Stanford Çeviri Fransızca
1,119 parallel translation
Sonra Stanford'a gideceksin. Ailenin onayını alan zengin piçin tekiyle evleneceksin.
Tu vas à Stanford où t'épouseras un petit enculé mais un "beau parti"
Biz hangi Stanford'a gittik.
On est allés à Stanford. C'est où?
Prestijin var ve Harvard'ta pahalı bir eğitim almışsın. ve Stanford Hukuk okulunda.
Education prestigieuse et coûteuse à Harvard, Fac de Droit à Stanford.
İkiniz de avukatsınız, ikiniz de Stanford'a gittiniz... Anne babalarınız aynı şehir kulübüne üye.
Vous êtes tous les deux avocats, tous les deux sortis de Stanford... vos parents font partie du même country club.
Wow, bunu Stanford'daki spektometre'ye sokmak isterdim.
Je rêverais de l'analyser au spectromètre de Stanford.
Stanford nedir?
C'est quoi Stanford?
Stanford'da onun Orinsky'e öğrettiği çıktı.
Le professeur d`Orinsky à Stanford.
Beni Stanford'dan kovdular.
Ils m`ont fait virer de Stanford.
Annem eğer Stanford'da moleküler biyoloji okumasaydım harika bir aşçıbaşı olabileceğimi söylerdi.
Ma mère m'a dit que j'aurais pu être un grand chef, si je n'avais pas décidé d'étudier la biologie moléculaire à Stanford.
Yani Andy üçüncü kurbanın Stanford'da profesör olduğunu mu söyledi?
Andy a dit que la 3e victime était un professeur à Stanford?
Harvard'a gittin, Stanford Hukuk'a gittin, şimdi sushi yapmak mı istiyorsun?
Vous êtes allé à Harvard etvous voulez faire des sushis?
Stanford ve ardından avukat olmadan önce.
Stanford et devienne procureur.
* İlk defa sana dokunuyormuş gibi hissediyorum kendimi *
Je ne veux pas que tu restes. Je veux que tu ailles à Stanford.
* Bilerek ne için geldiğimizi buraya *
Si tu étais allée à Stanford, j'aurais payé tes études.
Çünkü Stanford'ta değilim ve çok önem verdiğim biri ile çalışma fırsatı elde etmiştim.
Tu es douée pour ça? Propriétés de la matière? Théorie atomique?
Yani, 3 ay sonra Standford'ta tıbba hazırlık sonra 4 yıl Stanford tıp fakültesi sonra 4 yıllık staj dönemine Standford hastanelerinden birinde başlayacaktım.
TU ES LE FUTUR Dans 3 mois, je serais en prépa médecine à Stanford, dans 4 ans, en fac de médecine à Stanford, ensuite, interne à l'hôpital de Stanford.
Şimdi, Stanford'daki ilk dönemi kaçırdın. Dünyanın sonu değil. Ve teklif ettiğimiz şeyde gayet esnek olacağız.
Tu as manqué le premier trimestre à Stanford, et nous sommes très flexibles, mais l'idée générale est la suivante.
Ocak ayında Stanford'a başlarsın.
Tu iras à Stanford en janvier.
Ama hatırladığım kadarıyla, Stanford'a gitmek istiyordun.
Mon Dieu! J'ignore ce que j'amènerais.
Başlangıçta. Bir sevda uğruna Stanford Üniversitesini bir yana mı atacaksın? Felicity'nin burada kalma sebebinin bu genç adam olduğunu sanmıyorum.
Sally, ce que je vais te confier est si personnel que tu dois l'effacer après.
Burada olmanı istemiyorum. Stanford'ta olmanı istiyorum.
est si personnel que tu devras l'effacer après.
Ah, bu arkadaşım Stanford.
Oh, c'est mon ami Stanford.
Şansıma, arkadaşım Stanford Blatch'in, şehirdeki en ateşli gösteride bir müşterisi vardı.
Mon ami Stanford avait un client dans le plus grand défilé de la ville.
