English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tiger

Tiger Çeviri Fransızca

772 parallel translation
Bu bey Tiger Brown.
Voici, "Tiger" Brown.
- Demek bu Tiger Brown?
- Alors, c'est lui, "Tiger" Brown?
Tiger Brown'u görmeye gittim, babam da oradaydı.
En allant voir "Tiger", j'ai croisé mon père.
Brown'a sonun dek güvenirim.
J'ai une confiance totale en "Tiger".
Tiger Brown arkadaşının kaçmasına izin verdi.
C'est "Tiger" Brown qui a laissé son ami s'échapper.
Ama Tiger Brown, en iyi arkadaşı, onu tutuklamış!
Mais c'est notre ami "Tiger" Brown qui l'a fait emprisonner.
Ama son raunt başlayana kadar orada değildim. Tiger Lewis ile dövüşüyordu.
Je suis arrivé au dernier round...
Tiger Nelson!
Tiger Nelson!
Elimde kişiliğine uygun benekli bir parça var Tiger.
J'ai ici une cravate vraiment digne de ta personne.
Bunun komik olduğunu sanmıyorum Yüzbaşı Tiger.
Comme plaisanterie, c'est moche!
Dinle, Tiger, kimsesizler mezarlığına gömülecek olursam... Bu beni öldürür.
Si je dois avoir un enterrement de 3e classe, je préfère me suicider!
Baksana ne kadar yakıştı Tiger.
Cette cravate lui va à ravir.
Bu nasıl bir'büyük patron'Tiger?
Tu appelles ça une pointure?
Benden ne istiyorsun Tiger?
Qu'y puis-je?
Sana ne yapacağımı söyleyeyim Tiger. Bu tanıma uyan sekiz cepçinin adını vereceğim.
Je te donne 8 noms de types capables d'avoir fait le coup.
Demek bilmiyorsun Tiger. Herkes hakkında her şeyi bildiğini sanırdım.
Je te croyais au courant de tout.
- Dinle, Tiger... Hayat pahalılığının % 50 arttığının farkında mısın sen?
Le coût de la vie a augmenté de cinquante pour cent.
Tiger seni görmek istiyor.
Tiger veut te voir.
- Tiger bekliyor.
Tiger attend.
Hey, Willie, Tiger'ı son zamanlarda neyle besliyorsun?
Il a mangé du lion?
Selam, Tiger.
Salut, Tiger.
Hey, Tiger, vergi mükelleflerinin parasını harcama.
Et ne t'amuse pas à me mettre sur écoute!
Tiger'a sekiz kişinin adını verdim ama yanındaki sürüngen... Resminden seni hemen tanıdı.
Je ne lui avais cité que 8 types... mais le mec à ses côtés... t'a immédiatement reconnu.
Merhaba Tiger.
Salut, Tiger.
Güle güle demeyecek misin Tiger?
Tu ne me dis pas au revoir?
Kaplan Flowers'ı mı?
Tiger Flowers?
Tiger tankları.
Les Tigres.
Eğer Deniz Kaplanı'nın ilk kaptanıysan ve onu sabah saat 9'da hurdalığa gönderme emrini de sen verdinse saat 6'da ne yapardın?
Comme premier commandant du "Sea Tiger", si tu devais l'envoyer à la ferraille à 9 heures, qu'est-ce que tu ferais à 6 heures?
USS DENİZ KAPLANI KAPTANIN SEYİR DEFTERİ 10 Aralık 1941.
Journal de bord du Sea Tiger Commandant MT Sherman 10 décembre 1941.
Asya Denizaltı Komutanlığı'nın bildirisi : Deniz Kaplanı, 10 Aralık 1941, saat 19 : 00'da denize açılacak.
Ai avisé le commandant de la flotte Pacifique que le Sea Tiger prendrait la mer à 19 heures le 10 décembre.
Matt, sağlam bir onarım ve iyi bir bakımla Deniz Kaplanı tekrar göreve çıkacak hale gelebilir.
Peut-être qu'après révision totale le Sea Tiger marcherait.
Adamlarım işlerinde ustadır ve ne ile karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Ama hepimiz Deniz Kaplanı'nın savaşa geri dönmesini istiyoruz.
Mes hommes savent contre quoi nous avons à lutter mais ils veulent que le Sea Tiger combatte.
Efendim, Deniz Kaplanı, üstünde "1940 yılında denize indirildi..... 1941 yılında hiç ateş etmeden battı" yazılı bir mezar taşından fazlasını hak ediyor.
Le Sea Tiger mérite une meilleure épitaphe que : " Armé en 1940. Coulé en 1941.
USS Deniz Kaplanı komutanından Filipinler, Cavite Levazım Komutanlığı'na.
"Officier commandant le Sea Tiger " à Officier Approvisionnement. Cavite, Philippines.
2 ) USS Deniz Kaplanı'nın komutanı talebimize ek olarak gönderilen ve tanımlanamayan malzemenin yerine ne kullanmamız gerektiğini merak etmekten kendini alıkoyamıyor.
"2 ) L'officier commandant le Sea Tiger " se demande par quoi l'intendance remplace ce matériel "si bien connu ici jadis."
Onarım için demir attık.
Du "Sea Tiger".
"Deniz Kaplanı." Artık ona komuta edeceksin.
Du nom de Sea Tiger. Vous le commanderez.
Kaplan.
Tiger.
Tiger, Talbert, çekilin ordan.
Tigre, Talbot! Arrêtez!
Kaplan'dan Merkez'e General Kohler'a.
Tiger à Standard O-bay, Général Kohler.
Kaplan kemikli şarap.
Du vin de Tiger-bone!
Kaplan kemikli şarap mı?
Du vin de Tiger-bone?
Vanderberg, 23. seviyede, Tiger kontrol noktasında bir araya gelin.
Vanderberg, rendez-vous au niveau 23, point de contrôle Tiger.
Üç Tiger tankı var.
Trois tanks... Des Tigres.
Üç Tiger tankını desteklemek için normal sayı bu.
C'est l'effectif de soutien de trois Tigres.
Tiger'lar nereden çıktı?
Ils sortent d'où, ces Tigres?
Tiger'lardan haberi var mı?
Il est au courant?
Belki deli ama Sherman'la Tiger'ı karşı karşıya getirecek kadar çılgın değil.
II est pas assez dingue pour opposer des Shermans à des Tigres!
Tiger'lar söz konusuyken bu operasyon için cesaretten öte bir şey gerek.
Avec ces Tigres, l'expédition plane "au-dessus du devoir"!
Tam aşağımızdaki meydanda üç Tiger tankı var.
Il y a trois Tigres sur la place.
Malcolm Peter-Brian - Teleskop-Adrian Şemsiyelik - Jasper-Çarşamba Kakim Yiyen-John - Çiğ Sebze Arthur-Norman-Michael Featherstone-Smith Northgot-Edwards-Harris Mason Frampton-Jones - Meyve Yarasası-Gilbert Williams-Keşke Gidebilseydim - Jenkin Tiger Drawers-Pratt-Thompson...
Malcolm Peter-Brian - Télescope-Adrian - Porte-Ombrelle-Jaspe-Mercredi - Hermine-Dindon-John - Légumes Crus -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]