English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tiki

Tiki Çeviri Fransızca

255 parallel translation
Tiki gene başladı!
Son tic qui la reprend.
Göz tiki olan birisini gördünüz mü?
Vous voyez quelqu'un avec un tic?
Tiki tak bum tik tak
Tchik tchak tchik boum tchak boum
Tiki tak bum tik tak İşte kalbinizdeki Trinidad Güzeli
Tchik tchak tchik boum tchak boum c'est la muse de la Trinité
Kon-Tiki gibi bir sal yapıp okyanusta seyredeceğiz. Ya da Annapurna gibi en yüksek dağa tırmanacağız..... sen ve ben, başbaşa.
On se fabriquera un radeau et on voguera sur le Pacifique, comme Kon Tiki, ou on ira au sommet le plus haut, comme l'Annapurna.
Hokus pokus, tiki tokus Abra abra kadabra
Hockety, pockety, wockety, wack abra, cabra, dabra, nack
- Evet, şimdi oldu. Hokus pokus, tiki tokus Rambada Rumba Merlin Bomba
Hockety, pockety, wockety, wack, nous remplissons le bric-à-brac
Tiki-tiki-tiki, tatlım. Sadece onlara bak.
Ticki-ticki-ticki, ma tablette à croquer.
Ama şu tiki yok mu, beni gıcık ediyor. Karısı da öyle...
Mais je ne supporte pas ses tics, ou son épouse.
Şu tiki olan kısa pantolonlu lise öğrencisini mi?
Un lycéen en culotte courte bourré de tics?
Adanın adı Tiki.
L'île s'appelle Tiki.
- Staebleravia. - Adı Tiki sanıyordum.
Je croyais que c'était Tiki.
Söz veriyorum, Tiki'de katı kontroller olacak.
Je te promets des contrôles très stricts sur Tiki.
Kimse el sürmüyor, Hımbıl da yanaşmayınca Tiki'yi ölü yatırım gibi görüyorlar.
Personne n'en veut! Ils croient qu'on ne peut rien faire de Tiki!
Lanet olsun!
Tiki, Hawaï.
Tiki! Hawaii! Kış bitti!
L'hiver est fini.
Bütün teşkilatını ben kurdum ve Tiki Adası için Lewis'e ihtiyacım var sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
J'ai construit toute son organisation, et si tu crois... que j'ai besoin de Lewis pour Tiki, tu te goures.
" Kon-Tiki'nin devinimi her zamankinden biraz farklıydı.
" Le Kontiki ne progressait pas tout à fait normalement.
- Şu tiki yapmasan?
- Tu ne peux pas arrêter ça?
Bunlar üvey annelerin, Tiki ve Maria!
Ce sont tes maman-sans. Tiki et Maria.
Tiki, merhaba desene!
Tiki, dis bonjour.
Zack! Tiki ve Maria.
Zack, Tiki et Maria.
Hey Koç. Birisi senin meşhur Kontiki Tikis'inden istedi.
Quelqu'un vient de commander ton célèbre Kon Tiki Tiki.
Tiki bir şey gördü.
Tiki a vu quelque chose.
Şimdi Tiki, söylediklerimi ilet.
Passe le mot, Tiki. Allez!
- Tiki Moteli.
- Motel Tiki.
Yüzündeki tiki yapmayı denemiştim. Doğru yapabilmiş miyim? Onu taklit etmeyi unutmanı öneririm.
Néanmoins, si des hostilités éclatent, l'avant-poste et le vaisseau seraient dominés.
uzun boylu ve sinirsel tiki var... böyle bir tik.
Et physiquement, il a un énorme nez avec des boutons, il est grand... et il a un tic nerveux... un tic qui fait comme ça.
Eğlenceli bir geceden anladığım şey kağıt orkideler ve plastik Tiki lambaları içinde diz çöküp "Feelings" şarkısını söylemek değil.
Chanter Feelings en pataugeant dans les orchidées en papier, ce n'est pas ce que j'appelle une soirée marrante!
Kusura bakma, ama öyle tiki gözüktün ki.
Désolé mais t'avais l'air tellement frivole.
Daha sonra da kaldığım pansiyona gittim, orada bir İspanyol köpeği kadar meraklı, pek yaşlı olmayan bir adam, Kon Tiki maketi yapıyordu.
Et puis, à la pension où j'habite, il y a un homme sans âge... avec une curieuse tête d'épagneul. Il construit la maquette du Kon-Tiki.
Dur bakalım, Sandy. Yanlışsam düzelt, ama bir sürü insan, özellikle en yeni "moda" yı... takip eden tiki gençler, tamamıyla "normal" sayılabilecek çocuklar da buna benzer küpeler takmıyorlar mı?
Attendez, Sandy, si je ne me trompe bon nombre de gens, surtout chez les adolescents qui se veulent branchés, mais sont pour le reste normaux, portent des boucles d'oreille de ce genre.
Yolun sonundaki Tiki Torch'ta idrar torbamızı taşıyan bir adam varmış.
Un appel du Tiki Bar. Ils ont un gars avec une poche urinaire.
Yolun sonundaki Tiki Torch'ta idrar torbamızı taşıyan bir adam varmış.
Un peu lourd, mais efficace. Ca ne vous ennuie pas que je confie ceci à la Sécurité?
Suşi restoranları, tiki mağazaları, 25 $ park ücreti, Liam Neeson.
Y'a des restaus japonais, des boutiques de luxe, des parkings à 25 $ et Liam Nieson.
Hayır, zenginlerin o tiki şeylerine pek yüz vermiyoruz.
Ces trucs-là, c'est pour les riches.
Tiki falan mı var?
Il me drague ou c'est un tic?
Bu tiki geliştirdim.
C'est ce qui m'a donné ce tic.
- Telsiz Tiki'ye öfkelenme.
- Ne mets pas Talkie Tiki en colère.
Sana eski baskısını almış olsaydım, içinde "tiki" gibi bir sözcük bulamazdın.
Si ça avait été l'ancienne, "machin" n'y serait pas.
Şu ki... sen biraz tiki kızlar gibisin.
Hé bien, le fait est que... tu aimes le "Little River Band".
Yani tiki gibi davranan kızlarla çıkamam.
J'veux dire, je ne peux pas être avec une fille qui les aime...
Jill... tiki kızlardan hoşlanırım.
Hey Jill, j'aime le "Little River Band"...
Ben Kral Sheki'yim Esrar çekerim Chin Tiki'de 10 çılgın kız
Calife de la téci Je fume mon teushi 10 super meufs sont au Chin Tiki
Chin Tiki'de Papa Doc'la konuştuğunu gördüm.
Je t'ai vu parler à Papa Doc au Chin Tiki.
Ve önceki akşam Chin Tiki'de.
Et aussi au Chin Tiki, l'autre soir.
Afedersin, ama onları şu tiki durdurmak için alıyorum
Ça va!
Hokus pokus, tiki tokus...
Hockety, pockety, wockety...
Belki bir tiki olabilir, ya da göz seğirmesi ya da..
Un tic peut le trahir.
Ben Kral Telsiz Tiki.
Je suis le roi Talkie Tiki.
Sinir tiki, zayıf sinirler.
Amandine Poulain n'aime pas :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]