English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Taggart

Taggart Çeviri Fransızca

251 parallel translation
Elsie Taggart ebesiydi.
Elsie Taggart était sage-femme.
Sakin ol evlat.
Tiens-le, Taggart.
Taggart ve Bowen bütün suyu alıp gittiler.
Taggart et Bowen ont tout pris Y compris l'eau et sont partis
Seni bulacağım, Taggart.
Je te retrouverai, Taggart.
Taggart ve Bowen beni ölmeye terk etti.
Taggart et Bowen m'ont lâché.
Bende ise iki tane var, Taggart ve Bowen.
Ils sont deux. Taggart et Bowen.
Taggart ve Bowen olabildiğince hızlı bütün parayı alıp gittiler
Taggart et Bowen Ont tout pris Y compris mes sous et sont partis
Biraz daha, Taggart.
Plus haut.
- Taggart, ben buradan gidiyorum.
- Taggart, je m'en vais!
Taggart'ın nasıl olduğunu bilirsin.
Tu sais comment Taggart était avec moi.
- İyi şanslar, Taggart.
- Bonne chance, Taggart.
Kusura bakmayın, Bay Taggart. Fazla kaptırdık galiba.
Pardon, M. Taggart, on s'est laissés emporter.
Sus, Taggart. Sessiz ol.
Silence, Taggart.
Ne oldu, Taggart, yaralandın mı?
Vous êtes blessé?
Biraz daha fasulye, Bay Taggart?
Encore un peu de haricots.
Hey, benim. Taggart.
C'est moi, Taggart.
Sus, Taggart.
Restez tranquille!
Afedersiniz, Bay Taggart, efendim, ama sizi böyle görmeye dayanamıyorum.
Excusez-moi, mais j'aime pas vous voir comme ça.
Ben Çavuş Taggart ve bu da ortağım Dedektif Rosewood.
lnspecteur Taggart. Mon collègue, l'inspecteur Rosewood.
Taggart!
Taggart!
Çavuş Taggart aleyhinde suçlamada bulunmak ister misiniz?
Souhaitez-vous porter plainte contre l'inspecteur Taggart?
Sıkı yumruğun var Taggart.
Joli coup de poing, Taggart.
Taggart'ın aleti kalkmış ama söylemiyor.
Taggart n'avouera pas qu'il remue la sienne.
Taggart, bak.
Taggart, regardez.
Taggart...
Taggart...
Taggart.
Taggart.
Taggart, bu olayı araştırmaya başlamanı istiyorum.
Taggart, vous allez faire votre enquête.
Taggart ve Rosemont'ı bir striptiz barına çekerek görevlerinden alıkoyan kişi mi?
Celui qui a poussé Taggart et Rosemont à négliger leurs fonctions dans un établissement de strip-tease?
Taggart'a depoyu kontrol etmesini söyle.
Dites à Taggart de fouiller l'entrepôt.
Çavuş Taggart burada, seninle konuşmak istiyor.
L'inspecteur Taggart est ici, il souhaite vous parler.
- Taggart'ı gördün mü?
- Vous avez vu Taggart?
Taggart ve Rosewood'u bulmaya çalış.
Localisez-moi Taggart et Rosewood.
Olay yerine önce Çavuş Taggart ulaştı.
L'inspecteur Taggart fut le premier sur les lieux.
Bir suçun işlendiğine inanan Çavuş Taggart, Rosewood'a katıldı,
Soupçonnant un délit, l'inspecteur Taggart rejoignit Rosewood.
Çavuş Taggart, neden olanları sen anlatmıyorsun?
Taggart, dites-moi ce qui s'est passé.
Senin de biraz gözlerin sulanmış sanki Taggart.
Toi aussi Taggart, tu as les yeux un peu embués.
- Taggart...
- Taggart...
Taggart'ı dinle. Neşelen.
Taggart, faut rigoler!
Benim için Rosewood'un gözüne çak ve Taggart'ın kelini tokatla.
Cogne l'oeil de Rosewood et le crâne chauve de Taggart pour moi!
Sen ve Taggart'ı, Peterson şantaj davasına vermiştim.
Je vous ai mis avec Taggart sur l'affaire d'extorsion Peterson.
Davayı ben ve Taggart'a vereceklerini sanmam.
Je ne pense pas qu'ils nous donneront l'affaire à Taggart et à moi.
Adım John Taggart.
Je m'appelle Taggart.
Defol buradan Taggart!
Foutez-moi le camp, Taggart!
- Taggart, geliyor musun?
- T'arrives, Taggart?
Neler yaptınız Taggart?
Qu'avez-vous fait, Taggart?
Kovuldun Taggart!
Vous êtes viré, Taggart!
- Teğmen Taggart'dan Kaptan Picard'a.
- Enseigne Taggart à Capt Picard.
- Taggart sizden bahsetmişti.
- Taggart me parlait de vous.
- Taggart! Nerede o?
- Où est Taggart?
Taggart emekli olup, Phoenix'e gitti.
Taggart a pris sa retraite à Phoenix.
Bir şey yok, Taggart.
Ce n'est rien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]