Sosyoloji Çeviri Fransızca
135 parallel translation
Eğer sosyoloji bilgisayarı bulursan, çözümü bulabilir misin?
Avec l'ordinateur sociologique, pourriez-vous trouver une solution?
Genç devrimci kız öğrenci, Sosyoloji bölüm başkanı tarafından 10.000 liralık banknotlar kullanılarak boğuldu. Sonra da tecavüze uğradı.
Une étudiante révolutionnaire étouffée par un prof de sociologie avec des billets de 10.000 lires et violée post-mortem.
- Sosyoloji.
- En sociologie.
- Sosyoloji!
- Tu iras loin.
Evet, evet.Bütün bu tarih, literatür ve sosyoloji... boklarının aydınlatıcı ve ilham verici... olduğu zamanları hatırlıyorum.
Oui, je me souviens de l'époque où... c'était exaltant et enrichissant... toute cette connerie de littérature... et de sociologie.
Sosyoloji.
Sociologie.
Adım Carol. Güney California Üniversitesi'ne gidiyorum. Sosyoloji öğrencisiyim.
Je m'appelle Carol, j'étudie la sociologie à l'Université et je me documente sur la mentalité de la country music.
Hukuk okudum, iki dil biliyorum, sosyoloji...
J'ai dû étudier le droit, 2 langues, la sociologie.
- Ne gibi? - Tam olarak bilemiyorum. Sosyoloji, psikoloji...
En sociologie ou en psychologie...
Doktor Alpert, sosyoloji dersleri veriyorsunuz, değil mi?
Vous êtes professeur de sociologie, à l'université de Maryland. - Est-ce exact?
Sosyoloji Bölümü, New York Üniversitesi?
Département de Sociologie, NYU?
Sosyoloji Bölümü.
Département de Sociologie.
Sosyoloji zorunlu dersi olarak Avrupa halk bilimi dersini alabilirdim ama sen illa "Gazeteciligi al Iris, muhabirler çok egleniyor." dedin.
J'aurais pu prendre "Folklore européen" en sociologie, mais non. Tu as dit " Prend journalisme, Iris.
Bu demek değil ki onları popüler felsefe psikanaliz, sosyoloji gibi şeylerle oyalamamız gerekjiyor.
Pour ça, il faudrait pas les amuser avec les petites babioles à la mode, la psychanalyse, les sciences sociales...
Bill Darrow, Sosyoloji.
Bill Darrow, Sociologie.
Sosyoloji dersinde görmüştüm onu.
Je la vois en sociologie.
Teğmen, size biraz sosyoloji dersi vermeme izin verin.
Lieutenant, je vais vous donner une leçon de sociologie.
Tarih, Lehçe ya da sosyoloji çalışmak istemiyordum.
Je ne voulais pas étudier l'histoire, le polonais ou la sociologie.
- Ne demek istiyorsun? Bu hayvanların yetişmesinden bizim sorumlu olduğumuzu düşünen bir sosyoloji hocası mı bu?
Encore un de ces maîtres en sociologie... qui pensent que nous fabriquons ces salopards?
Tarih, din, felsefe, sosyoloji,... mutfak sanatı ve başka diğer konularda kitaplar.
Histoire, religion, philosophie, chimie, géographie... Et ce n'est rien. Il y en a bien d'autres.
Sosyoloji'nin ne olduğunu kaçınız bana söyleyebilir?
Vous êtes combien à tout savoir sur la sociologie?
Bu davanın konusu sosyoloji değil, sahtekarlık.
Il ne s'agit pas de sociologie, mais d'escroquerie.
Sosyoloji diploması almış bir yupisin.
Je suppose que tu as une licence de sociologie.
Şu an, dış-sosyoloji ve kuantum mekaniği, ama ilgileri zaman zaman değişiyor.
En ce moment, la mécanique quantique et l'exosociologie, mais ça change.
Bir sosyoloji deneyinin parçası diye bu limuzini kullanıyorum.
Je conduis cette limousine pour une expérience. C'est tout.
Yani, sosyoloji hocama göre.
D'après mon professeur de sociologie.
