English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Telford

Telford Çeviri Fransızca

99 parallel translation
Nasıl gidiyor, Telford İyi değil.
- Alors, Telford? - Pas terrible.
Teşekkürler, Telford.
Merci, Telford.
Telford, senin bu tavuk pisliği teçhizatın ne diyordu?
Telford, où tu te planquais quand on prenait l'île de Grenade?
Telford sadece harika bir müze değil dönemin en güzel yapılarından biriydi.
Le Telford fut un grand musée et un bâtiment phare de son époque.
Bizim önerdiğimiz yenileme, Telford'ı modernleştirirken klasik ihtişamına dokunmayacak.
Nous le modernisons, l'agrandissons, sans rien éclipser de son glorieux classicisme.
Bizim açımızdan Telford bir sanat eseri Şikago'nun gerçek anıtlarından biri.
C'est une oeuvre d'art, un des vrais monuments de Chicago.
Bunları da Telford'ın içine yerleştireceğiz.
Et nous les présenterons dans le Telford.
Tebrikler. Telford'ı severim. En sevdiğim binalardan.
Le Telford est un de mes bâtiments préférés.
Ölenlerden birinin ailesini temsil eden Avukat Telford Higgins... kanunsuz ölüme neden olmaktan dava açacağını bildirdi.
Maître Higgins qui représente la famille de l'une des victimes... compte la poursuivre pour avoir causé à tort la mort de son client.
Cole Telford.
Cole Telford.
Cole Telford'un referans örneğine uyuyor.
Ça correspond à l'échantillon de Cole Telford.
Filip Telford'la yaptığın hile yüzünden.
Votre ruse avec Filip Telford.
Abby Telford.
Abby Telford.
Bayan Telford.
Mme Telford.
Susan ve Telford'un karısının Şikago iş dünyasının parlayan yıldızları olduklarından bahseden bir makale buldum.
Susan et la femme de Telford étaient citées dans cet article sur les stars montantes du business.
Telford'ların olayında hisse senedi dolandırıcılığı vardı burada da mücevherler.
Avec la femme de Telford, c'était des actions. Et là, des bijoux.
Elimizdeki Telford'un karısını öldüren virüsün bir başka çeşidi. - Onun hastalığının bu olmadığını söylemiştin.
- Vous disiez qu'il l'avait pas.
Doktor, şu Telford'tan kan örneği aldın mı?
Vous avez un échantillon du sang de Telford?
Laboratuarda, Telford'u öldüren Gamboa virüsüyle aynı türden bir örnek bulduk.
La souche de la fièvre Gamboa trouvée au labo est identique à celle qui a tué le mari de Telford.
Ve zaten tanıdığınız, Albay Telford.
Et vous connaissez le colonel Telford.
Telford, duydun mu?
Telford, reçu?
Icarus Üssü, ben Telford.
Base Icare, ici Telford.
Albay Telford'a haber ver, biz hiper uzaya girene kadar adamlarını getirmek için iki dakikası var.
Dîtes au ColonelTelfort qu'il a 2 minutes pour faire monter des gens à bord avant qu'on saute en hyperespace.
Buradakiler Albay Telford ve Dr. Mehta.
Voici le colonel Telford, Docteur Mehta.
Telford ne yaptı öyle?
Qu'est-ce que Telfort foutait?
Albay Telford, sanırım.
Colonel Telford, je suppose.
- Telford oraya 7 / 24 nöbetçi koydu.
Telford a des guardes postés 24 / 7.
Yani bunların hepsi Telford'dan kurtulmak için miydi?
Donc tout ca c'était uniquement pour se débarasser de Telford?
Albay Telford sadece komuta yerini bırakmakla kalmadı, ayrıca krize neden olan programı yazan iki bilim adamını da yanında götürdü.
Le Colonel Telford n'a pas seulement perdu tout sens du commandement, mais les deux scientifiques qu'il a désigné ont créé le programme qui a causé la crise.
Albay Telford emirleri uyguluyordu.
Le Colonel Telford suivait des ordres.
Ben, Albay Telford'ım.
Je suis Telford.
Matt, bu Albay Telford.
C'est le colonel Telford.
Telford, az önce size ne emrediyordu?
Qu'est-ce que Telford vous a ordonné?
Telford'ın, geçide güç aktarma planı üzerine on farklı simülasyon yaptım. Ama şu ana kadar... Sorunlar.
J'ai lancé des simulations sur une douzaine de scénarios liés au plan de Telford, mais j'ai... des pépins.
Albay Telford, haberleşme laboratuvarında.
Le colonel Telford est ici.
Albay Telford'ın ekibi, planlarında bazı ayarlamalar yapıyor.
L'équipe de Telford... améliore le plan.
Ben, şey... Ben, Albay Telford.
Je suis le colonel Telford.
Bağlantıyı Telford'la kurdun.
Vous avez permuté avec Telford.
Ve bu şekilde bir davranışa göz yummasam da söylemem lazım ki onu yere indirdiğinde Telford'ın yüzündeki ifade paha biçilmezdi.
Je ne tolère pas de tels actes quels qu'ils soient, mais je dois admettre que j'ai adoré voir la tête de Telford quand vous l'avez frappé.
Ben Henry Telford.
Je suis Henry Telford.
Ben sizin kaptanlığını yaptığınız Tersule gemisindeydim.
J'ai été un compagnon sur le Tiercel lorsque vous étiez capitaine. Mon nom est Telford. Vous souvenez-vous?
Telford, içeri girin!
Telford! Mettez vos hommes à l'intérieur!
Telford'la bağlantı kurdun.
- Telford. Vous étiez en contact.
Albay Telford'dı.
Le colonel Telford.
Ben, Albay Telford'dım.
J'étais le colonel Telford.
Pekâlâ Efendim, dinleyin Albay Telford'la sorunlarınız olduğunu biliyorum ama bu konuda ciddi olamazsı- -
Écoutez, vous ne portez pas Telford dans votre cœur.
Icarus'a atanmadan önce Telford neredeyse koca bir seneyi gizli görevde İttifakın içine sızarak geçirdi.
Avant d'arriver sur Icare, Telford a passé près d'un an sous couverture au sein de l'Alliance Louxienne.
Sonradan öğrendik ki, Telford'ın bu saldırı hakkında bilgisi varmış ama bir şey yapmamaya karar vermiş.
On a appris que Telford était au courant et n'a pas bougé le petit doigt.
Bırak numarayı Bay Telford.
Oh, allons, M. Telford.
Albay Telford.
Colonel Telford.
Albay Telford?
Colonel Telford?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]