State Çeviri Fransızca
1,162 parallel translation
Yok, Michigan State maçında.
De télé, pour le match.
Bir tane buldum. Metro istasyonu. State ve Balboa.
J'en ai une, au métro State et Balboa.
Güney Kaliforniya Üniversitesi.
Université de Californie du Sud, Colorado State,
Spectravision'da Enemy of State filmini izlemiştik.
On a regardé "Ennemi d'état".
Üstünde çalıştığım davadaki kadın, State Sigorta Şirketi'nde.
Une femme dont j'ai suivi l'affaire bosse dans les assurances.
Queens'de doğdum, Ball State'e gittik sonra da Intercourse, Pennsylvania'ya taşındık.
- Je suis né dans le Queens, je suis allé à Ball State, puis ensuite à Rapport, en Pennsylvanie.
Elveda, Berkeley. Merhaba, Glassboro.
Adieu Berkeley, bonjour Glassboro State.
Malum kavşakta olanları bizlere anlatacaksınız.
Votre souvenir de l'accident à l'angle de State Main.
Eyalette George Ball'un konferans odası var.
George Ball a une salle de réunions à la State.
# Eyfel Kulesi, Empire State Binası?
La tour Eiffel et les gratte-ciel?
Bu Empire State Binası
C'est l'Empire State Building.
Orduya gizlice bir daha yazılmak için futbolu bırakmadan önce, Michigan State'in yedeklerindendi.
Il jouait à Michigan State avant d'abandonner le football pour rempiler discrètement dans l'armée.
Ohio State'ten "Ayakizi Falco" mu?
Celui de Ohio State?
Florida oyuncuları ona nasıl da sert vurmuştu.
Quelle trempe il a prise face à Florida State?
Final maçlarımız Oregon ve Oregon State'te karşı... ve bazı şeyleri biraz değiştirmek istiyorum... maça oyun kurucu olarak seninle başlayacağım.
On a la finale et je veux réorganiser l'équipe. Je te veux en première ligne.
Merkez noktası Empire State binası olacak.
La cible est l'Empire State Building.
- Riley'yi ne sanıyorsun, State Farm mı?
- Fiable? On parle d'une voiture?
Bu gece "Miss Tri-State" var.
Le concours a lieu ce soir.
State Street Köprüsü'nden atlamak isteyen biriyle konuşuyormuş.
Il s'occupe d'une suicidaire qui veut sauter.
- Empire State de orada.
- L'Empire State Building.
- Ben de Empire State'a hiç gitmedin
Moi, c'est L'Empire State Building.
Sinemada yabancı bir film vamış.
Y a un film étranger au ciné State.
Yarın kasabada olacağım çünkü Hartford'da ders alıyorum... ve sokağın karşısında bir kahve dükkanı var... bazen aslında her zaman saat 4 gibi oraya giderim... genelde tam 4 : 12 de.
Je serai en ville demain, je prends un cours à Hartford State. Il y a un café juste en face, où je vais parfois, presque tout le temps, vers 16 h, 16 h 12, pour être plus précise.
Git ve postaları kontrol et. Orada Southern Alabama State'den gelen bir mektup olacak. ( Teksas'ta bir Kolej )
va chercher le courrier il doit y avoir une lettre du sud de l'Alabama.
Max Evans bile Empire State'den buraya yolunu bulur. Sadece 3 sokak ötede.
Même Max Evans peut trouver son chemin.
Hacklebarney State Park'ında.
Au Hacklebarney State Park.
Garden State Geri dönüşüm'e git.
Passe du temps à Garden State Rendering.
Sahadan çıkıyorum, arkamda izciler. Notre Dame, Penn State ve Ohio State'ten. Hepsi konuşuyor.
Je sors, assailli par les recruteurs de foot.... des facs de Notre-Dame, de Pennsylvanie, de l'Ohio.
"Alfabetik sırayla" dedim. Penn State'li olan önce...
Je dis : "Par ordre alphabétique." Celui de Pennsylvanie est le premier.
Nevada, Silver State'den. Sen nerelisin?
On est du Névada et vous?
Red Hat'la çalışmaya 1995 Mayısta başladım NC State te.
J'ai commencé à travailler avec Red Hat en mai 1995 en même temps que Eric Troan.
O da neydi? Saat sekiz.
Il est 8 h. Ils démolissent l'usine de textile de la rue State.
State'deki eski tekstil binasını yıkıyorlar.
Ca va vous réveiller.
Viracept. State Caddesi Kliniği'nden Doktor Williams yazmış.
Du Viracept, prescrit par le Dr Williams à la clinique State Street.
New York Eyaleti. M-O-D-I-V, 8 numara.
New York State, M-O-D-l-V, huit.
San Berdoo'daki CaI State'e gidiyorum.
Moi, je vais aller ici, à San Berdo.
- Kansas State'te deneme maçı aldım.
- Je suis admis à l'université.
Kansas State, Whitney'ye burs, Lana da ona dil banyosu vermiş.
L'université lui octroie une bourse et Lana l'embrasse à pleine bouche.
Whitney, Kansas State'te bir futbol bursu için deneme maçında.
Il avait postulé pour une bourse à l'université du Kansas.
Ohio State kapanıyor millet. Maça başlıyorlar.
Le match d'Ohio State commence.
Garden State'te bir dinlenme tesisi.
Sur une aire de repos.
- Ben Montclair State'e gittim.
- Moi, Montclair.
Seni son gördüğümde eğer senin kızın olmuş olsaydım çok iyi olacağını ve bana Josh Wink'in Higher State of Consciousness'i boyunca sarılacağını söyledin.
Sympa. La dernière fois qu'on s'est vu, t'as dit que t'aurais aimé que je sois ton père et tu m'as serré dans tes bras pendant tout la durée du mix Acid Funk de Higher State of Consciousness de John Wink.
Penn State kazandı.
Dis au revoir.
18 ay sonra Kent State Üniversitesi'nde dört öğrencinin öldürülmesiyle olaylar doruğa çıktı.
Nous nous étions confrontés à la force de l'État. Elle était bien plus puissante et forte que nous l'avions cru.
Long Beach State'e gittim.
J'ai été à Long Beach State.
- State Caddesi'ne nasıl giderim?
Pour aller a State Street?
GÖKKUŞAĞI RANDOLPH GARDEN STATE SALONU'NDA!
Rainbow Randolph sur scene au Garden State Pavillion
... Empire State binası, Özgürlük heykeli.
L'Empire State.
Hacklebarney State Park'ı.
Hacklebarney State Park.
State Caddesi Kliniği 7 Şubat Çarşamba Hadi bakalım. Çok iyi gidiyor.
Elle se débrouille très bien, elle est très courageuse.