Sıçayım Çeviri Fransızca
1,527 parallel translation
Hay sıçayım!
Seigneur, merde!
Sıçayım, siktir.
Merde. Merde.
Sıçayım.
Merde.
Chow, misafirimizi götürüp, bağlar mısın? Ağzına sıçayım!
Descends notre invité et attache-le.
Sıçayım.
Putain de merde.
Ağzına sıçayım!
Putain, prends ça.
Ağzına sıçayım, Barry!
Merde, Barry.
- Sıçayım.
- Merde.
İkinizin de ağzına sıçayım!
Allez vous faire voir.
Ağzına sıçayım. Seni çok fena istiyorum.
J'ai trop envie de toi!
Ulan ağzına sıçayım, bizde de ne şans var be!
Fais chier! On n'a jamais de chance!
Senin ağzına bir sıçayım da pataklanmak nasıl olurmuş gör.
Je vais t'en donner du bottage de cul!
Hay sıçayım yufka yüreğine.
Enfoiré de défenseur des opprimés.
Ağzına sıçayım.
Va te faire foutre.
Sıçayım.
Bordel!
Sıçayım...
Merde...
İçine sıçayım!
Merde!
Hay sıçayım!
Et merde.
Hay sıçayım!
Merde!
Hay sıçayım.
Et merde!
Ağzına sıçayım.
Putain.
Ağzına sıçayım!
Va te faire foutre!
Ağzına sıçayım!
Je t'emmerde.
Ağzına sıçayım!
Je t'emmerde!
Sıçayım. - Onu kovmayı çok istiyordum.
- Et moi qui me demandais comment la virer.
Hay sıçayım.
- Jésus!
- Yürü lan! Sıçayım bacağına!
Putain, c'est pas vrai.
Sıçayım. Etraftaki hödüklere aldırma.
Tu viens de faire entrer un gosse de 9 ans?
- Sıçayım.
Fait chier.
Takma sakalına sıçayım senin!
Je baise ta fausse barbe.
Sıçayım ya!
- vive le vent... - Et merde.
Hay sıçayım!
Bordel!
Sıçayım.
Et puis merde.
Sıçayım.
Putain.
Ağzıma sıçayım.
Putain.
S.çayım.
Merde.
Hay s.çayım, herifin oğlu varmış.
Merde, c'est son enfant.
Ağzına sıçayım!
Putain.
- Çay. - Sıcak mı? - Evet.
Je traversais ce qu'on appelle un épisode psychotique...
Ama Azunyan, sen bugün hiç çay içmedin, değil mi? Hayır, sınıftaydım çünkü.
On remettra ça, hein?
S.. tir git, geri zekâlı! Ağzına s.çayım senin!
Allez vous faire foutre, toi, fils de pute!
Hay ağzına sıçayım.
Va te faire.
Ağzınıza sıçayım.
Merde.
- Hay sıçayım.
Merde.
Evet, nane çayı ve votka karışımı.
- Thé à la menthe et vodka.
Sana çorba ve sıcak çay aldım.
Elle a un nom? Oui, c'est Jenna.
Ateşin mi var? Çok sıcaksın. Tatlım, sıcak çay içiyorum.
Si ça dérape, je prendrai mon téléphone et userai de mon charme.
Ben güneş çayı sistemini küresel ısınmayı durdurmak için kullandım.
Mon système combat le réchauffement.
Tarçın ve aspir yaprağı karışımından oluşan özel bir Noel çayı.
C'est un mélange de Noël, avec de la cannelle et des pétales de carthame.
Arada çay içmek için uğrar mısın?
Tu viendras prendre le thé, de temps en temps?
Çay dükkanının kaçakçısıyım.
C'est mon magasin de thé.