English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Shopping

Shopping Çeviri Fransızca

1,660 parallel translation
Rodeo Drive'a alışverişe götürür ve ona mücevher kutusu verir.
Elle l'emmène faire du shopping à Rodeo Drive, lui donne des bijoux.
- Alışverişe.
- Faire du shopping.
Tommy, alışverişten nefret ederim.
Tommy, je déteste le shopping.
Quanta grubunun ihtiyaçlarını kendi kendine tamamen giderebildiğini mi söylüyorsunuz?
Vous dites que le Groupe Quanta vit en totale autarcie? Pas de médicaments? Pas de shopping?
İyi alışverişler.
Bon shopping.
Bugün alışverişe gitmiştim.
J'ai fait du shopping aujourd'hui.
Gelecekte muhtemelen çok katı olacağımı biliyorum. Erkeklerle çıkmak, makyaj yapmak bahar tatilini arkadaşlarınla Mars'ta geçirmek yok.
Mon moi futur est probablement très strict, alors pas de petit copain, pas de maquillage, et pas de journée shopping sur Mars.
Alışverişe gittim.
Je suis allée faire du shopping!
... alış verişe çıkıyor, yeni elbiseler alıyor, makyaj yapıyor çocuk yapmakla ilgili fikrini değiştiriyor. Hatta her şeyle ilgili fikrini değiştiriyor.
Elle a annulé la thérapie... cherché un nouveau boulot, fait du shopping, acheté de nouveaux vêtements, mis du maquillage, changé d'avis à propos du bébé, changé d'avis sur tout, quoi.
Yok, biraz alış veriş yaptım.
Non, je suis... allée faire du shopping.
Hiçbir şey yapmıyor.
Elle fait rien. Elle sait faire du shopping.
Alış verişte yapabilirsin.
Vous pouvez faire du shopping aussi.
Demek istediğim sahip olduğun tek şey olan dükkanın dağılsın ve binlerce dolar borç batağına batsın
Je veux dire, tout à coup, votre cher défunt fait du shopping et marque des points, des milliers de dollars de dette.
Al. Alışverişe gitmeye fırsatım olmadı.
Je n'ai pas pu aller faire du shopping.
Şişmanların yanında alışveriş yaptım.
J'ai fait du shopping à côté de gens obèses.
Alışverişe gidelim.
Nous devrions aller faire du shopping.
Asad beni Milana götürüp alışvariş yaptıktan sonra evlenme teklifi etti.
Asad m'a emmené faire du shopping à Milan Avant qu'il me propose.
Evet dostum, herkes alışveriş yapıyor.
Oh, oui, man, tsé, tout le monde fait du shopping
Onlar nerden alırlarsa, biz de oradan almak isteriz nerede parti verirlerse, orada parti vermek ne giyerlerse giymek ve Lulu'nun bohem nişanlısı Tommy Spiro'ya yakınlaşmak isteriz.
On veut faire du shopping où elles vont faire du shopping. Faire la fête là où elles là font. Porter la même chose qu'elles portent, ou ne portent pas.
Alışveriş yaptım.
Je faisais du shopping.
Yani eğer bu, gerçekten bir ektoplazmaysa alışverişte ne işi vardı?
Allez, sérieusement! Si c'était un vrai ectoplasme, pourquoi ferait-il du shopping?
Hiç değilse Manny'yle alışverişe çıktığımızda tüm günümüzü ayırıyoruz.
Tu sais, au moins quand j'amène Manny faire du shopping On y passe la journée.
Tüm cüzdanımı alıp öylece alışverişe gidemezsin.
Tu ne vas pas prendre tous mes sous pour aller faire du shopping.
Neyse, annemle alışverişe çıkmıştık o buraya gelip babamla konuşmak istedi bende sana yemek getirerek süpriz yapmak.
je suis sortie faire du shopping avec ma mère, et elle a voulu revenir et parler à mon père Donc j'ai pensé que je pourrais te faire une surprise en t'apportant ton déjeuner
Delinda ile alışverişe çıkmıştım gelip bir selam vermek istedim.
je faisais du shopping avec Delinda, et j'ai pensé m'arrêter te faire un petit coucou.
Alışverişe çıkmamız gerekiyordu!
On devait aller faire du shopping.
Haydi gel. Alışverişe gidiyoruz.
Viens, on va faire du shopping.
Onlardan kurtulursak her şeyi başarabiliriz!
Juste devant une boutique pour bébés. - Du shopping avec nos impôts?
Ama bu arada, onu teselli etmek için alışveriş vardı "
Mais entre-temps, il y avait le shopping pour la consoler. "
Buraya geleli bir ay oldu ve sen alış verişe gidebilmek için onu komşuna postalıyorsun.
Tu le fourgues aux voisins pour aller faire du shopping.
Hadi beni alışverişe götür, koca adam.
Emmène-moi faire du shopping, mon grand.
Bayan Darcy'nin yeni Tiffany künyesi ve bazı alışveriş çantaları ortada yok.
Me Darcy avait un bracelet Tiffany flambant neuf et quelques sacs de shopping qui ont disparu.
Ayrıca bahsettiğiniz alışveriş çantalarını da bulamadık.
On n'a pas trouvé non plus les sacs de shopping dont vous aviez parlé.
Alışveriş yapmayı seviyorum.
J'aime le shopping.
Sinemaya gitmek, alışverişe çıkmak, veya sadece ikinizin olacağı bir geziye çıkmak.
Cinéma, shopping... Peut-être un petit voyage toutes les deux.
Beni alışverişe götürmek isteyen sendin.
C'est toi qui voulais faire du shopping.
Ve moralim bozulduğunda ne yaptığımı biliyorsun.. alışveriş.
Et quand je suis contrariée, je fais du shopping.
Ufak bir alışveriş yapmak zorundaydık.
On a dû aller faire du shopping.
- alışveriş yapacaktık.
- on doit faire du shopping.
Paris'te akşam yemekleri, yalnız alışveriş yaomak için Harold's ı kapatmalar Kuzey ışıklarını görebilmek için jetinle Alaska'ya gitmeler Coco Chanel'in kuklasını satın almalar.
Fermeture de Harrods pour faire du shopping seule. Partir en jet pour voir les aurores boréales d'Alaska. Acheter le patron de Coco Chanel.
Bugün beraber tabut almaya gideceğimize dair söz verdim.
Je dois emmener son altesse faire du shopping.
Sen kahrolası dev bir kadın için alışveriş yapmıyor muydun?
Tu n'es pas censé faire du shopping pour un laideron géant?
Steve ve Tony beni alışverişe götürdü.
Steve et Tony m'ont emmené faire du shopping.
Çok kalabalık olmadan alışveriş yapmak ister misin?
Tu veux aller faire du shopping avant qu'il y ait trop de monde?
Sevdim, çünkü farklı. Bir kamyonetin olması gerektiği gibi. Sadece o alışveriş merkezlerine giderken kullanmak üzere yapılmış, kasası uzun, dört teker üzerindeki şeylerden değil.
Tous les pick-up devraient être comme ça. sur quatre roues motrices pour faire du shopping.
Okulun ilk günü için alışverişe çıkabilir miyiz?
On peut aller faire du shopping?
Bugün biri Hemşirestrom'da alışverişe gitmiş.
On dirait qu'elle a fait son shopping à l'infirmerie.
Oraya alışverişe gitmeliyiz.
On ira faire du shopping là-bas.
Alışverişteydik.
On a fait du shopping.
Alış-veriş.
Du shopping!
Lanet olsun Gabby, kes şu alışverişi artık!
Arrête le shopping!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]