Stickers Çeviri Fransızca
52 parallel translation
Bay Kocaayak. "Ipıssız bir yerde bana Çin mantısı ve Siçuan usulü tavuk yaptı" dedim.
Le Sasquatch. Il m'a préparé des pot stickers et du poulet Szechuan au wok au milieu de nulle part.
Güzel çıkartmalar.
Chouettes, les stickers.
Burada gittiğim her yerden küçük bir şey var.
Il a des stickers d'où je suis allée.
Ben yapıştırıyorum.
Je porte des stickers.
Tatlım, bütün etiketleri daha üzerinde duruyor.
Chéri, tu as encore toutes tes étiquettes et stickers dessus.
Etiketlerden korkarım.
"J'ai donné du sang". - J'ai... peur des stickers en fait
"Uymak" ve "haklar" sözcüklerinden yola çıkarak şehirdeki sürücülere dağıtılan çıkartmaları inceleyelim.
J'ai pris les mots-clé "obéir" et "droits", je cherche des stickers distribués par la ville aux conducteurs.
Üzerinde bir sürü etiket olan adam George Fung.
Celui qui a le plus de stickers, c'est George Fung.
Yani, bu Çin mantısı olayında nerede durduğunu bile bilmiyorum.
Je ne sais pas où il est { \ pos ( 192,50 ) } ni les stickers qu'il colle sur son casier.
Sizinkini altın yıldızlar ve tatlı çıkartmalarla süsleyeceğim.
Je ferai la vôtre avec des stickers d'étoiles et de poneys.
Yeni neslin başlattığı bu yeni grafiti hareketi çıkartmalar, şablonlar, posterler ve heykeller kullanarak yani eldeki tüm imkanları kullanarak dünyaya damga vurmaktan ibaretti.
Cette nouvelle forme de graffiti était impulsée par une nouvelle génération qui utilisaient stickers, pochoirs, posters et sculptures pour imposer leur style utilisant tous les moyens nécessaires.
Dev André'nin çıkartması kendi aramızda bir şaka olmasına rağmen biz yine de eğleniyorduk. Dışarıda ne kadar çıkartma olursa o kadar önemli görünür fikrini beğenmiştim. Ne kadar önemli görünürse o kadar insan ne olduğunu öğrenmek isterdi.
Les stickers d'André the Giant n'était qu'une blague c'était pour m'amuser, j'aimais l'idée que plus les stickers étaient répandus, plus les gens penseraient que c'est important, que ça veut dire quelque chose.
Dahası... Unikorn etiketleri.
Plus cool encore, des stickers de licornes.
Eğer etiketler problemi çözecekse.
Si des stickers pouvaient m'aider...
Ulusal çapta zafer kazanmış şarkı grubu New Directions'ın müşterek kaptanları olarak lütfen McKinley Lisesi resmi araba çıkartmalarını ve minik pon-ponları kabul ediniz.
En tant que co-capitaine des Gagnants des Nationals, le groupe chantant NEW DIRECTIONS svp acceptez ces stickers officiels de William McKinley High School et des pom-poms miniature
Ya da camlarınıza bu yapıştırmalardan yapıştırırsınız, kuşlar da uzaktan uçar.
Ou vous pouvez mettre ces stickers sur vos vitres et les oiseaux y verraient plus clair.
Buraya da birkaç yapıştırma lazım gibi.
- Aah! Il semble qu'on devrait mettre ces stickers ici.
- Şu yapıştırmaları.
- Ces stickers.
Ve eğlence yapıştırmayla devam ediyor.
Et le fun continue avec ces stickers.
- Bana kırmızı etiketlerden bahsedin.
- Parlez-moi des stickers rouges.
- Sayın Yargıç, gizli polisler sorun çıkarabileceğini düşündükleri protestoculara kırmızı etiket yapıştırıp... -... barışçıl protestoculardan ayırt etmektedirler.
Des policiers collent des stickers sur les manifestants agités à sortir de la foule plus calme.
Bu sopaların üstünde kan var.
Il y a du sang sur ces stickers.
