English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sunset

Sunset Çeviri Fransızca

432 parallel translation
GÜNBATIMI TÜMENİ BUGÜN EVİNE DÖNÜYOR!
LA DIVISION SUNSET EST DE RETOUR AUJOURD'HUI!
Sunset'te batıya döndü Beverly'yi geçince yoldan kaymaya başladı ve sonunda durdu.
Il a tourné sur Sunset. Et, passé Beverly... il a quitté la route, et s'est arrêté.
Sunset, Sunset, Sunset!
Sunset, Sunset, Sunset!
Haydi, Sunset!
Un pour Sunset!
Proje için Sunset Realty Şirketi'nden 10 hektarlık arazi satın alacağız.
Le terrain doit être acheté à la Sunset Realty Company.
Sunset Realty Şirketi benim, Henry.
La Sunset Realty Company, c'est moi.
Sunset 7-2131.
Au Valley Motor Court, Sunset 7-2131.
Sunset Valley.
C'est sunset valley.
Burası Kaliforniya, Los Angeles'da Sunset Bulvarı.
Voici Sunset Boulevard, á Los Angeles, en Californie.
Sunset Bulvarı'nın üst tarafındaki tepelerde gezintiye çıkardık.
Elle m ; emmenait faire des balades sur les hauteurs.
Bundan sonra, güzellik uzmanlarından bir ordu, Sunset Bulvarı'ndaki evini istila etti.
Après ça, une armée d ; esthéticiennes envahit la maison de Sunset Boulevard.
Adres, 1 0086 Sunset Bulvarı.
Nous sommes au 10086, Sunset Boulevard.
Sunset Bulvarı'nda, evinin yatak odasında kendisi bir sessizlik içinde.
Un rideau de silence l'a entourée dans sa demeure de Sunset Boulevard...
Eğer Camden ve Sunset'ten geçiyorsanız bu elbiseden kurtulmak isterdim
J'aimerais me changer. Passez-vous par Sunset?
İşte geldik. Sunset ve Camden.
Nous sommes arrivés!
İspanya'dayız, Madrid'te, Sunset bulvarında değil.
Nous sommes à Madrid, pas sur Sunset Boulevard.
Burada çalan bütün gruplar, yani müzisyenler... burada işleri bitince Sunset Bulvarı'ndaki küçük bir yere gidiyor.
Tous les musiciens qui jouent ici vont finir la nuit dans un bistrot sur Sunset Boulevard.
Sunset ve Highland'da yaklaşık 300 bungalov var Bay Maine.
II doit y avoir 300 villas, sur Sunset!
Sunset Hill, tam Folded Wings'in yanında.
"La Colline du crépuscule", juste à côté de "l'Aile repliée".
Sunset Bulvarı'nda bir çok film starına rastlarsın.
Il y a beaucoup de vedettes de cinéma dans le coin.
Hadi Kip'le tribe girin, gerçek trip neymiş, olayı çözün.
C'est parti pour un tour sur Sunset avec Kip.
- Nereye gidiyorsun?
- Où allez-vous? - Sunset Boulevard.
- Sunset. Harika. Beni de yolda atarsın.
Ça tombe à pic!
Sunset'ten aşağıya doğru devam ediyordum ve beni tepelere götüren yollardan birine girdim.
J'ai pris une de ces routes qui montent aux collines.
Sunset'te tam Doheny'i geçince bir bina var, biliyor musun?
Ce grand immeuble, près de Doheny...
Geceleri Sunset'teki "Red'n Blue" da üstsüz şovda çıkıyor.
Elle travaille la nuit, dans un spectacle "topless".
Ah, Surf Road'a giden Sunset'e girin.
Prends Sunset jusqu'à Surf Road.
Başka bir karı da, Sunset Bulvarı'nda, otostop yapıyordu.
il y avait une autre nana. Elle faisait du stop sur Sunset Boulevard.
1536 Sunset Plaza'da.
1 536, Sunset Plaza.
Eğlenceli. O kadar şeyden sonra bir ilişkinin böyle bir hamburgercide bitmesi ne kadar ilginç!
C'est drôle, après toutes nos discussions et nos moments de passion, qu'on se sépare ici, dans un restaurant diététique de Sunset Boulevard.
Hatırlıyorum, hep bir şarkı söylerdi "Red Sails in the Sunset."
Je me souviens quand elle chantait "Red Sails in the Sunset"
Sunset caddesi düzüşmek isteyen kızlarla dolu.
Les rues sont remplies de filles qui n'attendent que ça.
Sunset Strip'ten fırlamış bir mülteciyi andırıyorsun.
T'as l'air d'une réfugiée de Sunset Strip.
Sunset Strip, oraya takılıyorlar.
Sunset Strip, c'est là qu'ils traînent.
Lincoln ile Sunset arasında aküm bitti. - 73 model yeşil Chevrolet.
Batterie à plat, Chevrolet verte, Sunset et Lincoln.
Pekala, ne görebiliriz bir bakalım.
- Hélico 12 en direction de Sunset. - Voyons un peu ce qui se passe.
Eski yoldan gel. Sunset.
- On passe par Sunset Boulevard.
18 yıl önce Sunset Boulevard'da baş pezevenkken Gloria diye bir kız var mıydı?
Il y a 18 ans, tu étais le roi des macs. As-tu connu une nommée Gloria?
Sunset'de küçük bir mağazadan.
Une boutique à l'angle de Sunset et Vine.
Seni Sunset Polis İstasyonu'nda hiç görmedim
Je ne vous ai pas déjà vu au poste de police sur Sunset?
You'd better join us at the Sunset roller rink
Rejoignez-nous sur la piste de roller de Sunset,
Ofisim Crossroads of the World binasındaydı.
Mon bureau se trouvait sur Sunset Boulevard.
Onu bulmamı istiyorsun çünkü Sunset Strip'in önde giden sürtüklerinden bir olmasını istemiyorsun çünkü kendisi, senin gurur ve neşe kaynağın.
Vous voulez que je la ramène afin qu'elle ne devienne pas LA salope de Sunset Boulevard. Car elle est votre soleil, votre vie.
Beltway'deki Sunset Motel.
Sunset Motel, sur le périph.
Ona şunu söyle : Palo Alto'daki Sunset Lab ile olan hizmet sözleşmesini ihlal etti.
Dites-lui qu'il est en rupture de contrat avec le Sunset Lab, à Palo Alto.
Karl bizim dahi bilgisayarcımız. California'daki Sunset Enstitüsünden babamla birlikte geldi buraya.
C'est le génie de l'informatique qui a suivi mon père depuis l'institut de Californie.
New Mexico Santa Fe'nin hemen dışındaki çöl. Bahreyn Arap Emirliği'ndeki "Yaşam Ağacı". Ve Sunset'le Crescent'in köşesindeki lokanta.
Le désert à la sortie de Santa Fe au Nouveau-Mexique, l'Arbre de Vie dans l'Emirat arabe de Bahrein et le restaurant au croisement entre Sunset et Crescent.
- Sunset Realty Şirketi benim şirketim.
C'est ma société.
Şimdi, balistik tekniklere girme veya tanıklık etmek için uzmanları çağırmak gibi bir niyetim yok.
Une part dans la Sunset Co. M'intéresse - Wade.
Kafana yaz. Sunset 7-2131.
Mémorise-le.
Sunset'le Coronado'nun köşesinde arabayla ağaca çarptı.
A percuté un arbre avec sa voiture.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]