Sosyoloji, ilahiyat, patoloji.
La sociologie, la théologie, la pathologie...
Şey... bu bu şey gibi... Columbine Katliamı'ndan sonraki bir sosyoloji çalışması.
Et bien... c'est une sorte de une sorte... d'étude sociologique dans le prolongement de Columbine.
Burada psikoloji, mimarlık ve sosyoloji çalıştığı söyleniyor.
Je demande parcqu'il est marque ici que vous avez etudie la philosophie, l'architecture et la sociologie.
" oh, afedersiniz Dr. bilmemkim, ama sosyoloji dersini kaçırmak durumundayım.
" Désolée, je dois rater le cours de socio :
Hayır, hayır. Sadece okuldaki sosyoloji dersi ödevi.
Non, c'est un sondage pour mon cours de sociologie.
- Sosyoloji ve Politika. - Wow.
Sociologie et sciences politiques.
Bu sabahki silahlı çatışmada öldürülen kadın denildiği gibi Ulrike Meinhof değildi. Stuttgart : 20 yaşındaki sosyoloji öğrencisi Karin Rubner'di.
La femme qui est décédée ce matin au cours d'une fusillade n'était pas Ulrike Meinhof, comme il a été annoncé par erreur, mais Karin Rubner, étudiante en sociologie de 20 ans.
Demek sosyoloji alıyorsun! İnsanlar değil, erkekler üzerine çalışıyorum.
- J'ai pas dit les humains, mais les hommes.
- Sosyoloji.
- La sociologie.
- Sosyoloji mi?
- La sociologie?
Min Jiwon, sosyoloji ikinci sınıf öğrencisi.
Min Ji-won, major 2ème année de sociologie.
Ben terhis olurken üniversiteye başlamış olacağını söylemiştin. Benim gibi sosyoloji okuyacaktın.
Tu disais que tu serais à l'université quand je quitterais le lycée, étudiant la sociologie comme moi.
Sosyoloji de derece yapmış, iyi, çok büyük mesele, kim yapmadı ki?
Elle a un diplôme en sociologie, la belle affaire. Qui n'en a pas?
Wallace senin de sosyoloji dersinde olduğunu söyledi.
Wallace m'a dit que tu es avec lui en sociologie.
Tekrar sosyoloji okumayı düşünüyorum.
J'ai pensé continuer la sociologie.
- Sosyoloji deneyine katılacağım.
Je ne serai pas là. Je vais cette expérience pour la sociologie.
Sosyoloji, bilgisayara giriş. Kitle iletişim bayağı işe yarıyor.
Sociologie, info, communication de masse, ce qui va en fait se révéler utile.
Sadece saçma bir sosyoloji ödevi.
Je ne comprends pas vraiment le troisième degré.
Matematik sadece bir araçtır. Sosyoloji ve antropoloji gibi.
Les mathématiques ne sont qu'un outil, tout comme la sociologie et l'anthropologie.
Giderek, teknolojik uzmanlığıyla insan davranışı, sosyoloji ve sosyal yapı hakkında öğrendiklerini bir araya getirmeye başlar.
Il commença petit à petit à combiner ses compétences technologiques avec ce qu'il avait appris sur le comportement humain, la sociologie et les structures sociales.
İlk olarak, sosyoloji ders kitabımı koyacak yerim oldu.
D'abord, parce que j'ai aucun endroit pour ranger mon bouquin de sociologie.
Ne zamandır sosyoloji okuyorsun?
Depuis quand tu lis la science sociale?
1993'te Canterbury Üniversitesi Siyaset ve Sosyoloji bölümlerini birincilikle bitirdi.
Diplômé de l'Université de Canterbury en 1993, a reçu les honneurs en politique et en sociologie
Şehir planlamada onur, yardımcı branşı sosyoloji.
licenciée en urbanisme et en sociologie.
Yapma Potter, Sosyoloji bölümündeki birinden randevu koparmanın ne kadar zor olduğunu bilirsin.
Allez, Potter. Vous savez qu'il est difficile de fixer une date avec un membre du département de sociologie.