Texas Çeviri Fransızca
4,262 parallel translation
Teksas Eyaleti, Roy Vickers'a karşı.
L'état du Texas contre Roy Vickers.
Düşmanları vardı, ama eyalet için gerçek bir itibar teşkil ediyordu.
Un homme qui avait ses ennemis, mais, il était vraiment un atout pour le texas.
O zaman bu onları Teksas'ta yakaladığımız zamanla alakalı.
Eh bien, alors il est temps que nous les attrapons au Texas.
Canım, yaşlı Hollis'e bir iyilik yapıp Teksas ham petrolü kadar koyu bir kahve hazırlarsan çok makbule geçer. İçine de senin kadar tatlı üç şeker at. Sizi en sevdiğim eski karım Debora'yla tanıştırayım.
Chérie, si vous me faisiez la gentillesse et prépariez vite fait à ce vieil Hollis un café noir comme le pétrole du Texas avec trois sucres doux comme vous, j'en serai ravie.
İlk kurban, Raymond Nava, 31 yaşında Teksas'lı.
La première victime est Raymond Nava, 31 ans, originaire du Texas.
Raymond Nava, Tesas'Iı, Joseph Purl da Wyoming'li.
Raymond Nava était du Texas, et Joseph Pur du Wyoming.
Texas'ta işi olduğunu söyledi ve Calvin...
Il disait qu'il avait des affaires au texas, ( voix brisée ) et Calvin...
Teksas'a mı?
Au texas?
Texaslı dördüzler?
Les quadruplés du Texas?
Clyde Chestnut Barrow adıyla Telico, Teksas'ta 24 Mart 1909'da doğmuşum.
je suis né Clyde Brouette Marron dans Telico, Texas, le 24 mars 1909.
Neden Texas Monthly senin şiirlerini yayınlamadı?
Et pourquoi... Texas Monthly n'a pas fait publiez vos poèmes...
- Teksas Süvarisiydim.
J'étais Garde forestier de Texas.
Teksas'ın haklarından mahrum edilmiş asi bir evladıyla romantik bir ilişkisi var.
Elle est liée romantiquement avec un rebelle, fils privé du droit de vote de Texas.
Haftaya bir işin yoksa benimle Texas'a da gelirsin belki.
Si tu n'a rien à faire la semaine prochaine, peut-être que tu peux venir avec moi au Texas.
Bak, Charlie, bence Atlanta'dan ayrılmayı düşünmelisin. - Belki Teksas'a gidersin.
Écoute, Charlie, je pense que tu devrais réfléchir à quitter Atlanta, pour aller au Texas, peut-être.
Ben Teksaslıyım.
- Je viens du Texas.
Teksas'ın görevden çekileceği zaman, liberal arkadaşlarımın da aynı duyguları ifade ettiklerini duymuştum.
J'ai entendu mes amis libéraux exprimer le même sentiment à propos du Texas en sécession.
F.B.I'dan ajan Kimball Cho, şunu bilin ki Texas eyaletinin bağımsız bir vatandaşıyım ve federal hükümetinizin ya da sahip olduğunu iddia ettiğiniz herhangi bir polis otoritesinin meşruluğunu tanımadığımı söylemek istiyorum.
Agent Kimball Cho du FBI, sachez que je suis un citoyen souverain du Texas et que je ne reconnais pas la légitimité du gouvernement fédéral ou de toute autorité de police que vous pourriez avoir.
Çünkü tek gördüğüm şey Texas büyüklüğünde bir başarısızlık.
Parce que tout ce que je vois là c'est un raté de la taille du Texas.
Teksas kadınlardan, Florida siyahlardan nefret ediyor. Aslında herkes her şeyden nefret ediyor.
Le Texas hait les femmes, la Floride hait les noirs, et tout le monde déteste tout sauf
Houston, Teksas'da bir bardaymış.
À Houston, au Texas.
Dale 16 yaşındaken babası Texas'da bir cinayetten yargılandı hatalı bir yargılamaydı.
Quand Dale avait 16 ans, son père a été reconnu coupable d'assassinat au Texas- - à tort.
Comanche Peak, Texas.