Derek. Nam-ı diğer "Tokmak" dünya'nın en büyük iç çamaşırı mankeni ve Stanford'un en önemli müşterisiydi. Tabii onun inatçı saplantısının da öznesi.
Derek, dit The Bone était le plus grand mannequin... de sous-vêtements du monde, et le client le plus important de Stanford... tout en étant l'objet d'une obsession acharnée.
Bana bir gün, "Stanford, seni seviyorum" diyeceğinin hayaliyle yaşıyorum.
Je rêve constamment qu'un jour, il me dira : "Stanford, je t'aime".
Stanford çıktı mı?
Stanford est parti?
- Carrie, ben Stanford.
- Carrie, c'est Stanford.
Arayan Stanford.
C'est Stanford.
- Selam Stanford.
- Bonjour, Stanford.
O gece geç saatlerde Stanford, tanıdığı herkesi "Günahkar Melek" isimli yeni bir parfümle tanıştırmak için diskoya davet etti.
A une heure avancée, dans le Temple du Disco... Stanford avait invité tout son monde... à une fête de lancement d'un nouveau parfum... "Ange déchu".
Stanford ve Allanne aynı Tanrı'ya tapıyorlardı moda.
Stanford et Allanne vénéraient le même Dieu... la mode.
Stanford herkesi davet etmiş gibi görünüyordu.
On dirait que Stanford a invité la planète entière dans son club.
Stanford Blatch, en yakın arkadaşlarımdan biriydi.
Stanford Blatch était un de mes amis les plus proches.
Stanford, o bir iç çamaşırı mankeni.
Stanford, c'est un mannequin de dessous pour hommes.
Öğleden sonra zavallı işkence çeken ruhumu Stanford Blatch ile yemek yemeğe sürükledim ve sersemlemiş duygularımı, geniş görüşlü olmaya zorladım.
Cet après-midi-là, je traînai mon âme torturée... à un déjeuner avec Stanford Blatch... et je tentai de m'assommer à coups de cosmopolitans.
Hey, Stanford.
Hé, Stanford.
Stanford'u baleye davet etmiştim çünkü işi olmadığını biliyordum.
J'ai invité Stanford au ballet. Je savais qu'il était libre.
Stanford, sevimli ha?
Hé, Stanford, il est mignon, hein?
Görünüşe göre, barlardan ve ayarlanmış randevulardan bıkmış olan Stanford kişisel bir ilan vermeye karar verdi.
Apparemment, Stanford, fatigué des rendez-vous anonymes... "Plein d'esprit, genre Ed Harris cherche semblable avec de l'humour" a décidé de mettre une annonce.
Aslında adı Stanford.
II s'appelle Stanford.
Stanford Blatch.
Stanford Blatch.
12 arama ve 3 e-mail sonra Stanford, büyükannesiyle en azından tanışmam için kafamı yeterince ütülemişti.
Après 12 coups de fil et trois e-mails... Stanford réussit à me faire rencontrer sa grand-mère.
Stanford bana yazar olduğunuzu söyledi. Evet.
Stanford m'a dit que vous écriviez.
Bu Stanford olmalı. - Hiç değişmemişsin.
Ça doit être Stanford.
Stanford'u çok severim.
J'adore mon Stanford.
O an Stanford'un alacağı tek mirasın o Chanel takım koleksiyonu olduğunu farkettim.
C'est alors que je compris que l'héritage de Stanford... allait se limiter à sa collection de tailleurs Chanel.
O zaman Stanford'da gitmiş olmalısın?
Alors vous avez certainement étudié à Stanford?
O yavaş yavaş gözden kaybolma olacak.
Nous n'avons jamais lancé d'ultimatum. Mais tu as toujours voulu aller à Stanford.
Mikrofondu.
Tu vas laisser tomber Stanford pour une amourette?
Yani, burada kalmak ile bir dönem ara verip... * Harcadın bütün vaktini * -... Stanford'a dönmenin iyi ve kötü taraflarını...
Si l'on considère les avantages et les inconvénients d'être ici, comparé à prendre un semestre et retourner à Stanford, à long terme, même à court terme, je serai loin devant, vous voyez, de la majorité.
Stanford?
Stanford?