English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Taiga

Taiga Çeviri Fransızca

51 parallel translation
Artık her mola yerinde Taiga'daki göçebelik günlerimizde yaşadığımız her şey hakkında sana yazmayı sürdüreceğim.
Maintenant, à chaque étape, je t'écrirai à propos de tout ce qui remplit nos vies nomades dans la taiga.
Taiga'da yürümek, başkalarının servetlerini aramak.
Parcourir la taiga, chercher les trésors d'autres.
Babam tüm Taiga'daki en iyi avcıydı.
Lui l'était le meilleur chasseur de toute la taïga.
İşte, benim ormanım. Taiga'm.
La voilà, ma taïga...
Eğer beni bu halde görseydi, tavana yapıştırırdı.
Je vais prendre une raclée si Taiga me trouve comme ça.
Saat 6 çok erken olur, Kaplan efendim!
On aura rien le temps de faire, Mlle Taiga!
Sana güveniyorum, Fuji-nee.
- Taiga, je te la confie!
Bana Fujimura-oneesama de.
Appelle-moi "Grande-sœur Taiga"!
Ne? Fujinee sen ciddi misin?
T'es sérieuse, Taiga?
Evet, Taiga iyi niyetli bir kişi.
Oui. Taiga est quelqu'un de bien.
Üzgünüm, lütfen anlayın, Fuji-nee.
Pardon. Ferme les yeux cette fois-ci, Taiga.
Ama bunu boşver de, Fujinee, acele etmelisin.
Mais tu devrais faire vite, Taiga.
Senden de bu beklenir Fuji-nee.
C'est tout toi, Taiga.
Taiga nasılmış?
Alors?
Taiga Narumi yarrağı neredesin?
Qui est Taiga Narumi?
Taiga Narumi neredesin?
Montre-toi, Taiga Narumi!
Ben Taiga Narumi. Hosen'in şefi.
Je suis Taiga Narumi.
Taiga Mori.
Taiga Mori.
- Taiga.
- Taiga.
Taiga.
Taiga.
Taiga, hayır.
Taiga, non.
Bizler, yani ıssız tayganın, dev sanayi tesisleri.
Nous érigeons des géants de fer dans la Taïga désolée.
Ormanda yaşamak, yakında ölmek.
Si habitiez taïga, vous vite perdus!
Ormanda geçen uzun hayatı boyunca elde ettiği çok ilginç önsezileri var.
Il était d'une extrême perspicacité développée par sa vie dans la taïga.
Ateş kızgın, orman çok günler yanmak.
Feu fâché : taïga brûle!
Ormanda şişeyi nereden bulmak?
Où trouver bouteille taïga?
Ormanda ilkbahar çabucak yaza döner.
Depuis trois mois dans la taïga... L'été y arrive vite.
Ertesi sabah orman kalın bir sisle kaplandı.
Le matin, un brouillard épais enveloppa la taïga.
Ormanda yeterince yer yok mu, kaplan?
Assez place dans taïga...
Ormandaki her tür adam.
Dans taïga, beaucoup monde différent.
Şimdi ben ormanda nasıl yaşamak?
Comment vivre dans taïga?
Kanga ormanda yaşamamı istememek.
Kanga me chasse de la taïga.
Muhtemelen Dersu'nun kaplan dediği şey orman korkusunun bir hayaliydi...
Ce que Dersou appelait "amba" devait être le spectre de la peur de la taïga.
Seninle sık sık orman hakkında konuşuyor mu?
Il te parle souvent de la taïga?
Bu adam ormanda, her zaman benim yanımdaydı çok çok uzun yıllar boyunca.
Beaucoup années marcher ensemble taïga.
Annem öldü, babamsa ormandan bir yol açmak için kesimde.
Ma mère elle s'est noyée, p pa, il perce une route dan la taïga.
Dokuz gündür, Rodion, senin peşinden ormanı geçmekteydik.
Ça fait neufjours, Rodion, qu'on vous court après dans la taïga.
Yaşadığımız zaman, tüm pisliklerin ortalıkta dolaştığı zamandır.
Par les temps qui courent - sait-on sur qui on va tomber dans la taïga.
Sibirya Taygası.
Taïga sibérienne
Bu bodur çalılar, kutup ormanlarının sınırını yani tayganın başlangıcını da işaret eder.
Les buissons rabougris marquent la limite forestière et le début de la forêt boréale, la taïga.
Ama güneyden gelen baharla beraber tayga ortaya çıkar.
Mais dès que le printemps arrive, la taïga se dévoile.
Burası tayga ormanı.
Voici la taïga.
Tayga yerküreyi çevreler ve dünya ağaçlarının üçte birini barındırır.
La taïga fait le tour de la Terre et contient le tiers des espèces d'arbres.
Bu ormanlara güneş enerjisi güç verir, hem de taygada olduğu gibi bir ay değil, yılın yarısı boyunca.
Le soleil est la source d'énergie de ces forêts, et pas pendant un mois comme dans la taïga, mais pendant la moitié de l'année.
Bunlar da taygadakiler kadar zor yenir.
Ces épines sont aussi peu comestibles que celles de la taïga.
Güney Amerika'da arokaryalar, maymun çıkmazlar tayga kozalaklısı gibidir.
En Amérique du Sud, les araucarias, ou pins du Chili, se comparent aux conifères de la taïga.
Burası dünyamızın ağaçlık alanlarının başlangıcındaki Tayga Ormanları.
Ils marquent la ligne d'arbres de notre planète délimitant le début de la taïga.
Bahar kendini hissettirmeye başlayınca Tayga'nın beyaz örtüsü yok olur.
Comme le printemps s'approche doucement du sud la taïga est dévoilée.
Ya bana şu Blianda'yı hemen ölü ya da diri getirirsin ya da kendini Tayga'da bulursun.
Vous avez intérêt à vite m'amener ce Blinda, mort ou vif! Sans quoi vous irez visiter la Taïga,
İki yıl önce, taygada kaybolmuştum. Yapraklar hayatımı kurtardı.
Je me suis déjà perdu dans la taïga, les feuilles m'ont sauvé la vie.
Ve silahım şarkı söylesin, ve sadece yaşlı Tayga...
La culasse de mon arme grinçait Les flics en tremblaient Notre chère taïga s'en souvient

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]