Tekila Çeviri Fransızca
1,139 parallel translation
Tekila Kraliçesi Sandra'yla mı?
Avec Sandra, la pute Tequila?
Tekila lütfen.
Je prendrai une tequila.
Onu böyle hatırlamanı isterdi. - Belli ki Abbyy'yi pek iyi tanımıyormuşsun. Çünkü Abby şuanda muhtemelen aşağıda şeytanla tekila içip hepimize gülüyordur.
On voit que tu ne la connaissais pas, parce qu'Abby... est sûrement là-dessous avec Belzébuth... en train de s'envoyer des tequilas et de se moquer de nous.
O kız bana bir leim arkada nasıl tekila içeceğimi öğretti.
Elle m'a appris à boire de la tequila avec une main dans le dos.
Biraz tuz, biraz margarita karışımı ve tekila lazım.
Du sel, le mélange margarita et la tequila.
Bahşiş bırakıyorum. Sonra bir uyanıyorum ki tekila şişesindeki kurtla göz gözeyim.
Et d'un coup, je me retrouve nez à nez avec l'asticot d'une bouteille de tequila.
Ve sonra, 1976'da Rousseau, 200.yıldönümün kutladığı bir tekila partisinde Sarah Lawrence adındaki bir kızı ilişkiye zorlamakla suçlanmış.
Puis en 1976, Rousseau est accusé d'avoir violé une fille pendant une célébration arrosée du bicentenaire.
Leş gibi tekila kokuyorsun.
Tu sens la tequila.
O herif bana bir sürü tekila verdi.
Un type m'a offert des verres...
Pardon, Bayan Tekila. Ne olduğunu hatırlamıyorsun. Zilzurna sarhoştun.
Désolé, Miss Tequila... mais hier soir, tu voyais des éléphants roses!
Güneş ışığı ve tekila.
Le soleil et la tequila.
Bana bir tekila bir de sana.
Je prendrai une Téquila, et n'oublie pas de en prendre une pour toi ma mignonne.
Biraz Tekila ile çıkar.
Ca devrait partir avec un peu de téquila.
- Şuraya uzan. Kulağının arkasına tuz, göbek deliğine de tekila koyacaksın. Ağzına da limon koy, Vesna da onu içecek.
Allonge toi ici, derrière l'oreille, tu mets du sel, dans le nombril de la téquila, le citron dans la bouche, et Vesna, ici, mangera et boira ce qui est sur toi.
Sadece Meksika'lılar gibi tekila içmeyi gösteriyordu.
On voulait juste essayer comment on boit la téquila au Mexique.
- Tekila kaktüsten yapılır.
- Ca vient des cactus.
Bir tekila sunrise, bir de tekila body shot.
Une téquila sunrise et un bodyshot.
Dört tekila.
4 Tequilas.
Tekila!
Tequila!
Üç kadeh tekila. Hadi bakalım.
Trois tequilas.
Üç kadeh daha tekila, bir de kibrit.
Je voudrais trois autres tequilas et des allumettes.
- Bir şişe tekila.
Un litre de tequila.
Tekila sever misin Stanley?
Tu aimes la tequila?
Sadece tekila.
C'est que de la tequila.
- Biraz tekila içtim, ama... yoksa bunu söyleyecek yüzüm olmazdı.
J'ai bu un peu de tequila, sinon j'aurais jamais osé dire ça.
Bana bir Budweiser ve bir de tekila ver.
Une bière et un verre de tequila. Quelle sorte de tequila?
- "Tekila ne marka olsun?" dedim.
Quelle sorte de tequila?
- Bir tekila ve bir Bud daha. - Bunlar şirketten.
La même chose.
Ne zaman tekila içsem, midem dondurma diye kazınmaya başlıyor.
Ça déclenche un truc. J'ai toujours cette envie.
Tekila içiyorum ve dondurma da hemen...
Quand je bois de la tequila, la glace a...
19 yaşında erkek. Tekila içmiş ve bayılmış.
19 ans, coma éthylique à la tequila.
- 35 ya da 40 tekila fondip yaptı.
- 35 tequilas. Peut-être 40.
Çok fazla tekila içtin.
Tu as bu trop de tequila.
- İki tekila, lütfen.
On s'en branle - Deux tequilas frappées, s'il vous plait.
Bir tekila daha!
Encore de la tequila!
- Tekila şat.
Tequila.
Tekila mı?
D'accord, de la tequila?
Tabii ki, insanların tekila içmeyi bilmediğimi düşünmesini istemem.
Oui, je ne veux pas que les gens pensent que je ne sais pas boire de la tequila.
O bir tekila ve bira... içecek.
Elle va prendre une tequila et une bière.
- bir kadeh tekila doldurmak.
- sans en renverser une goutte.
- Siz tekila alır mısınız?
- Pour vous, ce sera une tequila.
Ve güzel sarışın için de tekila.
Et une tequila pour la jolie blonde.
Bu ana kadar, gördüğüm en kötü şey babamın çıplak hizmetçimizle tekila içmesiydi.
Ce que j'avais vu de pire... c'était mon père buvant de la tequila avec un mec tout nu.
Evsiz barksız bu yaşlı adam bir tabak daha biftek ve bir kadeh tekila alabilir mi?
Y aurait-il une autre part de bœuf Bourguignon pour un vieux SDF... et une autre tequila-paf?
- Hayır Tekila.
Tequila!
- Bir şişe Tekila.
Tequila!
Ona tekila verin.
Quoi de neuf, mec?
Tekila.
Ia tequila.
- Tekila fabrikasından mı?
De l'usine de tequila?
İçtiklerimin hepsinde tekila vardı.
Merci de m'avoir ramenée.
Okyanustaki bir köpekbalığı avcısı, tekila ve "mariachi" müzikleriyle bir Meksika barı.
- C'est ça. " Tueur de requins. Un homme pêche le requin dans l'océan.