English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Süpriz

Süpriz Çeviri Fransızca

796 parallel translation
Ne hoş bir süpriz.
Toi ici, quelle bonne surprise!
- Hiç süpriz olmadı. - İntihar.
- Je m'y attendais.
Süpriz oldu.
- Quelle surprise!
Süpriz mi?
Une surprise?
Büyük süpriz oldu mu?
Était-ce une grande surprise?
Olağanüstü bir deney, sana süpriz yapmak istememin yanında... ben ve çalışmamı kabul ettirmek istedim.
Sur une expérience fantastique. Je veux t'en faire la surprise. Elle va me donner la renommée à moi et à mon-
Sana bir süpriz.
Voici une gourmandise pour toi.
Amcam için süpriz getirsem mi?
Dois-je rapporter des friandises pour Oncle?
Şampanya, efendim? - Burada ne arıyorsunuz? - Bu ne süpriz!
Musique douce Champagne, monsieur?
Annie, süpriz için hazırmısın?
Annie, tu es prête pour une surprise?
Seni görmek ne güzel bir süpriz.
Quelle surprise de vous voir.
Hoş bir süpriz olduğunu biliyorum...
Nous avons, si j'ose dire...
Bu süpriz oldu. Bu sosyal bir ziyaret değil.
Je ne suis pas en visite.
Ah, ne güzel süpriz.
- Quelle bonne surprise.
Haberlerde büyük bir süpriz olacak.
Ça va faire la une des journaux.
Bu hoş bir süpriz.
Quelle agréable surprise.
Düşmanla karşılaşmadan evvel Spartalılar'a süpriz yapacak ve onları canlı yakalayacaklar.
Ils sortiront au dernier moment et nous prendrons les Spartiates vivants.
Bizim için bir kaç süpriz hazırlamışlar.
Voyons voir combien d'autres surprises elle nous réserve.
Ne büyük bir süpriz.
Pour une surprise, c'en est une.
Ne hoş bir süpriz!
Quelle bonne surprise!
- Onlara süpriz yapmak istiyorum da.
- Je veux les surprendre.
Bir süpriz, anlıyor musunuz.
C'est une surprise!
Süpriz bir parti olacakmış.
C'est une surprise-partie.
Suzette'e süpriz olacak ve başarılı olmasını istiyorum.
C'est une surprise pour Suzette, tout doit être parfait.
Suzette, harika bir süpriz olacak.
C'est une grande surprise.
Söyle bakalım, büyük süpriz neymiş?
Et cette fameuse surprise?
Suzette Fremont, annesinin kendisine süpriz bir Mısır şöleni hazırladığını söylemişti.
La mère de Suzette Freemont organisait une fête égyptienne.
Süpriz bir ziyaretçiniz var.
Il y a une surprise pour vous.
Sana bir süpriz.
Je voulais te faire la surprise.
Bir süpriz mi?
C'est une surprise.
- İşte süpriz bu.
- C'était ça, la surprise.
Harika, Bir süpriz diğerini çağırır.
Une surprise ne vient jamais seule.
Evet. Ani bir süpriz yaparsak o bizimdir.
Exact, prenons-le par surprise.
Ne hoş süpriz.
Quelle agréable surprise.
" Belki de bu süpriz değil... bu kadar değişik ulustan katılımcılar olduğu için.
Des concurrents de tous les pays vont s'affronter.
Bu ne süpriz!
Quelle surprise!
süpriz bir saldırı olsun!
On va les prendre au dépourvu.
Süpriz saldırıları karşılıyamıyorsun!
Tu ne tiens même pas debout.
Benim için süpriz oldu.
C'est mieux que d'être prévisible, non?
Süpriz oldu da. Eski ofisinize gitmiştim ama burada olduğunuzu söylediler.
J'ai été à votre ancien bureau, mais on m'a dit que je vous trouverais ici.
Dinle, yanımda getirmek istediğim biri var, fakat onun için süpriz olmasını istiyorum.
Écoute, j'aimerais emmener quelqu'un... mais je veux que ce soit une surprise.
Pek çok kişiye süpriz oldu.
Ça a surpris beaucoup de gens. Oui.
Yaşamım süpriz.
Ma vie n'est qu'une surprise.
Demek iki süpriz olacak. Benim de size bir süprizim var çünkü.
Et bien il y aura deux surprises, car j'en ai aussi une pour vous.
Süpriz değil bu, kardeşlerim..
Ne soyez pas surpris de me voir.
Süpriz.
Tu parais étonné.
Süpriz!
Surprise!
Sizi bir süpriz bekliyor. Gelince anlatırım.
Je viendrai vous annoncer une surprise formidable.
Hayatım, ne güzel süpriz! Birşeyler yemek ister misin?
Erica, quelle surprise!
Ne süpriz!
- Enfin te voilà.
Büyük bir süpriz.
C'est une surprise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]