Techcrunch Çeviri Fransızca
31 parallel translation
Wired Dergisi, TechCrunch ve birçok medya organı bizimle hemfikir.
Wired Magazine, TechCrunch et bien d'autres médias le confirment.
Bunu TechCrunch'tan okuyorsun, değil mi?
C'est un article de TechCrunch, c'est ça?
TechCrunch, Recode ve PandoDaily'de çıkmış.
Il a visité TechCrunch, Recode et PandoDaily
TechCrunch lanet olası Disrupt.
Le putain de Disrupt par TechCrunch.
-... TechCrunch Disrupt'ta gösterelim.
- Au TechCrunch Disrupt.
TechCrunch'daki arkadaşımdan az önce bir mail aldım.
je viens de recevoir un message d'un ami de Techcrunch.
Neden Pied Piper'ı TechCrunch Disrupt'a soktu?
Pourquoi inscrirait-il Pied Piper au TechCrunch Disrupt?
Pied Piper'ın TechCrunch Disrupt'ta Start-up Savaşı'na katılacağını okudum.
J'ai vu que Pied Piper participe au concours de start-ups au TechCrunch Disrupt.
Ben de gaza geldim, TechCrunch'u arayıp açılış konuşmacısı olmayı teklif ettim.
Ça m'a poussé à appeler TechCrunch et proposer d'être leur conférencier principal.
TechCrunch Disrupt'a girdiğini bize nasıl söylemezsin?
Comment as-tu pu oublier de nous dire que tu participais au TechCrunch Disrupt?
Yönetici kararı, TechCrunch'a katılmıyoruz.
Décision de l'exécutif, nous n'allons pas au TechCrunch Disrupt. D'accord.
TechCrunch'ın hasarlardan sorumlu tutulmasına ek olarak ki bu gelir ve hisse değerinden Pied Piper'a milyonlar kaybetmeyi içerebilir benim adımı da bizzat davaya katabilirmiş.
Et en plus de tenir TechCrunch responsable pour tout dommage, incluant la perte pour Pied Piper de possibles milliards en revenus et valeur d'actions, il pourrait même m'intenter un procès à titre personnel.
Hola, TechCrunch!
Hola, TechCrunch!
Tek bildiğim TechCrunch'da bahsedilen dedikodunun henüz kanıtlanmadığı.
Tout ce que je sais, c'est que la rumeur qui court dans TechCrunch est non fondée.
Pekala, bu yılki TechCrunch Disrupt Start-Up Savaşı finalindeki son takımı alkışlayalım.
Bien, accueillons notre dernière équipe pour la finale du champ de bataille TechCrunch des Start up de cette année.
Alo, ben TechCrunch'tayım.
Hey, je suis du TechCrunch.
Richard, bir kaç hafta önce TechCrunch Disrupt'tan sonraki muhteşem oyununda sana ve teknolojine hayran olduk.
Depuis votre match parfait au TechCrunch Disrupt il y a peu, nous sommes tombés amoureux de toi et de ta technologie.
TechCrunch Disrupt'ta bir sikik bir çocuk tarafından küçük düşürüldüm ve siz bana bu tampon reklamını mı veriyorsunuz?
J'ai été humilié par un ado au Tech Crunch Disrupt et vous me donnez cette pub pour des tampons?
Demek istediğim TechCrunch Disrupt'ı kazanmak için yeterince uygundu.
C'était assez abouti pour gagner le TechCrunch Disrupt.
- Teşekkürler. - TechCrunch'ta görmüştüm seni.
Je vous ai vu au TechCrunch.
Ama o TechCrunch şeyini internetten izledim, iki kere.
Mais j'ai regardé TechCrunch en ligne, deux fois.
Muazzam bir şey. Hendricks, TechCrunch Disrupt'ta aynısını yapmıştı.
C'est ce que Hendricks a fait au TechCrunch.
TechCrunch'ta "Laurie Bream, Rosewood'ta yükselen başka bir teknoloji starı olan Sam Herron'la öğle yemeği yedi."
TechCrunch dit : "Laurie Bream déjeune " au Rosewood avec une autre étoile du tech, Sam Herron.
Farkındayım ama TechCrunch şeyi, sonra da Reddit AMA çıktı.
Je sais, je sais. Mais il y a eu le TechCrunch.
Seni TechCrunch'ta görmüştüm.
Je vous ai vu au TechCrunch.
TechCrunch'la yaptığın röportaj gibi PiperChat'i tarif ettiğin yerde yani. Alıntı yapıyorum :
Comme cette interview pour TechCrunch, où vous décrivez PiperChat comme, je cite :
TechCrunch Disrupt'ta bu limiti darmadağın ettik.
On l'a dépassée au TechCrunch. Ouais, bébé!
Sıkıştırmanın teorik limitini TechCrunch'ta geçtiğim zaman.
Depuis que j'ai explosé les limites de la compression au TechCrunch.
TechCrunch, Recode ve Wall Street Journal haberi yayınlamış.
TechCrunch, le Wall Street Journal en parlent.
Ne bekliyorduk ki aslında, TechCrunch Disrupt'ta bir anda suratıma yumruk attıktan sonra.
Mais on pourrait s'y attendre, après le TechCrunch Disrupt, où vous m'avez mis un coup bas en pleine tronche!
Sonucunda TechCrunch'ta juri olduğu panelden bir gece önce Dan'in son karısını siktin. Hem de bunun şirket için anlamını düşünmeden.
Tu t'es tapé la dernière femme de Dan, la veille du jour où il était dans notre jury au TechCrunch, sans te soucier des conséquences pour la boîte.