English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tasındı

Tasındı Çeviri Fransızca

5,996 parallel translation
" Onların taşındığı gün, iyi bir gündü.
( Sally ) : le jour où ils ont emménagé a été le meilleur jour de ma vie.
Yada belki de, doğaüstü lanetlenen dördümüz bu çatı altına sağlam bir neden yüzünden taşındık :
Ou peut-être, nous quatre, maudit comme nous l'étions, avons emménagé ici pour une seule raison :
" Taşındığımız ilk gün hayatımın başladığı gündü.
Le jour où on a emménagé a été le premier jour de ma vie.
Sen o taşındı görmeliydin... Atletizm, zarafet, çeviklik.
Tu aurais dû voir la façon dont il bougeait... l'athlétisme, la grâce, l'agilité.
Saito New York'a taşındığında, Ben Dean, hiçbir kaçış olduğunu biliyordum.
Quand Saito a déménagé à New York, Je savais qu'il y avait pas d'échappatoire, Dean.
DNA'nın sedye yoluyla taşındığına inanıyoruz.
Nous pensons que l'ADN a été transféré par une civière.
Polis olmasaydım taşındıklarını düşünürdüm.
Et bien, si je n'étais pas un expert de la police scientifique, je penserais qu'ils ont juste déménagé.
Çocukken ne kadar sık taşındığımı hatırlatıyor.
Ca me rappelle le nombre de fois où j'ai déménagé quand j'étais petit.
Sen buraya taşındığına göre eski odam tekrar bana kaldı.
Mais maintenant que tu vis là, je peux récupérer ma chambre.
Jess yanıma taşındığından beri bir saniye yalnız kalamadım.
Depuis que Jess a emménagé, je n'ai pas eu une seconde à moi.
Ann taşındığında, her gün konuşacağımıza söz vermiştik ama şu an çok geride kaldık.
Quand elle a déménagé, on s'était promis de se parler tous les jours, mais nous avons vraiment pris du retard.
Bir dakika, hani bu sene o dişi canavar taşındığı için Kadınlar Günü yapmayacaktın?
Attends, je croyais que tu ne faisais pas le Jour des Galentines cette année parce cette She-Beast avait déménagé.
Dairemden taşındım.
Je suis à l'Adams House.
Ama işte burada, neden bahsettiğini anlamaya resimlerine bakmaya ve senin neden buraya taşındığını kavramaya çalışıyorum.
Mais j'essaye de voir ce dont il parlait, en regardant ses photos, et en essayant de comprendre pourquoi tu es venu ici.
Buraya daha yeni taşındı.
Elle vient juste de déménager ici.
Buraya yeni mi taşındım?
Vous venez juste d'emménager ici?
Bir hayvan barınağı işletmek için buraya taşındım.
Je suis venue ici pour diriger un refuge pour animaux.
Yeni bir mahalleye taşındığını herkes bildirmek zorunda mısın?
Est-ce que tu dois avertir les gens quand tu arrives dans un nouveau voisinage?
Buraya daha yeni taşındı.
Elle vient juste d'emménager.
Bak Barry buraya taşındı diye kızgınsın biliyorum ama 25 centlik bir şapkayla bana vurman hiçbir şeyi çözmeyecek.
Écoute, écoute, je sais que tu es perturbé à l'idée que Barry emménage avec nous, Mais me frapper avec un chapeau à 25-cent ne résoudra rien.
Bu eve taşındığımız tarih itibariyle... Gruba yazıldım.
Je l'ai gravée avec la date de notre déménagement.
Kendi başıma çok mutluyum ama Pittsburgh'dan buraya yeni taşındım.
Eh bien, je suis heureuse toute seule, mais j'ai juste bougé ici depuis Pittsburgh
New York'ta çok para kazandığın harika bir kariyeri bırakıp kızımızla yaşamak için İsveç'e mi taşındın?
Tu as laissé une grosse carrière, beaucoup d'argent, des clients célèbres, à New York, et tu es parti en Suède vivre avec notre fille.
- Kanada'ya taşındığına inanamıyorum. - Biliyorum.
- Je ne peux pas croire qu'il va s'installer au Canada.
Braswell'ler hafta sonu taşındı.
Les Braswells se sont retirés le weekend.
Yeni taşındım.
Je viens d'emménager.
Bugün tepedeki eve taşındım.
Je suis allée à la maison sur la colline aujourd'hui.
Valley'e taşındım.
J'ai déménagé dans la vallée.
- Taşındılar zaten.
- Ils ont déjà déménagés.
