Ticari Çeviri Fransızca
1,489 parallel translation
Bu şantaj değil. Bu ticari bir iş.
Ce n'est pas de l'extorsion, mais une transaction.
Ve prenses sayesinde, Niagara hala büyülü harikalar diyarı, ticari gelişmelere rağmen.
Grâce à elle, le Niagara est resté un monde de merveilles malgré les siècles de développement commercial.
Shikimoribito'lara göre hem Samuraylar hem de Haydutlar ticari müttefik.
Pour les Marchands de l'Ombre, samouraïs et Brigands sont tous des clients.
Biz sadece ticari rakibimizi egale edeceğimizi düşünmeliyiz.
Imagine qu'on doive s'occuper d'un concurrent.
Tarihte en başarılı ticari proje.
La British East India Company, l'entreprise la plus florissante de l'histoire.
Günümüzde ticari balıkçılar durumu büyük ölçeklere çıkardılar.
La pêche industrielle a atteint des proportions gigantesques.
Uluslararası Balinacılık Komisyonu, balinaların ticari avlanmasını 1985'te yasaklasa da çoğu ülke hâlâ balinaların "egzotik eti" için avlanmaya devam ediyor.
Bien que la Commission lnternationale ait interdit la pêche industrielle à la baleine en 1 985, plusieurs pays continuent de tuer les baleines pour leur "goût délicat."
Tüm diğer ticari işler gibi, köpek ve at yarışları da aynı paydada buluşuyor : kâr.
Comme tout autre commerce, les courses de chiens ou de chevaux sont des activités motivées par un dénominateur commun :
Vahşi hayatın ticari bir şekilde sömürüsüne göre, yabani hayvanların değeri insanların çıkarına hizmet ettiği faydaya indirilebilir. özellikle de ekonomik çıkarına.
L'exploitation commerciale de la Nature présume à tort que la valeur des animaux sauvages est réduite à leur utilité pour les êtres humains, surtout à leurs intérêts économiques.
Ticari bir başarı elde etmem anneniz için çok önemliydi.
Votre mère tenait à ce que j'aie un certain succès commercial.
Sonra birden, arkadaki grubuyla... tümüyle ticari yönelim içine girmiş.
Et après ça, il est devenu trop commercial, avec son groupe.
Harry Belafonte, Brothers Four gibi ticari şarkıcılar vardı... ticari kaygıları ağır basan...
Harry Belafonte, Brothers Four... Ils avaient des disques au top 50.
Bence soru sahibi geçerli bir noktaya değiniyor ve ülkenin dış politikası sınırlı ticari kazançlarca belirlenmemeli.
La politique extérieure d'une nation ne devrait pas être assujettie au commerce.
Seni ticari olarak koruyacağımıza asla söz vermedik.
On n'a jamais promis de te protéger commercialement.
Ticari olarak başarılı olacak ama seninmiş gibi gelmiyor
Ce sera un succès, mais cela ne vous ressemble guère.
Joan of Arc'ın figürü balmumu müzelerinde ticari bir sergidir.
Jeanne d'Arc est un classique des musées de cire.
Enstitüdeki bazı ticari sırlara şahit oldun.
Vous avez vu certains secrets industriels.
Modern askeri uçaklara karşı pek etkili olduğu söylenemez ama ticari yolcu uçaklarına karşı kullanıldığında öldürücüdür.
Pas très efficace contre les avions militaires modernes, mais redoutable contre les avions de ligne.
İki haftalık bir ticari seyahat.
Deux semaines.
Belçika ve Almanya'da önce olmasından. Ya da ticari kanallardan.
Peur que l'Allemagne et la Belgique soient meilleures.
Ama bunun önemi yok. Çünkü ticari potansiyeli sonsuz. Anlıyorsun ya.
Mais son potentiel commercial est illimité.
Sen hem yaratıcı, hem ticari düşünen birisin.
Vous avez de l'imagination et la bosse des affaires.
Deep Throat en azından ticari olarak başarılıdır, çünkü ondan sonra hükümet gitti.
Écoute, on a identifié le problème. Il suffit maintenant de le résoudre. - Comment?
Ama böyle olmadı. Gerçekte, tam tersi oldu. Yerine, giderek azalan ticari bir sektör haline geldi.
On lui demandait toujours si son passé avait contribué à sa prise en otage.
