Sulu Çeviri Fransızca
1,345 parallel translation
İlk kar yağdığında küreğimi o sert ve sulu karla doldurup 14 kat yukarıdan kafasına atıp, o lanet kafatasını çatlatacağım!
Dès la 1 ère neige, je remplirai ma pelle de neige bien tassée, et... je la jetterai de 14 étages sur sa tête. Ça fracassera son foutu crâne!
Pekâlâ, et sulu şehriye çorbası.
Un consommé avec garniture.
- Sulu.
Avec de l'eau.
- Çünkü o sulu gözlünün teki. - Cassius mu? Ordunun en cesur askeri sanıyordum onu.
Ce sera peut-être demain, ou après-demain, pour vous comme pour moi.
Evet, sulu gözün tekiyim. Bunu inkar etmem.
C'est vrai, j'ai la larme facile, je ne le nie pas.
Bir grup sulu göz.
Quelle bande de pleurnicheurs!
Kuzu etinden, sulu sulu.
Du veau de lait.
Kapılar ve duş, ve sulu pişmiş bir biftek
Pour ouvrir les portes, ou faire couler une douche à la température voulue, ou te faire un bon steak sur le gril.
Umarım günün birinde bana bazı davalarınızdan bahsedersiniz. Sulu olanlardan... kanlı olanlar.
J'espère que vous me raconterez vos affaires... les plus juteuses.
Ha, ha, ha, ha! Taze ve sulu!
C'est divin et succulent!
Güzel, tombul ve sulu.
Bon, gras et juteux.
- Manevra roketleri, Bay Sulu.
- Enclenchez propulseurs, M. Sulu.
Roketler ileri, Bay Sulu.
Propulseurs en impulsion, M. Sulu.
Tahrik gücü verin, Bay Sulu.
Puissance d'impulsion, M. Sulu.
İleri, büküm bir, Bay Sulu.
Distorsion un, M. Sulu.
Bay Sulu, komuta sizde.
M. Sulu, vous avez les commandes.
- Bay Sulu, taktik rotayı gösterin.
- M. Sulu, Tac. AN en visuel.
- Bay Sulu, bu konumda kalalım.
- M. Sulu, maintenez notre position.
Büyütme katsayısını dörtten düşürün.
Réduisez à facteur quatre, M. Sulu.
nesnenin 500 metre üzerinden paralel bir rota izleyelim.
M. Sulu,... prenez une trajectoire parallèle à l'intrus, à 500 mètres d'altitude.
"O zaman yer kabuğu, sulu olmalı." " Eğer yüzey sulu ise, muhtemelen bataklıktır.
- "Sa surface doit être mouillée." - "Ça doit être un marécage."
Arkamıza sokabileceğiniz ateşli, güzel, sulu bir çubuk var mı?
Que dites-vous d'un joli, chaud, juteux et vous montez á l'arriére.
Bolşevizm kültürü bitti. Arkadaşlarının oyunlarında veya diğer Fransız sulu komedilerinde artık bunun görünme şansı yok.
Vous n'aurez plus l'occasion de jouer les pièces de vos amis et les farces françaises que vous affectionnez tant.
Beluga havyarımız... sulu istiridyelerimiz, ve şampanyamız var.
N'ous avons caviar, huîtres et champagne.
Sulu vajinalar. Sıcak ve ıslak.
Des chattes appétissantes, toutes chaudes et humides.
Bay Sulu?
M. Sulu?
Bir bu eksikti. Bay Sulu! Bizi buradan çıkarın!
Nous sommes dépassés!
- İtici motorlar, Bay Sulu.
- Propulseurs arrière.
Bay Sulu? Siz... Devam edebilirsiniz.
Monsieur Sulu, je vous en prie...
Varp Beş, Sulu.
Vitesse 5, M. Sulu.
- Sulu, aç kalkanları!
- Sulu, les boucliers.
- Sulu, bütün güç fazerlere.
- Priorité aux phaseurs.
Bay Sulu, fazerleri hedefe kilitleyin ve benden emir bekleyin. Fazerler kilitlendi.
Sulu, pointez vos fusées, attendez mon signal.
- Pekâlâ, Sulu. Hazır olunca ateş aç.
- Feu quand vous êtes prêts.
Bay Sulu, bizi buradan çıkarın. En uygun hızda.
Sulu, vitesse maxi!
Haydi, Sulu!
Sulu... go.
Sulu, seksi bir biftek domatesi!
Une grosse tomate, juteuse et sexy!
Çok lezzetli, çok sulu bir yemektir.
Très délicat, succulent.
Durum raporu, Bay Sulu.
- Situation, M. Sulu.
Bay Sulu, komuta sizde. Ben kamaramda olacağım.
M. Sulu, prenez la console.
Bay Sulu, yanaşma işlemlerine devam edin. Emredersiniz.
Sulu, continuez la procédure.
Yardımımıza güvenebilirsiniz. Teşekkürler, Bay Sulu.
- Avec notre aide, amiral.
Görüşünüz nedir, Bay Sulu?
- Votre opinion, M. Sulu?
Bay Sulu?
- M. Sulu?
Bay Sulu bir Atmaca'nın mürettebat kapasitesi nedir?
Quel est l'équipage d'un Oiseau de Proie?
Bones, Sulu'yla birlikte nakil odasına.
McCoy et Sulu, au télétransport. Les autres, avec moi.
Gazla Sulu!
Allez, Sulu.
Bay Sulu, elle kumanda ediyorsunuz.
M. Sulu, en manuel.
Eğer çorba çok sulu olursa, biraz koyulaştırmak için un eklersin.
ça doit venir de l'inconscient.
Bu rotada devam edin.
Doucement, Sulu.
Ekrana verin, Bay Sulu.
Visuel, M. Sulu.