English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sokakta

Sokakta Çeviri Fransızca

4,763 parallel translation
Sokakta yürürken nasıl tepki alacağım.
Comment ce sera pour moi de marcher dans la rue.
- Ne yani sokakta yürüyemez miyim?
Je peux pas me promener dans la rue?
Burada, bu sokakta olmaz, bugün yürüyemezsin.
Pas ici, pas cette rue, pas aujourd'hui.
Sokakta seni öylece tehdit eden biini vuramazsın,... eğer toprağını koruma hakkın olan bir yerdeysen iş başka.
Vous ne pouvez pas tirer sur quelqu'un qui vous menace dans la rue, sauf si vous êtes dans un état qui a une loi "défendez votre territoire".
Biliyorsunuz bu sokakta iki cinayet işlendi?
Saviez-vous qu'il y a eu deux meurtres dans cette rue?
Bu durum bana hep olur. Sokakta yürüyor olsam da burada dersteyken de hep olur yani.
Je vous le dis, cela m'arrive tout le temps, que je sois dehors dans la rue ou ici en train d'enseigner.
Çocukken yabancılarla konuşmamamız sokakta koşmamamız ateşle oynamamamız öğütlendi.
Quand on était des enfants, on nous disait de ne pas parler aux étrangers, de ne pas courir dans la rue, de ne pas jouer avec le feu.
Temiz hava iyi gelecektir çünkü adam akıllı polislik sokakta yapılır.
Un peu d'air te fera du bien. Une bonne enquête se fait dans la rue.
- Çocuk sokakta tökezlerken görülmüş. Sonra da bayılmış.
On a vu le garçon trébucher dans la rue, puis s'évanouir.
Öylece sokakta karavanla turlayıp bulunması imkansız olamazsın.
Tu ne peux pas déambuler en camping-car et rester injoignable.
Hayır. Piper yer altında değil, Sokakta yakalamalıyız.
Piper n'est pas sous terre, on doit vérifier les rues.
Sonrasında Carson Springs'te ara sokakta bir çete üyesini kovalıyordum kafam güzeldi.
J'allais arrêter un membre d'un gang dans une ruelle à Carson Springs, et je flippais.
İsmi Dana. 13 yaşında, hemen öteki sokakta oturuyor.
Ok. Son nom est Dana. Elle a 13 ans, elle vit dans le quartier.
Kuduruk kedilerden biri bizi ısırmadan ve sokakta başı boş dolaşan ama hiç üşümeyen insan-kedi kırması olmadan önce gidelim.
Allons-y avant qu'un de ces chats enragés nous mordent et qu'on devienne un être hybride mi-humain, mi-chat qui erre dans les rues mais n'ont jamais froid.
Bu haftanın gerçeği - hey, Amerikan Yerlileri, eğer sizi sokakta dilenirken görürsem çadırlarınızı ateşe veririm.
Cette semaine : les Amérindiens. Si je te voie en train de mendier, je foutrai un bifton dans ton mocassin.
Bu şekilde sokakta mı çalışacaksın?
Tu veux faire ça dans ton état?
27. sokakta olduğunu söylemiştin?
Vous aviez dit que c'était sur la 27ème rue ".
Bu engelleme, bir sokakta park edilmiş çıkış kapısı kulüp, Yangın sırasında içindeki kulüp müdavimlerinin yakalama.
Elle était garée dans une allée, bloquant la porte de sortie du club, piégeant les clubbers à l'intérieur durant l'incendie.
" Sokakta arabanızı bırakın, o anahtarlar
" Laisse ta voiture dans l'allée, et les clés dessus.
Bu ara bir sokakta saldırıya uğramış bir evsiz sadece.
Un SDF agressé dans une ruelle.
Uzun zamandır sokakta yaşamış sanırım Ne dersin?
Il vivait dans la rue depuis un petit moment.
Kurbanımız ara sokakta yürürken arkadan saldırıya uğramış.
Notre victime s'est dirigé vers la ruelle, il a été agressé par derrière.
Evet, Hala bizim ara sokakta vurulan kimliksiz üzerinde çalışıyorum. Kemiklerinin birinde bunu buldum.