Bu ister soğuk savaş adına, ister ticari sebepler adına olsun.
Tout cela pour appuyer la Guerre froide ou pour raisons commerciales.
17 yıl ticari pilotluk yaptım. Malın güvenlikten nasıl geçirileceğini biliyorum.
- Après 17 ans comme pilote commercial, je sais comment passer des trucs sans me faire prendre.
Bunun çözümü ticari para yardımında.
Il s'agit des subsides commerciaux.
Hepimiz ticari meselelerin... çözülmesi açısından burasının doğru yer olduğu konusunda şüpheliyiz.
Nombre d'entre nous ne sont pas sûrs qu'il s'agisse d'une solution réaliste face aux problèmes de commerce.
Bu seferki filminizin daha ticari olduğu söyleniyor.
On dit que les investisseurs ont la mainmise sur le projet.
- Evet. Hem eğlenceli olacak hem de iyi bir ticari karar.
Hier soir, mon cauchemar est devenu réalité.
Ama hayranlar şeytana tapan bir grup istediklerinden, ticari baskı arttıkça, Black Sabbath şeytanı yansıtan görselliği ve şeytana tapma fikirlerini kullandı.
Les fans voulaient un groupe satanique et les pressions commerciales voulaient que Black Sabbath exploite ce rapport entre eux et l'imagerie diabolique, les idées sataniques.
Binanın sahipliği çelişkide fakat basamaklardaki ticari şirketlerden birini tanıdım.
La propriété de cet immeuble est compliquée, mais j'ai reconnu une des sociétés parmi les autres. Laquelle?
Hayır, ticari uçuşlara hâlâ izin verilmiyor.
Non, les vols commerciaux sont toujours cloués au sol.
Sence ticari sırlarını mı paylaşıyorlar?
Tu crois qu'ils s'échangent des tuyaux boursiers?
Fakat ilk kez bir 4400 yeteneklerini ticari kazanç için kullanıyor.
Mais un 4400 qui met son don sur le marché, c'est une première.
Senin yaşında çocuk sahibi olabilecek genç kadınlar Direniş'in birinci önceliği ve bizim için çok kıymetli ticari bir mal olduğunu duymak çok hoşuna gidecek.
Trouver des femmes fertiles de votre âge, en bonne santé est une priorité absolue pour la résistance. Et vous serez contente de savoir que vous êtes un bien précieux pour nous.
Ticari bir mal değilim ben.
Je ne suis pas un bien.
Fotoğraf ve ticari eşya satıyorum.
Je vends des photos et des objets.
Kuzeydoğudaki ticari matbaalar daha yeni, yeni kullanmaya başladı.
Les éditeurs du nord-est commencent à l'utiliser.
Her ticari kullanıcı bundan edinebilir.
N'importe quel professionnel peut s'en procurer.
Ticari alışverişmiş gibi durup denetlerdi.
Elle surveillait comme si c'était une transaction.
Bu ürüne Koku Siperi deniyor. Ayrıca henüz ticari olarak satılmıyor.
Cette petite merveille de produit s'appelle Odorscreen, et elle n'a pas encore été commercialisée.
Bu teknoloji üniversite tarafından lisanslı, her tür ticari uygulama üniversiteye gelir sağlar.
Nous dépendons de l'université qui jouit des droits résultant de toute application commerciale.
Banka hesapları, motorlu araç kayıtları, ticari sicili, her şeyi dondurulmuş.
Permis de travail, relevés bancaires, cartes grises, tout est confidentiel.
Ticari taksimle eve döndüm.
Je suis rentré à la maison avec mon taxi.
Ayrıca ticari filolar savaşmaz, gemiyle teçhizat taşır.
Et la marine marchande ne se bat pas, elle apporte du ravitaillement et des vaisseaux.
Volkanik kıvılcımlar, 556 rotası boyunca arttı ve tüm ticari uçuşlar...
L'activité solaire a augmenté dans les voies spatiales 556 et nous conseillons à tous les vols commerciaux...
TİCARİ BALIKÇILIK
la pêche industrielle
Charlie ticari sekreter ile tanış.
Voyons d'abord le ministre du Commerce.
Onlar ticari araçları.
Ce sont ses instruments commerciaux.
Ticari kısmı bizi ilgilendirmiyor Bayan Danville.
Epargnez-nous vos arguments de vente, Mme Danville.