Throat Çeviri Fransızca
123 parallel translation
Konuklarımız, Yayıncılık Bakanı Saygıdeğer Bay lan Throat.
Avec nous ce soir, le ministre de la Télévision, le Très Honorable M. Ian Throat, député.
Sen de "Deep Throat" oluyorsun bu durumda.
Tu dois être Gorge Profonde.
- Deep Throat'a.
Deep Throat.
Deep Throat "Kimseye güvenme." demişti.
Deep Throat disait : "Ne faites confiance à personne."
- Deep Throat "Kimseye güvenme." demişti.
- Deep Throat disait : "Ne faites confiance..."
- Deep Throat "Kimseye güvenme." demişti.
Deep Throat disait : "Ne faites confiance à personne."
- Deep Throat'un hayatına mal olan madde.
Ce pourquoi "Gorge Profonde" est mort.
Deep Throat'u öldüren adam da aynı adamdı.
C'est lui qui a tué "Gorge Profonde".
Deep Throat denen adamın, seni yanlış yönlendirmediğini nereden biliyorsun?
Et si ce "Gorge profonde" te faisait marcher?
Kim bu Deep Throat?
Qui est ce "Gorge profonde"?
Derin Etki, Derin Gırtlak...
Deep Impact, Deep Throat...
[Clears Throat]
[Il s'éclaircit la gorge]
Hadi bana derin birşeyler giymiş Morgan Fairchild'ı göster.
Je veux Morgan Fairchild dans Deep Throat, gorge profonde.
Çok sıkı antrenman yapıyor gibi görünüyorsun.
( clears throat ) on dirais que tu t'entraines trés dur.
- Senin Deep Throat'unu kontrol etmemi istiyorsun.
Ouais, tu veux que je vérifie ta gorge profonde? ( traduction littérale )
Sen Z'leri yakalamakla meşgulken, Ben, senin sadık askerin porno filim sinemasındaydım Deep Throat'ın bir kopyasını kameraya çekiyordum.
Pendant que tu pioncais, ton fidele mousquetaire... etait au cinema porno... pour filmer Deep Throat a l'ecran.
Open up that deep throat of yours and set me free.
Ouvre ta gorge profonde et sauve-moi de la solitude.
Not peopIe with a sore throat, peopIe who can do a beIievabIe neigh!
On ne veut pas de gens enroués, on veut des gens capables de hennir!
"Deep Throat." Yönetmen kesimi.
Deep Throat. Version du réalisateur.
İlginç bir ülke, değil mi? Hakimler Deep Throat'u seyredebilirler, ama tüm kayıtları dinleyemezler.
"par rapport à la sexualité aux États-Unis."
Deep Throat en azından ticari olarak başarılıdır, çünkü ondan sonra hükümet gitti.
Écoute, on a identifié le problème. Il suffit maintenant de le résoudre. - Comment?
Deep Throat varoluş sebebimize saldırıyor.
Êtes-vous déjà allé à un cinéma porno pour voir une femme faire une pipe, dans une salle de cinéma de quartier?
Deep Throat sadece 25.000 dolar için yapıldı. 600 milyondan fazla insana ulaştı.
On a peine à concevoir aujourd'hui comment ce fut émancipateur pour certains, et terrible pour d'autres, tout dépendant de leurs valeurs.
Deep Throat'da oynadığım için 5 yıl hapis mi yiyeceğim? YÖNETMEN
Le gouvernement s'est transformé en moteur de relations publiques.
Ve sabah Deep Throat çekimi için giderken, bana geldi, çok endişeliydi, ve dedi ki,
C'est un orgasme que tu veux ou un cataclysme? Hélène, je t'en prie, sois sérieuse. Gerry n'y connaissait rien.
Deep throat, benim ve kız arkadaşlarımın bildiğimiz bir terim değildi. Çoğumuz oral seksin ne olduğunu ve nasıl yapıldığını bilmezdik.
Le jour où on était censés tourner la scène de la gorge profonde, elle est venue me voir, car elle avait un problème.
Deep Throat içinden çıkılması zor bir durum ortaya çıkardı.
Gerry est rentré à New York monter son film.
Deep Throat çekilmeden önce politika ve pornografi çarpışma rotasındaydı.
pouvait avoir autant de plaisir qu'un homme. Je ne sais comment, mais on n'avait jamais reconnu l'existence de l'orgasme féminin.