Je travaille encore sur notre inconnu de la ruelle, mais j'ai trouvé ça dans une des plaies.
Evet haklısın. Cinayetle birlikte adamın şansı ara sokakta bitti.
Un homicide, la chance de ce gars l'a quitté dans la ruelle.
Belki de başka bir evin sahibi Sikes'a gitti. Onlara evde iyi gözükmek için. 2 gece önce Alonzo Pierce onu tekrar ara sokakta gördü.
Peut-être qu'un autre propriétaire en avait après Sikes, l'a vu quand il cambriolait sa maison, il y a deux nuits il l'a revu dans l'allée, après qu'il ait été roulé par Alonzo Pierce.
Sokakta beraber oynayabileceğim çocuklar yoktu. Benden büyük olan kardeşlerimin de hobilerime ilgisi yoktu.
Je n'avais aucun enfant avec qui jouer dans la rue, et mon frère et ma sœur, plus âgés, n'étaient pas vraiment intéressés par mes hobbies.
Dün gece, sokakta buldum.
Je l'ai trouvée hier soir dans la rue.
O şeylerin sokakta sana bir faydası olmaz.
Ça ne vaut rien dans la rue.
Sekizinci sokakta yürüyor.
Elle est sur la 8e rue.
Arka sokakta.
Une ruelle à l'écart.
Artı masum vatandaşları çevrilmeyi ve aranmayacak sokakta her gün, neredeyse bunların % 100 siyah ya da Latin.
En plus des citoyens innocents arrêtés et fouillés dans la rue tous les jours, presque 100 % sont noir ou latino-américaine.
Yani, çocuk evinden kaçıyor ve kendini sokakta buluyor.
Le gosse s'enfuit de chez lui et se retrouve seul dans la rue.
Onun arkasındaki ara sokakta.
Il est dans l'allée de l'autre côté de celui-ci.
Mesela, sokakta.
Tu sais, depuis la rue.
Sokakta tam gösterim.
Vue complète de la rue.
Onu sokakta öldürmeliydim.
J'aurais du le tuer dans cette rue.
Üst sokakta bir dükkan var, yürüyerek gidebilirsin
- T'as un magasin pas loin. Vas-y à pied.
Clemence havai fişekleri için sokakta bir gösteri hazırladı.
Clémence a organisé une démonstration de feux d'artifice, dans la rue.
Hatırlıyorum da ben küçükken sokakta yürürken evlerin camlarına baktığımda insanları, aileleri masalarda oturup gülerken, hindi oyarken görürdüm.
Quand j'étais enfant, je me baladais dans la rue en regardant par les fenêtres des maisons. Je voyais des familles réunies autour de la table.
Hatta, Larry'nin ve benim eşyalarımı senden alsaydık eğer,... sokakta yalnız ve iç çamaşırlarınla kalırdın.
En fait si tu enlevais Tout ce qui est à Larry où à moi, Tu serais tout seul dans la rue en sous-vêtements.
25. sokakta Greenmount'un arkasındaki dar geçide park etmiş.
Il est garé dans l'allée au 25 derrière Greenmount.
Denise, az önce sokakta alakarga gördüm.
Denise? Je viens de voir un geai dans la rue.
Üst sokakta yaşıyorum.
Je vis dans la rue.
Bu sokakta.
Dans cette rue.
Geçen sokakta gördüğümüz yaşlı cadı olmalı, Susy.
Ça doit être cette vieille sorcière que nous avons vu dans la rue.
O zaman sabah en iyi elbiseni giy ve benimle sokakta buluş.
Alors, première chose demain matin, enfile ton plus bel habit, et retrouve-moi dans la rue.
Eski günlerdeki gibi sokakta gezinip durduk.
Nous avons descendu la rue en nous promenant, comme nous en avions l'habitude.
Keşke sokakta karşılaşsaydık.
J'aimerai que nous nous soyons rencontrés dans la rue.
Sokakta çalışıyor onlar.
Elles travaillent dans la rue.
Sokakta mı bekleyeceksin onu?
Vas-tu simplement l'attendre dans la rue?
Susy annesine sokakta rastladı.
La mère de Susy est apparue dans la rue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]