Sheri Çeviri Fransızca
156 parallel translation
- Biraz sheri ister misiniz?
- Préférez-vous du sherry?
Biliyor musunuz, belki bir bardak sheri de ben içerim.
Vous savez, je crois que je vais prendre du sherry.
Benim için hep bir şişe sheri bulundururdu.
Elle gardait du sherry pour moi.
Yaşlı bir adamla bir bardak sheri içmeye ne dersin?
Voulez-vous prendre un verre de sherry avec un vieux monsieur?
Hey, Sheri, haydi gidelim!
Allez, Sheri, bouge-toi.
Sheri.
Serveuse dans un bar.
Paranı ve Sheri'yi al ve büyük bir adam ol.
Tu prends ton pognon... et ta chérie... et tu fais pas le con.
Kalbimi kırıyorsun, Sheri.
Tu me fends le coeur, Sheri.
Sheri Dunphy?
Sheri Dunphy?
Sana Sheri diyeceğim.
Tiens, je vais t'appeler Sheri.
Beni becermek ister misin, Sheri?
On baise, Sheri? Tu baises avec moi, Sheri?
İsmi Sheri olan varmıydı?
Y en avait une qui s'appelait Sheri?
Beni şimdi terk etme.
Il n'y a jamais eu de Sheri.
- Ben de Radyoloji'deki Sherry'den.
- Par Sheri, en radiologie.
Sheri. Yüksek vadilerden ve tepelerden süzülen yalnız bir bulut gibiyim.
J'errais solitaire comme un nuage Qui flotte au-dessus des vallées
- Sheri için de seks var tabii ki.
- Du sexe aussi pour Sheri.
Bunlar Sheri ve Claudia ya da Claudia ve Sheri.
Voici Sheri et Claudia ou Claudia et Sheri.
Sheri, lanet köpeğini getirecek misin?
Sheri, viens chercher ton chien, bon sang.
Sheri lanet köpeğin dışarıda.
Sheri, ton chien s " est barré.
O nişanlım Sherry. Eskort kızlarından değil.
C'est Sheri, ma fiancée, pas une tapineuse à deux balles!
Ben Appleby Tabutları'ndan Sheri.
Ici Sheri des cercueils Appleby.
- Ben Sheri.
Je m'appelle Sheri.
Cherie hafta sonu için kasabaya döndü. Ben de onunla geldim.
Sheri m'a appelé pour ce weekend, alors je suis venu...
Bir devriye Sheri Brinkman'ın tarifine uyan bir kadını yeşil bir ciple görmüş.
Un agent en patrouille a vu une femme ressemblant à Sheri Brinkman au volant d'un SUV vert.
Sheri Brinkman bütün banka hesabını boşaltmış ve işinden ayrılmış.
Sheri Brinkman a vidé son compte et démissionné de son boulot.
İki yıl önce boşanmamızdan hemen sonra Sheri'ye bipolar bozukluk teşhisi konuldu.
On a diagnostiqué un désordre bipolaire chez Sheri, juste après notre divorce, il y a deux ans.
Sheri gayet neşeliyken aniden ağlamaya başlıyor, arabadan çıkmıyor.
Un coup, Sheri est en forme et veut aller au zoo. Après, elle pleure et refuse de sortir de la voiture.
Sheri buna nasıl tepki verdi?
Comment Sheri a réagi à votre arrivée?
Daphne'nin Sheri'yle kendi isteği ile gitmesi imkansız.
Impossible que Daphne ne parte avec Sheri de son propre gré.
Sheri daha önce onu kaçırmaya çalıştı mı?
Sheri a déjà essayé de la prendre?
Daphne midesini üşütmüştü. Hastaneden çıktıktan sonra Sheri onu burada ziyaret etmek için ısrar etti.
Daphne a eu un genre de grippe intestinale, et... quand elle est rentrée de l'hôpital,
Buna sen karar veremezsin Sheri.
Ça ne dépend pas de toi, Sheri.
Sheri yeşil bir cip kullanıyormuş.
Bien. Sheri conduisait un SUV vert.
Sheri'nin evinden ve telefon kayıtlarından bir şey yok.
Rien, ni à l'appartement de Sheri, ni sur le relevé d'appels.
Sheri'nin kullandığı yeşil cipin sahibini bulduk.
On a identifié le propriétaire de la jeep verte qu'avait Sheri,
Sheri depoya eşya götürmek için cipimi almak istedi.
Sheri m'a demandé d'emprunter la jeep parce qu'elle déménageait ses affaires.
Sheri Daphne'yi nereye götürmüş olabilir, fikriniz var mı?
Vous savez où Sheri aurait pu emmener Daphne?
Sheri çok iyi bir annedir.
Sheri est vraiment une bonne mère.
Rick'e göre Sheri dengesizmiş.
Selon Rick, Sheri est instable.
Sheri hastaneye yatacağı zaman önce destek oldu.
Il a soutenu Sheri quand elle s'est fait interner à l'hôpital.
Sen ciddi misin yoksa benimle dalga mı geçiyorsun?
- Un peu les deux, Shérie. - vas y te moquer de ta maman, Shéri. - vas te faire foutre!
- Bilmiyorum.
Arrête, Shéri!
Susan?
Sheri.
Sheri, becerilmek ister misin?
Oui.
Sheri'nin sevdiğini biliyorum... Whoa, bebeğim!
Je sais que Sheri adore ça...
Sheri diye biri yok.
Rien que pour toi.
- Sheri!
- Sheri!
- Merhaba, Sheri.
Salut, Sheri.
Sheri?
Sheri?
Tadına bak.
- Shéri... f.
Ben de söylememem gereken bir şey söyledim.
Sheri a insisté pour lui rendre visite, et j'ai... j'ai dit quelque chose que j'aurais pas dû.