Tallulah Çeviri Fransızca
69 parallel translation
Mike, bundan sonra, Bay Cordova sana derse ki, "Temel Reis'i Kral Lear..." "... rolünde sahneye çıkaracağım ", ona inan.
Si après ça, Cordova vous dit qu'il a engagé Tallulah pour "Little Eva", croyez-le.
Tallulah Bankhead.
Tallulah Bankhead.
Tallulah, bizi daha ne kadar bekleteceksin?
- Tallulah, on va t'attendre longtemps!
- İyi geceler, Bayan Tallulah.
- Bonne nuit, Miss Tallulah.
Selam, Tallulah.
Salut, Tallulah.
- Tallulah! - Toz olun, dedim.
Dégagez!
Tallulah, biraz daha yaklaşırsan avukatımı aramam gerekecek!
- Plus près, j'appelle mon avocat.
Özür dilerim Tallulah, gitmem gerek.
Je dois y aller.
- Tallulah'ya ulaştırırım.
- Je les porterai à Tallulah.
Benim adım Tallulah! İlk kuralım :
Je m'appelle Tallulah ma première règle générale :
Benim adım Tallulah Ölene kadar yaşayacağım.
Je m'appelle Tallulah. Je vis jusqu'à ma mort
Tallulah'ı görmeye gel Sıkıntılarını kovalım birlikte.
Viens voir Tallulah On chassera tes ennuis
Tallulah'dan söz ederlerken Bilirsin neler derler.
Quand on parle de Tallulah, tu sais ce qu'on dit
Tallulah, Kuzey Carolina'da Yetiştirmiştir kendini.
Tallulah a acquis son expérience en Caroline du nord
Adım Tallulah, Yakında gitmiş olacağım.
Je m'appelle Tallulah. Bientôt, je serai partie
Erkeklerin ayağıma kapanmasına bayılırım! - Burada ne işin var, Tallulah?
J'aime avoir les hommes à mes pieds.
Tallulah, bizi yalnız bırakır mısın? Erkek erkeğe konuşuyoruz!
- Tallulah, laisse-nous entre hommes.
- Tallulah'la mı?
- Avec Tallulah?
Benim adım Tallulah. İlk kuralım şu :
- Je m'appelle Tallulah...
Tallulah isimli çekici bir aktris tarafından.
Tallulah, une très belle actrice.
Tallulah burada nasıl çalıştığımızı anlatmadı mı?
- Je suis la patrone. Est-ce que Talula t'as expliqué comment on fonctionne?
Penelope'yle Tallulah'yı bu işe karıştırma.
Ne mêle pas Pénélope et Tallulah à tout ça.
Neyse, Talullah kırmızı bungalovda SpongeBob battaniyesini unutmuş.
Tallulah a oublié sa couverture Bob l'Eponge.
Evet, Tallulah'nın SpongeBob'ını.
Oui, la couverture de Tallulah.
Berbat brişey olduğunda ve kendini umutsuzluğun kara çukurunda emilmiş gibi hissediyorsan, bu kendin dışarı çıkıp sana umutsuluğun ne demek olduğunu bile söyleyemeyecek insanlar - ki bu insanların tek bildiği umutsuzluktur - için birşeyler yapmaya kendini zorlama zamanıdır.
"Tu devais attendre dans la voiture, non?" Maman, cette phrase est tirée de la biographie de "Tallulah Bankhead"... N'empêche que je l'ai prononcée.
- Talullah sevgilerini gönderdi.
- Tallulah t'embrasse. - Elle va bien?
Talullah? Sorun ne? Tanrım.
Tallulah, que se passe-t-il?
Sanatçıyı sizlerle tanıştırmadan önce Talullah Wentworth şiirlerinden birini okuma nezaketini gösterecek.
Tallulah Wentworth a très gentiment accepté de lire un de ses poèmes.
Talullah, işte buradasın.
Tallulah, enfin!
Klaus, bu benim kızım Talullah ve bu da en iyi arkadaşı Paul.
Klaus, ma fille Tallulah et son meilleur ami, Paul.
- Talullah nerede?
- Où est Tallulah?
Teşekkür ederim Talullah.
Merci, Tallulah.
Fin, 3 kısa hafta içinde benim umutsuz saplantımı senden, Talullah'ın annesinden ve şimdi de ta New York'ta James'ten duydu.
En 3 semaines, mon obsession lui a été racontée par toi, la mère de Tallulah et James à New York.
Talullah, kriz geçiriyor.
C'est Tallulah, elle crise.
Talullah ve annesini aynı yaşta görünür yapmak. Bu çok moderndi Paul.
Tallulah et sa mère ont l'air d'avoir le même âge.
Çıkarın onu içimden. Bebek, Tallulah Bankhead'den bile daha iyi rol kestin.
Mec, tu as subi plus d'opérations que Lova Moor.
Tuhaf mı? Evet.
Tallulah et Laszlo, leurs enfants.
Çocukları Tallulah ve Laszlo.
Joe, marié à Billie.
- Tallulah nerede?
- Où penses-tu qu'elle soit?
- Sence nerede olabilir? Hey, Tallulah. Çocuğu rahat bırak!
Hé, Tallulah, laisse-le un peu tranquille!
Tallulah, seni benim sevdiğim kadar sevecek.
Tallulah, elle t'aimera autant que moi.
Sahnede bunu tak ve beni düşün.
Porte-le sur scène et pense à moi. - Tallulah!
- Tallulah!
- J'arrive!
- Tallulah.
- Tallulah. - Tallulah.
- Tallulah.
Trois L et un H.
- Tallulah, burada güvende değilsin.
- Tallulah, vous n'êtes pas en sécurité ici.
Tallulah, sana yalvarıyorum. Kendini kurtar.
Tallulah, je t'en supplie.
Sen de Tallulah, koş!
Et vous, Tallulah, courez!
Tallulah, arkada kal.
Tallulah, reste derrière.
Haydi! Gösterinin başlamasına iki dakika var!
- Où est Tallulah?
Tallulah?
Tallulah?