Tiburon Çeviri Fransızca
27 parallel translation
Tiburon'da kabilelerin vücut kimyalarıyla deney yapan Zora.
Zora, scientifique ayant expérimenté sur des tribus sur Tiburon.
Tiburon'da akustik, iletişim ve elektronik dallarında dahi bir araştırmacı mühendis. - Onların lideri mi? Evet.
- C'est lui leur leader?
Bu Tiburon Mendez'den.
C'est de Tiburon Mendez.
O insanlar Tiburon Mendez adına saygı duymuyor.
Ces gens n'ont aucun respect pour le nom de Tiburon Mendez.
Tiburon Mendez, Durango'da.
Tiburon Mendez est à Durango.
Mauro, Tiburon Mendez'in karısını aradığını söyledi.
Mauro dit que tu cherches la femme de Tiburon Mendez.
Tiburon Mendez'in bulaştırdığı bir işte yakalandı ve öldürüldü.
Elle s'est fait prendre... dans une affaire impliquant Tiburon Mendez. Elle a été tuée.
Tiburon Mendez çok insanın canını yaktı.
Tiburon Mendez a été dur avec beaucoup de gens.
Dün, iki koruma görevlisi kaçırıldı Kuzey Amerika Elçiliğinden, Tiburon adındaki bir terörist grup tarafından.
Hier, deux marines ont été enlevés devant une ambassade sud-américaine par un groupe terroriste appelé Tiburon.
Tiburon Tamirhanesi Batı 26. Cadde No : 546 28 Eylül Salı.
GARAGE TIBURON MARDI 28 SEPTEMBRE
Tiburon'a gidiyoruz çünkü annenin bir resminin arkasında bu şehrin adı yazıyor, öyle mi?
Tu nous as fait venir à Tiburon... parce que ta mère avait une photo avec le nom de cette ville écrit au verso?
Diyorlar ki, Jack Palance Tiburon'a geliyormuş ve yanında zenci bir kadın getiriyormuş.
Ils disent que Jack Palance vient à Tiburon, et il emmène une Négresse avec lui.
Tiburon.
Tiburon.
Buradaki gerçek trajedi Ortoli'yi ortaya çıkaran Tiburan Swab teknolojisinin babanızın zamanında olmaması.
- Le plus triste, c'est que la technologie Tiburon n'existait pas du temps de votre père.
Tiburan Swab teknolojisinde iki yıl deneyim kazanmadıkça olmaz.
Il faut une formation sur deux ans en technologie Tiburon.
Sen bana Maria'nın küllerini getir ben de Tiburon'un otelimdeki suitine dinleme cihazı yerleştirmene izin vereyim.
Tu m'obtiens la dépouille de Maria, et je te laisserai mettre sur écoute la suite de Tiburon.
Emin ol Tiburon Fidel'in canını hiç yakmayacaktır.
Assure-toi qu'il... ne blesse pas Fidel.
Tiburon'u sever sayarım...
J'aime bien Tiburon. C'est vrai. Je respecte...
- Tiburon ile ilgili.
C'est à propos de Tiburon.
Tiburon'un sana Maria konusunda yalan konuştuğunu söyledi.
Vic, il a dit que Tiburon t'a menti à propos de Maria.
Tiburon'un kollarında ölmemiş.
Elle n'est pas morte dans ses bras.
Bazı hafta sonları Sausalito ya da Tiburon'a gidiyoruz.
Certains week-ends, on navigue jusqu'à Sausalito ou Tiburon.
Bu hareketi başlattığında görevinden alındı.
Un brillant chercheur dans le domaine de l'acoustique, des communications et de l'électronique sur Tiburon. Il a été congédié lorsqu'il a lancé son mouvement.
8564 Belvedere Yolu, Tiburon.
8564 Belvedere Road, Tiburon.
El Tiburon.
El Tiburon.
El Tiburon'u tanıyor musun?
Tu connais El Tiburon?
Tiburon'un odasına böcek yerleştirdi.
Il a mis la chambre de Tiburon sur écoute.