Tepeden tırnağa Çeviri Fransızca
429 parallel translation
"Banka tepeden tırnağa arandı - gizli bir çıkış yok."
"On a fouillé la banque " de fond en comble, " il n'y a pas la moindre trace
# Tepeden tırnağa yakıcı büyü, yak giysilerimi, şehvetli büyü.
J'ai le vaudou, de la tête aux pieds Vaudou chaud, brûle mon bustier
- Tepeden tırnağa.
- Jusqu'au bout des ongles.
Tepeden tırnağa cılkı çıkmış.
Tout n'est qu'infamie.
Evet, tepeden tırnağa.
Ça oui! Une tenue de gala!
- Tepeden tırnağa ona benziyordunuz.
C'est lui tout craché.
Seni tepeden tırnağa geçen ve bir fırtına gibi savurup sonra da fırlatıp atan ama senin tekrardan zıplayıp ağaç tepesine konmanı sağlayan o kıvılcımı hissettin mi?
T'es-tu sentie voler dans les airs? Une étincelle, une tornade...
Burada durmuş iki aptalla tartışıyorum. Pumblechook Amca onu bekliyor ama bu çocuk... tepeden tırnağa kir pasak içinde.
Je reste à parler à des crétins et l'oncle Pumblechook attend et ce garçon est crasseux de la tête aux pieds.
Tepeden tırnağa yabancı olduğu belli ve biraz tedirgin edici bir havası var.
Tout en elle est un peu étrange et un peu agaçant.
Gece gündüz tepeden tırnağa bankalarıma hücum edecekler.
Mes banques vont subir rafle après rafle.
- Tepeden tırnağa, öyle mi? - Tepeden tırnağa, efendimiz.
De pied en cap.
Katılaştırın beni tepeden tırnağa.
et comblez-moi, du crâne au talon, de la plus atroce cruauté.
Hasta olan sadece ciğerleri değil. Tepeden tırnağa hasta olmuş gibi.
Pas seulement à cause de son poumon troué, mais aussi parce que c'est un déraciné.
Âşıklar. Hepsi Yüzbaşı John'a tepeden tırnağa, sırılsıklam âşık.
Elles sont toutes folles amoureuses...
- Tepeden tırnağa kadar.
De la tête aux pieds.
Bir Süvari Bölüğü tepeden tırnağa silahlı 4000 Sioux'ya karşı.
Un régiment contre quatre mille Sioux!
Andre, ne zaman buluşsak, tepeden tırnağa silahlısın.
André... Je vous trouve toujours armé.
Tepeden tırnağa yenileyip oyunu sürdürüyoruz.
On part en tournée et on le repense entièrement.
Bay Vanmeer tepeden tırnağa tam bir centilmen olmasıyla etkilemiştir beni.
M. Vanmeer m'a toujours paru un parfait gentleman.
Gemi, tepeden tırnağa gezilir.
La visite, c'est de la quille au mât avant.
- Devam et. Tepeden tırnağa kadar denize o sarı ikaz işaretini bırakırım Ama gömleği sarkan birini görürsem herşeyin acısını ondan çıkarırım...
J'ai le blues des taches jaunes des pieds à la tête je suis jaune faut voir les gros durs reculer quand ils ont peur de se faire...
Sen ve Schaeffer binayı tepeden tırnağa arayın.
Toi et Schaeffer, vous fouillez l'immeuble.
Tepeden tırnağa çürük içindeydim... ama vücudumdaki kemiklerin hepsinin neden kırılmadığını anlayamadılar.
J'avais des bleus des épaules aux genoux. Les médecins se demandaient comment mes os n'avaient pas été brisés.
Tepeden tırnağa pislik içindesiniz!
Vous êtes dégoûtants!
Tepeden tırnağa bir bahriyeli nasıl ki siz bir rahibesiniz.
Un vrai de vrai, comme vous êtes une vraie nonne!
Bu kartı tepeden tırnağa test ettim.
Pas de produit chimique dans cette carte.
Beni tepeden tırnağa bir süzüşü var ki...
Il a une façon de m'examiner, de haut en bas.
Tepeden tırnağa kadar bir hanımefendi.
Tirée à quatre épingles de la tête aux pieds.
Tepeden tırnağa. - Ama ben senden hoşlanmıyorum ki.
Mais moi je ne vous aime pas.
Bu, tam bir değişim olmalı, çocuklar. Tepeden tırnağa.
Il s'agit d'un remaniement intégral, de la tête aux pieds.
"Kafesleri yıkadı, tüm hücreyi tepeden tırnağa sterilize etti..." "... ve kuşlar hakkında cezaevinde bulunan herşeyi okudu. "
En lavant les cages, en stérilisant sa cellule de haut en bas, en lisant tous les livres de la prison sur les oiseaux.
Sonra, tepeden tırnağa bütün şampanyayı içtiler!
Et ils ont bu tout le champagne, toute la baignoire, jusqu'au fond.
- Evet, Efendim, tepeden tırnağa
- Oui, de haut en bas.
" Sabırlı adamım ben Tepeden tırnağa
" Ne se mettant jamais en colère
Kızım bakire, sayın yargıç. Hem de tepeden tırnağa!
Elle est vierge, tout ce qu'il y a de plus vierge!
O çok acımasız ve zalim Tepeden tırnağa
Elle est méchante et mauvaise Jusqu'au bout
O çok acımasız ve zalim Tepeden tırnağa
Elle et méchante et mauvaise Jusqu'au bout
Kötü ruhlu tepeden tırnağa
Mauvaise jusqu'au bout
Tepeden tırnağa denizcidir.
Il incarne la Marine, rien d'autre.
Bay Hinkle tepeden tırnağa muayene edilecek.
Il subira des examens approfondis.
Tepeden tırnağa Nazi. Bildiğimiz anlamda.
Nazis à tous crins, dans la tradition.
Tepeden tırnağa silahlı, iri yarı bir adama.
Un homme grand, armé...
İki elinizle onu okşayın. Tepeden tırnağa.
Caressez-la de vos mains, de la tête aux pieds.
Tepeden tırnağa radar, sonar cihazı ve radyo ekipmanlarıyla donanımlı olarak.
Bourré comme il est de radars, de sonars et de matériel radio.
Tepeden tırnağa kadar.
Du haut en bas.
Biz Almanya'yı tepeden tırnağa temizlerken... Prusyalı generaller neredeydi acaba?
Où étaient donc les généraux prussiens quand nous avons nettoyé l'Allemagne?
Uzmanlar yarın onları tepeden tırnağa inceleyecekler.
Les experts pourront les examiner demain.
Tepeden tırnağa, en haince gaddarlıkla doldurun içimi.
De chef en pied emplissez-moi de nonpareille cruauté!
Takım beni tepeden tırnağa muayene ettirdi. İhtiyarın yorulduğumu bilmesini istemiyorum.
L'équipe m'a fait sonder de la tête aux pieds... et j'ai pas envie de dire au vieux que j'ai le souffle court.
Seni tepeden tırnağa örtecek kadar çok.
Assez pour te recouvrir des pieds à la tête.
Lekelerim beni tekrar tepeden tırnağa sardı.
Et ma rouegeole hystérique me recouvre des pieds à la tête.