Temizliğe Times meydanından, sefil göçmenlerden ve Deep Throat gala salonundan başlamaktan daha iyiydi.
La commission présidentielle a recommandé le rejet de la plupart des lois sur la pornographie, car elles ne serviraient pas à grand-chose et il semblerait que la pornographie n'est pas dommageable aux adultes.
İşte harika olay : Bu film, Deep Throat, çok eğlendiriciydi.
Charles Keating était un célèbre censeur.
Yapabilselerdi, hmm, Deep Throat için dava açar, sonra da diğer davaların daha kolay geçeceğini düşünürlerdi.
Et ce qui rend le film Gorge profonde merveilleux, c'est qu'il est comique.
Deep Throat'un savunması, filmin yalın müstehcenlikten daha aydınlatıcı olduğu üzerine idi.
En tant que membres de l'industrie, on est tous allés le voir. C'était sensationnel. La cinématographie était très bonne, pour un film porno.
Yaklaşık olarak kaç kişi Deep Throat'u seyretti? Yaklaşık günde 1.700 kişi filme gitti.
Juste à l'extérieur et au-dessus de l'ouverture vaginale, se trouve le clitoris.
Deep Throat, Linda'yı poster çocuğundan porno yıldızına ve tanınmayandan bir ünlüye dönüştürmede etkin oldu.
Le Times servait de source de référence. Quand les gens ont vu que le Times parlait de Gorge profonde, ils ne se sentaient plus menacés.
Deep Throat'tan 1.200 dolar aldım. Hepsi bu mu? Evet.
La semaine de la publication de l'article, les recettes ont monté en flèche, un nombre record de spectateurs se ruant pour aller voir le film.
Yani hepimiz bir gün öleceğiz, ama Deep Throat asla.
C'était difficile pour moi de voir le film.
Deep Throat'un New York'ta gösteriminin durdurulması yalnızca tüm ülkenin izlemesini teşvik etmeye sebep oldu.
Quand on est rentrés, je me suis jetée sur le lit et j'ai pleuré.
Deep Throat "Kimseye güvenme." demişti.
Deep Throat disait :
Peki ya Deep Throat?
Et Gorge Profonde?
Deep Throat, modern sex tarihi hakkında bir çağ idi.
Les gens faisaient la queue, la file dépassait les trois pâtés de maisons.
Linda Lovelace ve Deep Throat hakkındaki şaka ve muhabbetler, televizyonlara çıktı. Film bir ana fikre dönüştü ise, hakkında konuşmak gerçek bir anafikir oldu.
Je me suis dit : " C'est fantastique.
Deep Throat farkı bir yutturmaca idi. Ah! Ah--ah!
Je fais partie de la minorité de personnes qui n'a jamais vu le film.
Deep Throat artık iki bucuk yıldır devam eden olağanüstü bir başarıya sahip, bu da sadece hep tartışıldığı için.
Je l'ai vu et ça m'a plu. Ça m'a plu.
Deep Throat mükemmel bir hedefti.
Il était très astucieux.
Deep Throat'tan ilk kez gazete ilanlarını görünce haberim oldu.
Tout le monde en était ébranlé.
Sanırım Deep Throat ile yüksek profil çizdiği için uğraşıldı.
Voilà tout d'un coup, un film qui me coupe le souffle.
Bir değil, iki değil, tam üç kere son baskı yayına hazırlanırken, polis Deep Throat'a baskın yaptı.
Et Linda sait vraiment comment s'y prendre pour sucer les queues. Gulp! - PAR AL GOLDSTEIN
Savcı ise buna karşılık bu cinsel tatminin kadınlar için zararlı olduğunu iddia etti, çünkü Deep Throat yanlış bir tür orgazmı empoze ediyordu ;
Ça faisait changement, ça c'est certain.
Deep Throat'a gittim çünkü, hayvanları severim.
Le sexe est aussi pour les femmes. Le clitoris.
Linda Lovelace'ı tanıyorsunuz, Deep Throat ya da her neyse.
Attaché de presse?
Deep Throat porno filmi tüm zamanların en çok bilinen ve en karlı pornosu haline geldi.
- Je suis connue, alors ça ne fait rien.