English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Teşkilât

Teşkilât Çeviri Fransızca

128 parallel translation
Siz, devlet dışı bir teşkilât oluşturan bir dini temsil ediyorsunuz.
Vous incarnez une religion... qui représente une organisation en dehors de l'Etat.
O batı yarımküredeki en iyi istihbarat teşkilâtını kurdu.
Il est très habile, et totalement voué à son métier.
Teşkilâtınızın yardımına ihtiyacım olacak. Hayır, olmaz.
Examinons notre cadeau.
Teşkilâtımızdakilerin çoğu saklanıyor.
Notre cadeau?
Koca teşkilât her zamanki gibi pürüzsüce çalışmaya devam etti.
La corruption a repris de plus belle.
Polis teşkilâtında Teğmenim.
Je suis lieutenant de police.
Amerikan Merkezî Haber Alma Teşkilâtı.
Mais, bordel, regarde tout ça!
"Opus" teşkilâtıyla çok iyi ilişkileriniz varmış. Evet, çok iyi...
Vous avez de bons rapports avec l'Opus Dei.
Umarım adını yerel polis teşkilâtında araştırma yapmak için kullanmama kızmazsın.
Ne m'en veuillez pas d'avoir donné votre nom à la police locale.
Görünürdeki güvenlik teşkilâtı biziz.
Officiellement, le service de sécurité.
Teşkilât şefinden dolayı dert yanmaya geldin demek?
Vous venez vous plaindre de votre supérieur.
Bilirim ki, Teşkilât'ın suçlulara karşı geleneksel yaklaşımı, merhamet etmektir.
L'approche traditionnelle du service avec les traîtres, c'est la gentillesse.
- Ben güvenlik teşkilâtındanım.
Services de sécurité.
Anılarımda, çölde geçen bir gecenin nasıl güzel olabileceğini anlatıyorum, daha ziyade bir İngiliz bürokratımızın şeyhin teşkilâtında rüşvet yediğini sanıyorum.
Dans mes mémoires, je relate plutôt bien, je pense, comment, par une belle nuit dans le désert, j'ai corrompu un politicien britannique pour qu'il entre au service du cheikh.
Gizli Teşkilâtın merhametsiz olduğunu biliyorum fakat...
Je savais que les services secrets pouvaient être impitoyables mais...
MI5 teşkilâtına gönüllü katılım, 1977.
Il s'est engagé au MI5 en 1977.
Tom, teşkilâtın kendisini nasıl yetiştirdiğinden bahsetmez.
C'est Salter qui a engagé Tom. Tom n'en parle jamais. C'est un de ses trucs.
Güvenlik Teşkilâtının en korktuğu ihanet çemberinden gönüllü geçen önüne gelen herşeyi yok etmek için eğitilmiş ajanım ben.
Je suis ce que les services de sécurité redoutent le plus. L'espion qui franchit la porte du traître volontairement. Celui qui aime tout ce qu'on lui a appris à détruire.
Seni kraliyet Teşkilâtına sokturdum.
Après tout, c'est moi qui t'ai dévoyé au service de la Couronne.
Teşkilât dosyamı silip, Andrea ve beni emekli edip bir çiftliğe yerleştirebilir.
On pourra m'envoyer à la retraite dans une petite ferme, avec Andrea.
Teşkilâtın herbirimize acı bedel ödetebileceği malumunuzdur.
Nous savons le terrible prix que le service peut nous faire payer.
Ulusal Denizcilik ve Sualtı Teşkilâtı.
L'Agence Nationale Marine et Sous-marine.
- Teşkilâtın orada adamı var mı?
- L'agence a quelqu'un là-bas?
San Francisco Polis Teşkilâtı Silahını at!
Police! Jetez votre arme!
- Polis teşkilâtına haber ver hemen.
- Contacte la police locale. - Ça marche.
Teşkilât için büyük bir istihbarat nimeti olurum.
Je deviendrais un atout majeur pour les renseignements.
CBI, Kaliforniya'nın önde gelen emniyet teşkilâtı bile benimle hem fikir.
Même la CBI est d'accord avec moi - la première agence de loi de Californie.
Teşkilâtınızın görevi tamamen destek ve danışmanlık.
Vous n'aurez qu'un rôle consultatif.
Kendine "Caveman" adını veren birisinden teşkilâtımıza gönderilen uyarı mesajına istinaden iki kadının da kendisi tarafından öldürüldüğünü düşünüyoruz.
Nous avons été informés qu'un individu qui se surnomme le Caveman revendique la responsabilité du meurtre de deux femmes...
Teşkilâtın olaya müdahalesi için uğraştım ama ellerinden bir şey gelmiyor.
J'ai essayé de faire intervenir la CIA mais ils ne peuvent rien faire.