Leslie'den biraz keçeli kalem ve yine Leslie'den biraz çıkartma ve Andy'den renkli resim tahtası ödünç aldım.
J'ai emprunté des marqueurs à Leslie et des stickers, à Leslie et le Lite-Brite, que j'ai pris à Andy.
Tesisat için çalışan bir kamu minibüsü.
Un fourgon avec des stickers pour une entreprise de plomberie.
Üzerinde boktan etiketler bulunan haşat olmuş 15 inçlik MacBook Pro?
Un MacBook Pro 15 " défoncé plein de stickers de merde dessus?
Biraz daha etiket, parlak süsler ekleyelim mi?
On devrait peut-être ajouter des stickers ou des paillettes?
Arabadan kurtulup bir yerde saklanmalıyız.
- Stickers du congrès. On doit se débarrasser de la voiture et se cacher.
- Meksikalı şirketler de bu çıkartmadan alabilir mi?
Les sociétés mexicaines peuvent aussi avoir les stickers?
Yatağın altını düzenliyordum ve bir sürü eski şey buldum. Bebekler, albüm çıkartmaları süslü kozalaklar.
J'étais en train de ranger sous mon lit j'ai trouvé ces vieilles affaires... peluches, stickers, pommes de pin dorées.
- Bunun üzerine çıkartma yapıştırılır mı?
Et ensuite il a ajouté des stickers?
- Çıkartma kağıdındaki numaralar.
Les nombres manquant sur la feuille de stickers.
Daha güvenilir olmasını sağlamak için Peugeot etiketi yapıştırdım.
J'ai mis des stickers Peugeot pour la rendre plus fiable.
- Hayır eminim. Arabasında şu saçma yapıştırmalardan vardı...
Si, elle a ces stickers débiles de bonshommes...
Dört tane 90 dakikalık etiket var orada.
Il y a 4 stickers de 90 minutes là.
5 dolar alayım, yoksa gidip bir etiket daha alırsın.
5 dollars ou vous prenez un autre stickers.
"Etiketin eksik!" "Git etiket al!"
Pas assez de stickers! Plus de stickers!
"Etiketin olması gerek! Yoksa buradan geçemezsin!"
"Vous devez avoir les stickers, Ou vous ne passerez pas."
Çıkartma.
- Stickers.
Peki, şimdi hiç çıkartma alamayacaksın.
Et bien, tu n'auras aucun de ces stickers.
"Yapıştırmalar tüm şehri sardı, New Yorklular" Sıcak olan ne? " merak ediyor.
"Des stickers collés autour de la ville ont fait demandé aux New Yorkais qu'est ce qui est chaud?"
Herkes yapıştırmalardan konuşuyor ama dergiden konuşmaları gerekiyordu.
Tout le monde parle des stickers, mais on doit les faire parler du magazine.
Yani, yine bu el ilanlarını ve çıkartmaları dağıtacağız ama üzerlerinde dergiyle ilgili bir iz olacak.
Je veux dire, on distribuera encore des flyers et des stickers, mais il y aura juste un aperçu du magazine dessus
Bana şu sıcak yapıştırmaları tüm şehre dağıtmam için yardım edeceksin.
Tu m'aides à passer tous ces stickers thermiques dans la ville
Önce Becca'nın şu yapıştırmaları dağıtmasına yardım edeceğiz.
D'abord on doit aider Becca a distribuer un tas de stickers
Yani şu yapıştırma ve el ilanlarının hiçbirinde sizin derginin adı yok mu?
Donc aucun de ces stickers et flyers n'ont en fait le nom de votre magazine dessus?
Peki, birkaç tane daha yapıştırmamız kaldı.
Eh bien, il nous reste encore quelques stickers
Pekâlâ, benim yapıştırmalar bitti.
C'est bon, j'ai fini avec les stickers
Ayrıca yapıştırıcı koleksiyonu yapmayı da.
Et aussi de collectionner les stickers. Tu es un adulte.
Kamyon arkası okumalısın.
C'est comme les stickers de pare-choc...
Sence bu nasıl bir pankart olur?
Vous pensez que ça le ferait en stickers de voiture?
- Çıkartma mı?
Des stickers?