Bemidji'de Leech Gölü civarında 90'lı yıllarda yaşayan bir kuzenim vardı ama o da 2003'te Anchroage'e taşındı.
J'avais un cousin à Bemidji, dans les années 1990, vers Leech Lake, mais il a déménagé à Anchorage en 2003.
Ve doğru ya da yanlış fark etmez Rusty heceleme yarışmasından yeterli parayı kazanınca evimizden ayrıldı ve başka bir yere taşındı.
Et peu importe que j'ai raison ou tort, Rusty a fini par se faire assez d'argent au concours pour déménager et s'installer dans un pavillon à Orson.
Yeni evine de taşınmışsındır artık.
Je suppose que t'as fini de grimper dans la grande maison.
Ailemin evinden taşındım... Bu harika.
Je suis partie de la maison de mes parents, donc c'est- - C'est génial.
Nicki taşındığından beri lise aşkıyla beni aldattığına dair rüyalar görüyorum.
Je veux dire, depuis que Nicki a déménagé, je fais ces rêves où elle me trompe avec son petit-ami du lycée.
Sanırım ilk olarak Pameron taşındıktan sonra Merle'le birbirimize saldırmaya başladığımızda fark ettim.
Je crois que j'ai remarqué pour la première fois quand Pameron est parti, et Merle et moi avons commencé à nous disputer.
Blaine de taşındı Her ne kadar O ve Kurt hala beraber olsalar da ve hala evlencek olsalar da ayrı yaşamanın daha iyi olacağına karar verdiler.
Blaine a déménagé aussi, même si Kurt et lui sont toujours ensemble et toujours bientôt mariés, mais ils ont décidé que ça serait mieux de vivre chacun chez soi.
Ve Blaine ile Sam Mercedes'in yanına taşındı. Ve Sam Mercedes'le çıkmak istiyor, ya da tekrar çıkmak istiyor diyelim. Çünkü zaten eskiden çıkıyorlardı, ve Mercedes Sam'i terk etmişti.
Et Sam veut vraiment sortir avec elle ou ressortir avec elle encore parce qu'ils sont déjà sortis ensemble et elle a rompu avec lui et a chanté "I Will Always Love You"
Hep uyku problemlerim oldu. New York'a taşındığımda, Blaine, ımm biraz tuhaf ama bana Star Wars hayran hikayeleri okurdu. Uyuyana kadar.
Donc quand j'ai déménagé à New York, Blaine,... ça va t'étonner... il a commencé à me lire des fans fictions sur Star Wars jusqu'à ce que je sois fatigué.
Hayır, haklılar. Çünkü bir yaz kaçamağınız olmuştu ve sonra sen taşındın, ve sonra tekrar geldin ve bir kaç hafta daha çıktınız...
Ils ont raison parce que vous avez eu ce flirt d'été et ensuite tu as déménagé et ensuite tu es revenu et ensuite vous êtes sortis ensemble quelques semaines mais...
Korumasız frekans bandı gibi teknik açıdan pek çok ciddi sorun barındırıyorlar.
Ils sont sévèrement limité par un tas entier de questions d'ingénieries, comme une bande de fréquence non protégées.
Sadece çok tatlı olduğunu ve ağır geçen bir ayrılıktan sonra buraya taşındığını söyledi.
Seulement qu'elle est très jolie, qu'elle a emménagé ici après une séparation.
Öyleydi ama örgüsü bitince taşındı.
Il s'en occupait, mais maintenant que son platre est enleve, il a demenage.
Taşındığını sanmıştım.
Je pensais que tu avais demenage.
Buraya daha yeni taşındı.
C'est ma sœur Gretchen.
Ama gerçeği söylediği zaman başarılı bir moda tasarımcısı olmaya başlamıştı ve Çin'e taşındı.
Mais après quelques temps Il lui avoua la vérité, elle devint une une styliste à succès et déménagea en Chine.
O buraya taşındı.
Elle vient juste d'emménager.
Sonra da ben Minnesota'ya taşındım.
Et puis j'ai du déménager dans le Minnesota.
Yani kızınla birlikte Minnesota'ya taşındığında Sarah'yla yeni bir ilişkiye mi başlamıştınız?
Donc quand vous êtes parti dans le Minnesota pour votre fille, vous veniez juste de commencer à sortir avec Sarah?
Taşındığım için özür dilerim.
Ecoute, je suis désolé de t'avoir laissée tomber.
Evet, Sandra taşındı.
Sandra a déménagé.
Başka bir mahalleye taşındım en son.
J'ai fini par changer de quartier.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]