English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Talmud

Talmud Çeviri Fransızca

116 parallel translation
Talmud alimlerine ait bir söz.
Cela vient du Talmud.
Gençlikte, Yahudilik ruhu kazanmış olmaları yeterlidir.
Quels sont les enseignements de la loi ancienne du Talmud? "Sois toujours rusé lorsque tu as peur".
Talmud'un eski kuralları neyi telkin eder? " Korktuğunda daima uyanık ol! ...
"Réponds avec douceur pour calmer la colère de l'étranger, de telle façon que tu sois aimé".
Musevi şeriat kitabı olan Talmud felsefesine sahipsin, David.
Vous avez une philosophie talmudique, monsieur David.
Shakespeare'i, Talmud'u Einstein'ı ve Beatles'ı düşünüp direndim.
En sombrant dans l'inconscience, je récitais Shakespeare, le Talmud, les formules d'Einstein, tout ce qui me venait, même une chanson des Beatles!
Yentl Talmudu biliyor?
Yentl connaît le Talmud?
Babam talmudu bilen bir kadının şeytan olduğunu söylüyor.
Mon père dit qu'une femme qui étudie le Talmud est un démon.
Yentl Talmudu öğreniyormuş!
Yentl apprend le Talmud!
Çocuklar ve çocuk yetiştirmek, Talmuddan daha önemlidir.
Les enfants sont plus importants que le Talmud.
Aktarmak için eğer çocuklar olmasaydı, Talmud da insanlar yaşlandığında ölürdü.
Sans des enfants à qui le transmettre, le Talmud disparaît à la mort des hommes âgés.
- Talmud neden kendini tekrarlıyor?
- Le Talmud se répéterait?
Yaşamı tanımlayan Talmud çelişkilerle dolu.
Le Talmud reconnaît que la vie est pleine de contradictions.
Talmudu tartışmayı sever misin? Talmuddan yeni bir sayfa?
Veux-tu examiner une page du Talmud?
- Oh, hayır, Talmud olmasın.
- Non, pas le Talmud!
Talmudda yazan herşeyi bir gecede mi öğreneceğini sanıyorsun?
Tu vas apprendre tout le Talmud en une nuit?
Hangi bölümde, "Sahiplik, on yasadan dokuzuncusudur" der Talmud?
Quelle partie du Talmud dit : "La possession vaut titre"?
Karımın herkesin ne yaptığını bilmesi kadar, ben de Talmudu iyi bilseydim, Bilgelerin bilgesi olurdum.
Si je savais le Talmud comme ma femme connaît la vie des autres, je serais le plus sage des sages.
Talmud bir kadının kocasını reddedebileceğini söyler.
- Non? Le Talmud dit qu'une femme peut rejeter son mari.
- Talmud'da...
- Dans le Talmud...
- Talmud? - Talmud?
Le Talmud?
- Talmud!
- Le Talmud!
- Talmud değil.
- Pas le Talmud.
Talmud!
Le Talmud!
Talmud'u asla öğrenemeyeceğim.
Je ne peux pas apprendre le Talmud.
Talmud yorumlar dizisidir...
Le Talmud est composé d'interprétations de...
Talmud. Sayfasını şimdi unuttum.
Le Talmud, je ne me rappelle pas la page.
Hadass. Geçen hafta derste ne çalıştığımızı hatırlıyor musun? Talmud'da sabır konusunda?
Tu te rappelles ce que nous avons étudié dans le Talmud, à propos de la patience?
Bir kadınla Talmud'u tartışıyorum.
Je débats le Talmud avec une femme.
Talmudun bir yerinde yazdığı gibi...
C'est écrit quelque part dans le Talmud.
60'larda aynı okuldaydık.
- Un étudiant du Talmud de 60 ans.
Talmud kitabı bu kadar iyiyse... neden iki karısı olan adamlardan bahsetmiyor.
Pourquoi le Talmud n'explique pas ce qu'on doit faire avec deux épouses?
Evet, Kuran Hint destanı, Tevrat İncil, Eski ve Yeni Ahit.
Le Coran, la Bahgavad-Gita, le Talmud, la Bible, L'Ancien et le Nouveau Testaments, le Tao Tö King.
Shakespeare'in gerçekten de önemli olmasının nedeni Talmud'da da bulunan bir tema...
L'importance de Shakespeare réside dans le thème talmudique.
Sadece şunu anladım. Tanrıyı hiç görmedim ki.
Parce que malgré ce que je comprenais du Talmud... je n'y retrouvais jamais Dieu.
Talmud bize bunun 2000 yıl önce başladığını söylüyor, Romalılar ikinci tapınağı yıktıklarında.
D'après le Talmud, ça remonte à 2000 ans, quand les Romains détruisirent le second temple.
Tapınak yandığında, Talmud'un bize söylediğine göre Dini Lider alevlere doğru yürür.
Lorsque le temple brûla, le Grand Prêtre s'avança dans les flammes.
Yahudiler bütün güçleri ile... bize karşı saldırıya geçtiler. Bizi mahvetmek istiyorlar.
Ces messieurs juifs pensent qu'ils peuvent escroquer de pauvres ouvriers comme nous parce qu'ils ont lu leur précieux Talmud.
Talmud'da olan her satırı ezbere bilirdim.
J'étais le premier à identifier n'importe quel passage du Talmud.
Talmud'dan kopyalanmış dedi.
Qu'elle a été copiée du Talmud.
Kutsal Kitap olan Talmud değil mi, Rivka.
Le Talmud, le Talmud, Rivka.
Kadınlar Talmud okumazlar.
Les femmes n'étudient pas le Talmud.
Tanrı Talmud'da herşeyi yazdığını bunların karşıtlarını da içerdiğini söylemiş.
Notre père disait que tout est dans le Talmud, même son contraire.
Sence bunların hepsi Talmud'da mı yazıyor?
C'est dans le Talmud?
Talmud'un dediği gibi...
Comme dit le Talmud...
- Torah, Talmud ve Mishnah üzerinde çalıştı,..... her şeyiyle çalıştı.
Eichmann? Il a étudié la Torah, le Talmud, la Mishna.
Talmud, Torah, siyaset,... -.. kızlar.
Talmud, Torah, politique, filles.
Talmud, İncil... Ve aynı rafta mızraklı süvari tezgah-isyan çalışma el kitabı bütünüyle.
Le Talmud, la Bible et le manuel du Lancier Anti-insurrection tout cela sur la même étagère.
Kölelik ; temelini şehitlerin, tepesini Mesih'in oluşturduğu piramidimiz. Ve Talmud da ölümün kitabı!
L'exil, notre pyramide, avec le martyre à la base, le Messie au sommet et le Talmud comme Livre des Morts!
Kutsal kitap der ki " Bu yaşamın bir günü...
D'après le Talmud, " Mieux vaut un jour dans cette vie
Ben de bunu yaptım.
Dans le Talmud il est écrit "Trouve-toi un professeur."
İbranice, Talmud'dan.
C'est de l'hébreu, extrait du Talmud.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]