English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tasalanma

Tasalanma Çeviri Fransızca

98 parallel translation
- Tasalanma, üstesinden gelir.
- Il tiendra le choc.
Geri dönecek diye tasalanma.
Mais ne craignez pas qu'Elaine revienne.
- Hiç tasalanma, kardeşim.
- Pas de souci.
Bir şey yok, ben kendime hakimim, tasalanma.
Je peux me débrouiller toute seule. Ne vous inquiétez pas pour moi.
Tasalanma, Kasai her şey yolunda dedi.
Tout va bien. Kasai te l'a dit!
Tasalanma.
Ne t'inquiète pas.
Tasalanma, madalyanı alacaksın.
Rassurez-vous. Vous aurez votre médaille.
Tasalanma, ben seni güldürürüm, şakadan anlamadığımı söylüyor olsan da.
Je te ferai rire, même si l'on prétend que je suis dénué d'humour.
Tasalanma demiştim. Daniel hep bir çıkış yolu bulur.
En tout cas, l'effort était méritoire.
Tasalanma, illa ki bir yolu bulunur.
Ne crains rien, nous trouverons un moyen.
Tasalanma artık.
alors, ne t ´ inquiéte plus.
Bu kadar tasalanma.
Ne t'en fais pas comme ça.
Ölüm hakkında tasalanma. Çünkü sen zaten ölüsün.
Vous vous foutez de la mort parce que vous êtes déjà mort.
Tasalanma!
T'inquiète pas!
- Ona bu feneri göstermek istiyordum. - Sen tasalanma. Ben ona detaylica anlatirim.
Je lui raconterai comment il est.
Tasalanma bunun için...
Ne t'inquiète pas pour ça...
Tasalanma, adamın iyi olacak.
Tu t'inquiètes trop. Tes miliciens vont sûrement bien.
Tasalanma Kid.
Ne t'inquiète pas, Kid.
Tasalanma, Jack.
Ne t'en fais pas, Jack.
Tasalanma, bıçakla daha kötü...
T'en fais pas, au couteau, c'est pire.
Tasalanma, Alfred dayı.
Ne crains rien, oncle Alfred.
- Tasalanma. Bir vampiri halledebilirim.
- Je peux m'occuper d'un vampire.
Sana tavsiyem benim için tasalanma.
Ce n'était pas juste envers elle, de sortir avec toi.
Hiç tasalanma.
Pas grave.
Hiç tasalanma.
Pas de souci.
Tasalanma, annene söylemem.
Je dirai rien à ta mère.
Tasalanma.
T'en fais pas.
Tasalanma.
Ne t'angoisse pas.
Almanı istiyoruz Robert. Ne zaman öderim diye tasalanma.
On veut te le donner, mais on veut pas que tu t'en fasses.
O kadar tasalanma.
Ne t'inquiète pas.
Tasalanma, hızlıyımdır.
Je suis un rapide.
Tasalanma, bir gün kendine bir uğraş bulursun.
Rassure-toi, tu finiras par trouver un hobby.
Tasalanma. Eminim çok iyi anlaşacaksınız.
Je suis sûr que vous allez vous entendre.
Tasalanma.
T'en fais pas...
- Tasalanma, Ellerime sahip çıkacağım.
Je ne poserai pas les mains sur toi.
Hiç tasalanma, bir daha buraya takılmam.
Ne t'inquiète pas. Je ne dealerai plus ici.
Tasalanma artık.
Ne vous inquiétez pas.
Tasalanma, görünüşü seni ürkütmesin, ısırmaz...
Elle mord pas, t'inquiète.
Tasalanma, bu şey bir banka gibi sağlam.
- T'inquiète. Un banc.
Tasalanma.
C'est rien.
Tasalanma. Bu ev de benden başka et sulu cips seven yok.
Elle n'aime pas ce goût-là.
Bunun için tasalanma.
Ne vous en faites pas.
Tasalanma.
Ne t'en fais pas.
Tasalanma, evlat.
T'inquiète pas, petit.
Tasalanma, Shack. O kadar da kötü değil.
T'inquiète... on te garde une place!
Tasalanma.
Ne vous inquiétez pas.
O halde tasalanma.
Ça va alors.
Sen tasalanma.
- Te fais pas de mouron.
- Sevecektir, tasalanma. - Tamam.
Je suis relax, mais je me demande si ça va plaire a Eric.
- Oh, Seth, Tasalanma.
Ne t'en fais pas.
- Tasalanma, Seth, Bu seni etkilemeyecek.
Tu n'as rien à craindre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]