Thin Çeviri Fransızca
93 parallel translation
"It's called Rich and Thin And here's what it will do"
Ça s'appelle Mince et Riche Et voici ses effets
"Now he's thin and he's rich Drives a Porsche 944"
Maintenant il est mince et riche et a une Porsche 944
µ We're all special in our own way, everybody's different, µ µ but that's ok, cause even though µ µ we might have different coloured skin, µ µ different points of views, be tall or thin, µ µ it doesn't mean I can't lay you d
Comme c'est dur d'être un Juif à Noël Je peux même plus jouer avec mes copains Je peux pas chanter de cantiques
Kayboldu. Jonathan Krakauer misali havaya karıştı.
Disparue, comme dans Into Thin Air.
# En yoğundan en zayıfa kadar.
# Through the thick and thin
Sadece Thin Mints.
Juste les Thin Mints.
- Bana nanelilerden al.
Prends-moi des "Thin Mints".
Ben sıskalar kulübündeyim.
- Je bosse de nuit au Club Thin.
- Sıskalar Kulübü mü?
- Au Club Thin?
Bize "thin blue line" derler.
Et on nous appelle la fine fleur de la police.
Yaptığım son albüm, Thin Lizzy'nin Renegade albümü.
Je viens de faire le dernier Thin Lizzy, Renegade.
G L dükkanı, Edmondson'daki Thin Plexi.
Le G et L, rue Edmondson.
Thin Man filmlerindeki köpeğin adı, dört harfli.
En 4 lettres... un nom de chien.
Ama bir seferinde eve gelip bana sürpriz yaptı ve beni "The Thin Red Line" filmine götürdü ve sonra bütün günü birlikte geçirdik sadece o ve ben sonra bu pek sık olmadı aslında bir daha hiç olmadı.
Mais un jour, il est venu à la maison me surprendre et m'a amené voir La ligne rouge. On a passé le reste de la journée ensemble, juste lui et moi. Et ça n'est pas arrivé souvent.
Bakın, biliyorum, yapmak istediğiniz Thin Lizzy, çift gitar, üçlü ses armonisi. - Doğru.
Je sais que vous visez le duo de guitares à la Thin Lizzy, harmonisé à la tierce.
Çünkü, daha çocukken, babanla beraber "The Thin Red Line" filmini izledin ve o gün, hayatının en güzel günüydü.
Parce que tu as vu La Ligne rouge avec ton père et que ça a été la plus belle journée de ta vie.
Peki ya Thin Lizzy? Thin Lizzy?
Thin Lizzy?
? Kağıt kadar ince?
♪ Feel so paper thin ♪
Thin!
Thin!
Ölen adamın ismi Thin'di.
Il s'appelait Thin.
Beni öldürmesi için Thin'i sen mi gönderdin?
Avez-vous envoyé Thin me tuer?
Beni öldürmesi için Thin'i sen gönderdin, değil mi?
Vous avez envoyé Thin me tuer, n'est-ce pas?
Thin'i seni öldürmesi için doktorun göndermiş olduğunu düşünmeni istedik.
Nous voulions que vous pensiez que le docteur avait envoyé Thin vous tuer.
Thin'i sen mi kiraladın?
Vous avez engagé Thin?
Beş dakika bile yanımdan ayrılsa anında kayıplara karışabilirdim.
I could dissolve into thin air dès qu'il s'éloignait 5 minutes.
* Planlar yapmıştık ama önemli gelmiyorlar bana *
♪ We made plans, but they re wearing thin ♪
Cılız Johnny bile gelecekmiş diye duydum.
J'ai même entendu que Thin Johnny sera là.
Cılız Johnny hâlâ nasıl öyle içiyor inanamıyorum.
Je ne peux pas croire que Thin Johnny peut encore boire comme ça!
Ona hâlâ Cılız Johnny dediğimize de inanamıyorum.
Je ne peux pas croire qu'on l'appelle encore Thin Johnny.
The border between life and death is very thin...
La frontière entre la vie et la mort est bien mince...
Thin Wood geçidine gidin.
Allez à la passe de Dimwood.
Ben istediğim için, keyfim bilir Thin Wood gecidinde bekliyoruz.
La horde sert mon plaisir et il est ici. À la passe de Dimwood!
Falling Skies 3. Sezon 1. Bölüm "İnce Buzun Üstünde"
♪ Falling Skies 3x01 ♪ On Thin Ice Première diffusion le 9 juin 2013
Beauty and the Beast 1x11 On Thin Ice
♪ Beauty and the Beast 1x11 ♪ On Thin Ice Diffusé le 31 janvier 2013
Jay-Z, Thin Lizzy, Mozart.
Du Jay-Z, du Thin Lizzy, du Mozart.
"Kağıt kadar ince hissettin mi"
♪ Feel so paper thin ♪ ♪ Senti comme du papier fin ♪
Geçen yılın Thin Mints'leriyle dolu bir derin dondurucumuz var.
Nous avons le congélateur rempli depuis un an de cookies à la menthe.
Thin Mint şurubunu tat bakalım.
Goûte ce cocktail de bourbon au thé à la menthe.
- Üç kutu çörek ve Thin Mint alayım.
Je prendrai 3 boîtes de cookies, merci.
Zayıf Adam'ı boşver, tamam mı?
Oublie Thin Man, d'accord?
Akley'nin Zayıf Adam'da çalışan 600 elemanı var.
Akley a une équipe de 600 hommes sur Thin Man. On a six gars.
Zayıf Adam'ı tıraşlamak için aşağı yukarı ne kadar zamanımız var?
C'est plus ou moins combien de temps qu'on gagne par rapport à Thin Man?
- Ordu Zayıf Adam'a inanıyor.
L'armée croit en Thin Man.
Ve Zayıf Adam, bizim onu söndürme şansımız.
Et le Thin Man est notre chance de l'éteindre.
Ordu Zayıf Adam'a güveniyor.
L'armée croit en Thin Man.
Zayıf Adam önceliğimiz olacak.
Thin Man est notre priorité.
Onu Zayıf Adam'la yenebileceğimizi temenni ediyor muyuz sanıyorsun?
Croyez-vous qu'on ai un intérêt à battre son Thin Man?
Dr. Akley benden Zayıf Adam'ın maksimum hızda, tüm nötronlarını hesaplamamı istedi.
Le Dr Akley m'a demandé de calculer la vitesse exacte de chaque neutron dans Thin Man.
Eski Who Ten Years After, Santana, Thin Lizzy Aerosmith, Hot'fucking'Tuna.
Les Who. Les anciens Who. Ten Years After.
Sen, iyi bir adamsın.
BRIAN ROBERTSON, alias ROBBO THIN LIZZY, MOTORHEAD T'es vraiment super!
Onu Thin Wood geçidine goturun.
Emmenez-la à la passe de Dimwood.