Hanford, État de Washington, Comanche Peak, au Texas.
Tabii kasırgalar Doğu Texas'ı parçalamıyorsa.
Sauf si des tornades déchiraient le Texas,
Ben Texas'ta bir çocukken size hayran mektubu yazmıştım ve siz de bu imzalı fotoğrafı göndermiştiniz.
J'ai écris une lettre de fan pour vous quand j'étais un enfant au Texas, et vous m'avez envoyé cette photo dédicassé en retour.
Anneme bir kez sarılmak için Texas'a uçamam hiç.
Je ne vais pas retourner au Texas juste pour que ma mère puisse me faire un câlin.
Teksas plakası vardı.
Plaques du Texas.
Amerika bayrağı çevirince de Teksas bayrağı.
Drapeau américain? Tournez-le, vous voyez celui du Texas?
Karım teyzesini gömmeye Teksas'a gitti.
Ma femme est partie enterrer sa tante au Texas.
Hizmet etmek güzeldi ama evim Teksas'dan çok uzaktı.
J'adorais servir mais... sûr que c'était loin du Texas.
Sen de mi Teksaslısın?
Le Texas est aussi votre chez vous?
Teksas.
Texas.
Kesinlikle Lubbock, Teksaslı değil.
Elle n'est définitivement pas de Lubbock au Texas.
Onu Teksas'ta yatılı bir okula gönderiyorlar.
Lexi. Ils l'envoient dans un pensionnat au Texas.
- Teksas'ta büyüdüm.
J'ai grandi au Texas.
Teksas nasıl?
C'était comment au Texas?
Hele Teksas'taki bankada problemlerimiz varken.
Pas avec nos problèmes de banque au Texas.
Bunu nerede öğrendin?
Au Texas.
Evet, Teksas'ta izini bulmuştuk.
On avait une piste sur toi au Texas.
Texas'tayken LSAT sınavlarına girdim.
J'ai passé des entrainements pour le concours au Texas.
Teksas'da eğitimin bir parçası.
Au Texas, ça fait parti de l'entrainement de base.
Texas'ın başkenti neresidir?
Quel est la capital du Texas?
bu senin Texas Holdem humusun mu?
Ton Texas hold em houmous?
Ölü bir kızın kimliğini bulamıyoruz. Yeğenim, Çilek ile Teksas'a taşınıyor. Bir de üniformalı işime geri dönebilirim.
Nous ne pouvons pas identifier une victime, mon neveu part pour le Texas avec un Strawberry et je pourrais devoir travailler en uniforme.
"Önceden Eva Oates olarak bilinen Eva Toole ailesi 1853'te vahşi bir Kızılderili saldırısına kurban gitmeden önce Texas hudut bölgesinde zorlu bir çocukluk geçirdi."
Eva Toole, anciennement Eva Oates, a enduré une dure enfance à la frontière du Texas avant que sa famille ne soit victime d'une violente attaque d'Indiens en 1853.
Birazcık Texas büyüsüyle çocukları aldığını söyledi.
Avec un charme du Texas, il m'a dit qu'il avait été chercher les gamins.
Baban sana Teksas Polisi Walker'la ilgili hikâyeler mi anlatırdı?
Ton père t'a raconté les histoires de Walker, Texas Ranger?
Teksas'ta ne işiniz var ki sizin?
Que faites-vous au Texas?
Ben Billy Joe Stetson Dallas, Texas'dan.
Je suis Billy Joe Stetson de Dallas, Texas.
43 yaşındayım ve mükemmel eyalet Texas'tanım.
J'ai 43 ans et je viens du formidable état du Texas.
Mary Ashley Texas'daki kardeşinde olduğu için bunu onun yapmadığını biliyoruz ve Turbo'yu da eşcinsel olduğu için kovduğundan onunla çalışmadığını da biliyoruz aslında tüm çalışanları.
On sait que Mary Ashley n'a pas pu le faire parce qu'elle était au Texas le week-end du meurtre et on sait qu'elle ne bossait pas avec turbo parce qu'elle l'a viré quand elle a su qu'il était homo. Les hommes du Président.