Ama unutmayın ki bu, Teşkilât ve buradaki herkes için çok büyük bir olay.
Mais cela ne doit pas abbatre cette grande victoire pour la CIA et pour tous ceux présents dans cette salle.
Ya Teşkilât'tan biri bunu öğrenirse...
Si quelqu'un de la CIA apprend ça...
Polis teşkilâtı aramaya katıldı. Ayrıca FBI'da.
Les Marshals nous ont rejoints, ainsi que le FBI.
Yanımda Cueste Verde Polis Teşkilâtı'ndan, bu cinayet soruşturmasını yürüten, cinayet masası dedektifi Carter Judson var.
Je suis ici avec un ancien du CVPD le détective Carter Judson, qui a les détails de cet horrible meurtre.
Çünkü yeteneklerinden faydalanma isteğimizle seni kovma isteğim tamamen dengelenmiş durumda. Sen teşkilâtı yok etmeden önce. ... ya da kariyerimi.
Car... notre besoin évident de vos talents est en balance avec mon désir de vous virer avant que vous ne ruiniez le Bureau, ou ma carrière... ou les deux.
7 yıldır Nazir'i canlı gören Teşkilât'taki tek bilgi kaynağı sensin.
Tu es notre seul agent à avoir vu Nazir depuis sept ans.
Çünkü yeteneklerinden faydalanma isteğimizle seni kovma isteğim tamamen dengelenmiş durumda. Sen teşkilâtı yok etmeden önce. ... ya da kariyerimi.
Parce que notre besoin urgent pour tes capacités est en balance avec mon désire de te virer avant que tu ne détruise le bureau ou ma carriere... ou les deux.
Bütün dikkat bu teşkilâtın üzerinde olacak, bu yüzden, hızlı ilerliyorlar.
Ça fera remarquer ce département, alors ils avancent vite.
Dedektif, müvekkilimin buraya kendi iradesiyle geldiğinin kayda geçmesini istiyorum ve teşkilâtınız Travis Wanderly'nin trajik ölümünün Bayan Langdon'la ilişkilendirilmesini sağlayacak tek bir kanıt bile göstermedi.
Inspecteur, notez que ma cliente est ici de par sa propre volonté... et que votre département n'a pas montré une seule preuve... pouvant lier Mme Langdon au meurtre tragique de Travis Wanderly.
Kendi teşkilâtındaki insanlar.
Des membres de sa propre agence.
Başkan Yardımcısı, Teşkilâtı yönetirken birlikte çalıştığınızı duydum.
Donc, uh, j'ai cru comprendre que vous travailliez ensemble quand il dirigeait l'agence... Le vice président.
Bayan da Teşkilât görevlisi.
Elle applique la loi.
Başkan Garcetti ; Beyaz Saray, Air Force One ve İstihbarat Teşkilâtı çalışanları ile birlikte uçaktaydı.
Le président Garcetti se trouvait à bord avec du personnel de la Maison-Blanche et des services secrets.
Genellikle Teşkilât...
Typique de l'agence...
Merkezi Haberalma Teşkilâtı'nın gözetimindesin.
Vous êtes en détention à la CIA.
2009 yılında, HR 645 no'lu yasa İç Güvenlik Teşkilâtı'nın ulusal bir acil durum sırasında ABD vatandaşlarını eğitmek üzere FADYK kampları kurmasına izin veriyor. Hepsini ayrı ayrı sebeplerle aklayabilirsiniz ama birleştirdiğinizde bir örüntü görülmeye başlıyor. Tamam mı?
2009, Bill H.R. 645 autorise le D Ž partement de la S Ž curit Ž Int Ž rieure d'Ž tablir un r Ž seau de camp de la FEMA pour emprisonner des citoyens am Ž ricains dans le cas d'une situation d'urgence nationale.
Saat 5 oldu neredeyse. Toplantıyla ilgili kimse beni aramadı. Teşkilât'a gidiyorum.
Euh il est bientôt 17h00 et je n'ai toujours pas de nouvelles concernant le debriefing, donc je m'en vais euh, appelle moi si y a du changement
Beyrut gezisinden önce cidden Teşkilât dışında olmayı hazmedecek bir yol bulmuştum.
Avant le séjour à Beyrouth, j'ai vraiment pensé que j'avais enfin trouvé un moyen de tenir le coup hors de la CIA
İkimiz hariç Teşkilât'tan hiç kimse bunu bilmeyecek.
On est les seuls de l'Agence à savoir.
Bu adam ya orduda eğitim görmüş ya da polis teşkilâtında.
Un tir, une victime. C'est soit un militaire, soit un policier.
Siz Miami polis teşkilâtından mısınız?
Vous êtes de la police?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]