English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Slalom

Slalom Çeviri Fransızca

35 parallel translation
Kayakla feyk atmak, ani duruşlar, süratle kaymak.
Le ski, le christiana, le slalom!
Biz seni son gördüğümüzde yerlerde debeleniyordun.
Toi, tu faisais du slalom sur un champ de luzerne.
- Kanyonda slalom yapmakla meşgulüm.
- Je slalome dans le canyon!
Slalom, iniş ve serbest stil.
Slalom, descente, ski acrobatique.
İlk etap slalom olacak.
La première épreuve sera le slalom.
Yarışın ikinci günü slalom elemesinin ikinci raundu için güney pistinde devam ediyor.
Sur le versant sud, c'est la deuxième journée des épreuves de qualifications en slalom.
İlk on sıradaki kayakçı slalom büyük slalom, serbest stil ve iniş kayağında yarışacak.
Les dix skieurs qualifiés prendront part au slalom, au slalom géant, au ski acrobatique et à la descente.
Hatta belki sarhoş bir kaptanla bile anlaşabilirler. Martini içip buzdağları arasında slalom yapmayı seven biri.
Ils confient ça à un capitaine alcoolo qui aime faire du slalom entre les icebergs.
Gördüklerinize rağmen hala Kingdom'ın slalomunu izlemeye ve yorumlarımı dinlemeye devam etmek istiyorsanız Şeytan aşkına kötülüğe iyilikle karşı koymaya hazır olun.
Si, malgré ce que vous avez vu, vous souhaitez toujours suivre la course de slalom du Royaume, passer plus de temps avec notre petite troupe, réécouter les remarques désinvoltes de ce gentleman, alors, que diable, préparez-vous à prendre le Bien avec le Mal.
Magazin günlüğü. Colorado'nun güzel insanları, bu hafta Bosna için yıllık ünlüler slalomunda yeteneklerini gösterdiler. *
Au coeur du Colorado, les stars ont brillé de tout leur éclat dans le Super-slalom au profit de la Bosnie.
Bir koca bebek al, atış yap. Bak bakalım, ne durumdaymışsın.
On achète des bébés, on les aligne et on tente le slalom.
Slalom, bebek!
Un petit coup de slalom!
Sokağın ortasında şişelerin üzerinde slalom yapıyorlar.
En train de slalomer entre des bouteilles de soda en plein milieu de la rue
- Ayrıca uzmanlarımız sokakta slalom yapmayı öğretecek.
C'est pas drôle Avec à l'intérieur, des experts pour apprendre le slalom dans les rues
Slalom! Slalom!
- J'entends pas ce que tu dis!
Şimdi de erkekler slalom ödülleri. Üçüncü sırada, Ty Page. İkinci sırada Zephyr Kay kay Takımından gelecek vaat eden...
Classement du slalom masculin, 3e place, Ty Page, 2e, pour les planches Zephyr, Jay Adams, un garçon promettéur,
Görünüşe göre, aşağıya kadar zorlu bir iniş olmuş.
Elle a du faire un sacré slalom le long de sa chute.
Kısa zamanda black diamond'da mogul üzerinden uçarsın Raj.
- Oui, ou je peux en prêter. Tu descendras des pistes noires en slalom en moins de deux, Raj.
Çeçe sinekleri ile dolu bataklıklarda kızgın fil sürüsünden kaçarken sıtma hastalığı ile cebelleşmiş. Bir sivil savaşa tanık olmuş, meyhane münakaşasında isyancıların silahlı kavgası arasında bombalanan hava alanında bir gece geçirmiş. Sonunda kaçış esnasında krater ağızlarında slalom yapan sarhoş Rus pilotlar tarafından kurtarılmış.
Elle a combattu la malaria, fui des éléphants a travers des marais infestés de mouches tsé-tsé, été prise au milieu d'une guerre civile, passé la nuit dans un aéroport bombardé avec des rebelles armés, avant d'etre secourue par des pilotes russes ivres sur une piste trouée.
Büyük slalom dalındaydı ve bronz almıştım, göt herif.
C'était du slalom géant, ducon. Et j'ai gagné que le bronze.
Büyük Slalom var, deneyebilirsin.
- C'est un Slalom Géant, tu peux essayer.
Bak, şurada. B.S. Büyük Slalom.
- Là, tu vois, G.S. Giant Slalom.
Büyük Slalom'dan ne kadar kaldı?
- Le Slalom Géant est parti à combien?
Yani sarhoş arkadaşın trafikte hız ve slalom yapıyorken kemer takmayarak hayatınla oynar mısın?
Tu te laisses conduire par ton amie saoule, qui accélère et zig zag dans la circulation, et tu ne portes pas ta ceinture de sécurité?
Kıvrıl.
Slalom, slalom, slalom...
- Radyal G geçişiyle slalom yap.
Attendez. En changeant quoi?
Arkadaşıyla tepelerde slalom yapıyormuş.
Le gosse slalomait dans les collines avec un copain.
Orada yürümeye çalışmak, zik zak yapmak gibi.
Essayer de marcher là-bas, ça revient à faire du slalom.
Slalom için olanlardan.
Une de slalom.
- Büyük slalom.
Slalom géant.
Zikzaklı yollar bana göreydi.
Le slalom géant était mon domaine.
Sırada Beyin-Donduran Slalom var bu iyi eğitim almış matletler 1.2 kiloluk soğuk içeceği kafalarına dikip Viyana binominal teorisini çözmeye çalışacaklar artık her neyse o.
Et next up est le cerveau-Freeze Slalom, dans lequel ces mathletes finement réglé teuf 44 onces Coldee Freezees et tenter de résoudre le théorème binomial viennois, quelle qu'elle soit.
Şunlar varil yarışlarından. Şu da atlı slalomdan.
Ça, pour les courses de barils, et ça, pour le slalom.
Slalom olduğu nerede yazıyor?
... - C'est marqué où, que c'est un Slalom?
Kıvrıl.
Slalom, slalom.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]