Skinny Çeviri Fransızca
207 parallel translation
- Selam sıska.
- Bonjour, Skinny.
- Selam, Skinny. Seni gördüğüme sevindim.
- Bonjour, Skinny.
Benim için aklında birşeyler var, Skinny.
Vous me préparez à quelque chose.
Bunu bana yapamazsın, Skinny.
Vous ne pouvez pas me faire ça.
Pee-wee, bunlar Bob, Luke, Sıska ve Milton.
Voici Bob, Skinny et Milton.
Skinny adında bir çocuk vardı.
On avait un gosse, il s'appelait Skinny.
Neyse, Skinny'ye dönelim.
Quoi qu'il en soit, ce gosse, Skinny...
Kurşunlar havada uçuşurken, Skinny sokağın ortasında dururdu.
Le gars pouvait se trouver au beau milieu de la rue, vous savez quoi, et les balles sifflaient tout autour de lui.
Herif hâlâ eski Skinny.
Il s'agissait bien de ce bon vieux Skinny.
Eğer bunu yaparsa Skinny'nin varlığını bile unuturum.
Une fois que Brennan est annulé, jamais entendu parlé de Skinny.
- Skinny'yi bilirsin.
- Tu connais Skinny...
Sonbaharda Skinny'ye beş beygir getir ver.
Cet automne, tu amèneras cinq poneys à Skinny.
Bana bakın, bahara kadar beygirler gelmezse... -... düşerim ardınıza.
Je vous préviens, si au printemps Skinny n'a pas ces poneys... je viens vous chercher.
Üç beş beygirle mesele kapandı ha?
Pour ça? Skinny va avoir des poneys?
Skinny'ye özel şeyler mi yaptın ne?
Tu as fait des spécialités à Skinny?
Yavrum Skinny.
Skinny!
Hadi konuş benimle!
Allons, Skinny.
Yavrum Skinny.
Parle-moi, mon vieux.
Şu haline bir bak Skinny, donmuşsun!
Skinny, tu es gelé!
-... Armendariz ve sikik Skinny!
Peralta, Armendáriz, même le salaud de Skinny.
Sıska, Aksi, sonra görüşürüz.
Skinny, Crabby, à plus.
Skinny-dipping'e gitmek için yer ayırttığımız gece
Le soir où on est allés se baigner tout nus.
Kahretsin, Skinny.
Tiens bon, Skinny.
- Blithe, Skinny, dinleyin!
- Blithe, Skinny, devinez quoi.
Sıska Billy.
Skinny Billy.
Skinny Monkey.
Skinny Monkey.
Adamım Sıska Pete, LA'de bir satıcının külçeleri aldığını söylüyor.
Skinny Pete m'a dit qu'un dealer de Los Angeles les avait achetés.
- Sıska Pete bunu gönderdi.
- Skinny Pete m'a envoyé cette photo.
- Sıska Pete'i görmeye geldik.
- Je voudrais voir Skinny Pete.
Şarhoş yavşağın benim varlığımdan bile haberi yok. Eroin bağımlısı halam akşam yemeğine bize geleceği için, annem Skinny Puppy konserine gitmeme izin vermedi. Yemek?
Mon père, c'est un con, un alcoolo qui m'ignore mais qui m'interdit un concert parce que ma tante toxico vient dîner.
- Dr. Che Skinny ve Dr. Che Fatty
Laissez-moi vous présenter le Dr Che "Maigre" et le Dr Che "Gros".
- Evet, Sırık ve Sıska.
Ouais, c'est Stretch et Skinny
Çaresizler herhalde. Muameleyi yap Dan. İşi Sıska Pete'e ver.
Ils doivent être aux abois... alors organise la transaction, Dan... et confie le marché à Skinny Pete.
Sıska Pete.
Skinny Pete.
- Skinny Black'i tanıyor musun?
- Tu connais Skinny Black?
Skinny Black.
Skinny Black!
Evet, şu... Skinny'nin kim olduğunu biliyorum.
Carrément.
Skinny'yi eskiden beri tanırım ben.
C'est un vieux pote.
Skinny'nin, Cutlass'ıyla arabalı sinemaya girip... kendi kaydettiği kasetleri el altından sattığını bilirim ben.
Il refourguait ses cassettes underground au ciné plein air, à l'arrière de sa Cutlass.
Skinny böyle mi yaşıyor dostum?
Skinny est plein aux as?
Hey, hey! Skinny Black televizyona çıktı.
Skinny Black!
Şuna bakın. Skinny Black bu.
C'est Skinny Black.
- güle güle, Skinny.
- Au revoir, Skinny.
Skinny büyüdü ve...
Ce Skinny grandit...
Skinny.
Skinny.
Skinny de silahıyla beraber yanımızdaydı.
Skinny était avec nous avec son flingue.
Ve Skinny adamı vurdu.
Skinny l'a étendu.
Skinny, tabancayı kap gel!
Skinny!
Hey, Skinny.
Eh, Skinny!
Skinny!
Skinny!
- Sıska Pete.
- Skinny Pete.