Sürat Çeviri Fransızca
492 parallel translation
Şu treni son sürat çıkarın buradan!
Faites partir ce train au galop.
Son sürat!
Du nerf avec les cordages!
Son sürat Port Royal, emir böyle!
Remuez-vous, ce sont les ordres.
Son sürat, beyler!
Allez!
Bay Travers, sizi aramak için peşinizden gittiler, sürat teknesiyle.
Ils sont à votre recherche, dans un bateau à moteur.
5 inci Bölüm, sürat arttırsın. Dört bir.
Section 5, accélérez, 4-1.
5 inci Bölüm, son sürat.
Section 5, poussez à fond.
Zor olmaz. Kullandığın sürat motoru değil.
Ça arrivera bien un jour ou l'autre!
Fonograf son sürat dönerdi.
Le phonographe à plein tube.
- Hayır. - Herhalde bir sürat motorunu idare edebilirsin.
- Vous savez conduire un hors-bord?
Sürat motoru kendi kendine gidemez.
Un bateau ne peut pas revenir tout seul.
Gelip sürüyü son sürat kuzeye sürmeni bekliyordu.
Il t'attendait simplement pour conduire le troupeau vers le nord.
Son sürat geldim yargıç.
Je suis venu dès que possible.
Ama sadece kadınlar bunu yapabilir. Sürat ve hafif eller gerekliydi. Benzer eller...
Pourtant, seules des femmes peuvent l'entreprendre comme elles peuvent seules bercer un nouveau-né.
Sudrow Wells'e son sürat gidin ve kadınlar için posta arabasını tutun.
Emmenez-la à Sudro's Wells et retenez la diligence pour ces dames.
Son sürat koşturacaksın ve tekerlekler havalanacak.
À toute vitesse et sans suivre aucune ornière!
- Sürat motorunu alabiliriz.
- Prenons le bateau. - D'accord.
İçlerinden biri vurulursa... hepsi atına binip buradan son sürat kaçar.
Si l'un d'eux meurt, ils décamperont tous d'ici vite fait.
- Son sürat gidiyoruz.
- La vitesse fait tout trembler.
Her şey yolunda gözüküyor. Vites tamam. Sürat uygun.
Ça va. le train est sorti, bonne vitesse.
- Bu yolculukta sürat yapmayacağız, değil mi?
- Vous allez pousser?
Yarınki sürat denemesi konusunda emin misin?
Alors, il y a un essai de vitesse demain?
Söylentiye göre Kaptan yarın sabah sürat denemesi yapacakmış. Doğru mu?
Y-a-t-il un essai de vitesse, demain?
Son sürat geliyor ve 4 saat sonra bize ulaşacak.
Il sera ici dans 4 heures.
Ne kadar muhteşem. Buharlar saçan o koca makinelerden birine binip son sürat giderken o düdüğü çalmayı ne kadar çok isterdim.
Mais, c'est excitant... rien qu'à y penser, pouvoir conduire... une de ces choses énormes... teuf-teuf et à toute vapeur... et sonner cette petite cloche.
Şu tepeye çık toz bulutu görürsen son sürat buraya gel.
Monte là-haut, quand tu verras de la poussière, reviens.
Hayır ama tüm elemanlar son sürat çalışabilirler. İyi olur.
Non, mais je peux faire travailler tout le bureau.
Saatte 110 km sürat yapmalıyım. Buna ne dersin?
156 waters par route à 100 à l'heure!
Yavaş ol bakalım, bu ne sürat?
Tu ne vas pas un peu vite?
Rıhtım'a acilen sürat teknesi istiyorum! Anlaşıldı!
Le souci de cela Cris-craft a l'echafaudage de la crique 27, on se trouve.
Sürat teknesi belirtilen noktada bekliyor.
Ont compris. Cris-craft sur l'endroit convenu, presente sont.
Sürat teknesinde!
Cette vedette, c'est Cris-craft.
Bu sürat çok fazla. Bizler makine değiliz. İnsanız.
Nous ne sommes pas des machines.
Hava pompaları son sürat çalışıyor.
Ses souffleurs marchent.
- Tam sürat ileriye.
En avant toute.
Diğer tarafta sürat tekneleri olan büyük bir göl var.
Il y a un beau lac, avec des chriscrafts.
Sorumluluktan asla kaçmayan Bruce ve Dick, kendilerine has sürat ve kararlılıkla Yarasa Mağarası'na indiler.
Toujours prêts à assumer leurs responsabilités... Bruce et Dick, avec leur rapidité et leur résolution légendaires... gagnent d'un pas leste la Batcave.
Son sürat etraflarında dönüp, kavis yarıçapını azaltacağım.
Décrivons des cercles à Batvitesse, en réduisant le rayon de la courbe.
İşaret verince son sürat koştur.
À mon signal, élancez-vous.
O sürat teknesini yakalayabilecek tekne yok buralarda!
Ce yacht est trop rapide!
Hastene bölgesinde 75km. sürat yaptınız.
80 kmlh en zone hospitalière.
Son sürat 50 km!
50 km à fond de train!
Ren'e doğru tam sürat yolumuzu açıyoruz.
On fait une perce jusqu'au Rhin toute vitesse.
Motorlar son sürat çalışıyor. Onlara ulaşmanın yolu yok.
Les moteurs s'emballent.
Atlarınıza sürat ve kuvvet dilerim. Hoşça kalın.
Je vous souhaite chevaux rapides et sûrs.
Son sürat o yöne koştum ve vardığımda...
J'ai couru là-bas aussi vite que j'ai pu.
Nerede sürat yaptı?
Où partait-il?
Son sürat gitmeliyiz. Nereye?
Pour aller où?
Özel sahilinden, özel sürat teknesiyle denize açılıyor.
Je t'en prie.
- Gözünüz sürat teknesinde olsun.
Gardez l'oeil sur le yacht!
Ne lazım sana? - Sürat.
- Tu veux quoi?