Sunbae Çeviri Fransızca
167 parallel translation
Ha Ni Sunbae!
Ha Ni Sunbae.
Ha Ni Sunbae! Hadi ama!
viens vite!
Ha Ni Sunbae!
- Ha Ni Sunbae!
Sunbaenim.
Sunbae.
Sunbae... Kendine güvenin mi azaldı?
tu es si peu confiant?
Ne yapıyorsun burada?
Sunbae?
Sunbae!
Sunbae.
Sunbae, sen de mi? Ha Ni. Seung Jo'dan hoşlanıyorsun, değil mi?
tu... hein?
Ha Ni Sunbae, torpilin var mı?
tu as du piston?
Sunbae!
Sunbae-nim!
Sunbae, birinin başka birini sevebilmesi imkansız değil.
ce sera vraiment comme ça.
Bunu nasıl yapacaksın Sunbae?
Comment est-ce possible?
Sunbae!
Sunbae!
Teşekkürler Sunbae!
je suis tellement reconnaissante envers toi!
Çok teşekkürler Sunbae!
Merci!
Tanrı aşkına neden seni düşüneyim ki, Sunbae?
pourquoi devrais-je penser à Sunbae?
Artık sen de bir Sunbae'sin.
Tu es mon Sunbae maintenant.
Sunbae, biraz ara veremez miyiz?
ne devrions nous pas nous reposer un petit moment?
Sunucu Kyung So Sunbae olacak.
nous aurons Kyung Soo sunbae.
Saatlerce sen de mi oradaydın sunbae?
tu as attendu pendant les 4 heures?
Sunbae, neden buradasın?
pourquoi tu es là?
Sunbae, beni bulmak için neden bu kadar yolu geldin? Gelecek hafta Top Spin Kulübümüzün 10. kuruluş yıldönümünü kutlayacağız.
Donc Sunbae pourquoi tu as fait tout ce chemin? notre club Top Spin célébrera son 10ème anniversaire.
Sunbae, sakın bana Hae Ra'yı getirmek için uğraştığını söyleme.
ne me dis pas que c'est parce que tu essayes de faire venir Hae Ra?
Öylesine, tenis kulübündeyiz ya! Bir sürü Sunbae de gelecekmiş. Katılım çok olursa güzel olur, değil mi?
c'est à propos du club de tennis. n'est-ce pas?... je ne suis pas intéressée par de tels rassemblements.
Sunbae, yemek yiyecek misin?
tu vas manger?
Anlıyorum. Sadece Takım lideri Sunbae'yle ikinizin gittiğini duydum bu yüzden parti ilgi toplamamış.
Je vois.... c'est pourquoi la fête sera plutôt sans intérêt.
Bong Joon Gu'ya mı, yoksa Kyung Su Sunbae'ye mi gideceksin?
Bong Joon Gu? Ou alors Kyung Soo sunbae?
Üst sınıflardan olmalı.
Ça doit être une Sunbae.
Arkadaşlar madem buradasınız, bir merhaba deyin.
Dites-lui bonjour aussi. il est votre sunbae dans notre club de tennis.
Bizden büyük biriymiş.
Sunbae... Qui est-il exactement?
Benimle aynı okulda.
Sunbae?
Sunbae mi?
Oh mon Dieu.
Tanrım, en tehlikeli erkekler Sunbaelerdir.
La chose la plus effrayante ce sont les sunbae. Mais je ne me souviens pas de son visage très clairement.
Gi Tae Sunbae'ymiş!
Yoon Hae Ra.
Önce Kyung Su Sunbae şimdi Gi Tae Sunbae!
Oh Ha Ni.
- Tamam. - Görüşürüz.
Sunbae.
Aferin! Gi Tae Sunbae çok zekidir ve kızlar arasında da popülerdir.
Gi Tae sunbae est très intelligent et populaire auprès des filles.
Peki o zaman Baek Seung Jo, neden artık Ha Ni'yi bana vermiyorsun?
Que dirais-tu de me laisser avoir Ha Ni plutôt? Donc c'est toi le sunbae.
Demek sendin Sunbae. Ha Ni'yi sana vermeme gerek yok.
Il ne s'agit pas de te laisser l'avoir parce que Ha Ni ne m'appartient pas en premier temps.
Seninle her yere giderim. Sunbae, tebrik ederim.
je te félicite des plus sincèrement.
Yine takıldı!
Sunbae = élève d'une classe supérieure c'est Ha Ni Sunbae qui m'a aidée pour ça. Ça ne sort pas.
Sunbae. Evet? Geçen seferki, şey biliyorsun...
ça... trois!
- Şey... - Sunbae, birlikte yiyelim.
Bien... mangeons ensemble.
Sunbae.
Sunbae.
O da tenis kulübünden Sunbae'niz Kim Gi Tae.
Il s'appelle Kim Gi Tae.
Benden 1 yaş büyük bir sunbae.
mais il étudie avec nous.
Ben de bu kim diyordum.
Gi Tae sunbae!
Her istediğini söyleyemezsin!
c'était Kyung Soo sunbae et maintenant c'est Gi Tae sunbae également?
Sunbae, hiç çekinme.
Dépêche-toi de progresser un peu aussi.
Bu... Yoksa Sunbae'yi görmeye okula mı gittin?
Est-ce que tu es allée à l'école pour le voir?
- Gi Tae Sunbae!
ma princesse.