Sharkey? Oui, c'est çà.

- Sharkey Rosental.

Sharkey Rosenthal.

Ne yapmak istersin, Sharkey?

Qu'est ce que vous voudriez faire, Sharkey?

Ofisinde, Bay Sharkey.

- Il est dans son bureau.