English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tiksindirici

Tiksindirici Çeviri Fransızca

257 parallel translation
Bence tiksindirici.
Je trouve ça révoltant.
Harikasın. Tiksindirici bir biçimde.
Walter, tu es formidablement écœurant!
Bu çok tiksindirici ve bu yerden çok uzak.
C'est écoeurant et déplacé.
Tatlı Bayan Milton'un servisini biliyorum : Süslü, cici ve tiksindirici.
Les cocktails de Mme Milton sont roses, sucrés et écœurants.
Kadın taksi şoförü mü? Ne tiksindirici.
On cherche trois marins et une femme taxi.
İçinde üç ciltlik bir romanın müsevedde yazımları bulundu roman tiksindirici bir duygusallık içeriyordu.
Et ce consentement, je le refuse absolument. Et sur quelles bases, je vous prie?
Eğere bu en tiksindirici şey değilse...
C'est écoeurant...
Bana da çok tiksindirici geliyorlar.
Je dois reconnaître qu'ils sont repoussants.
Tiksindirici.
Dégoûtant.
Bazı cahil 19.yy gelenek düşmanları kendilerine... nasıl desem - 17.yy sanat eserlerini... kendi zırvalarıyla değiştirmeyi görev edinmişlerdir... bu pisl-affedersiniz - bu saçma ve tiksindirici av ve sevinç sahneleriyle hem de.
Quelque iconoclaste ignare du XIXe siècle, peut-être pour... embellir sa demeure, a décidé de faire peindre sur des décorations du XVIIe... ces... Pardonnez-moi... ces horribles croûtes représentant des scènes de chasse.
Seninle çıkmak hoşuma giderdi, eğer seni bu kadar tiksindirici bulmasaydım.
Ce serait un plaisir de sortir avec vous, si je ne vous trouvais pas si foncièrement déplaisant.
- Tamamem tiksindirici?
Parfaitement répugnante! - Oh!
Tiksindirici biri. Her zaman şöyle yürüyor.
Mais elle me dégoûte, elle n'est pas nette.
Tiksindirici biriyim.
Je suis vraiment un type odieux.
Kadınlara doğal gelen şeyleri erkekler tiksindirici bulur.
Et ce que les femmes trouvent naturel, les hommes le trouvent répugnant.
tiksindirici ama kaçınılmaz.
Repoussants mais inévitables.
Başkalarının içişlerine karışmayı tiksindirici buluyoruz.
Nous répugnons à intervenir dans les affaires des autres.
İnsanları tiksindirici bulduğunu, ama alışabileceğini söyledi.
Qu'elle trouvait les humains répugnants, mais qu'elle s'habituerait.
Öldürmek bizim için o kadar tiksindirici ki, sanırım direnmeden işimiz biter.
Tuer nous répugne tellement qu'on n'opposera aucune résistance.
Senin için tiksindirici bir soyduk.
A vos yeux, nous sommes une race détestable.
Sen tiksindirici, iğrenç bir adamsın.
Vous êtes comme tous les autres étrangers, méprisable et sans pitié.
Tiksindirici ve iğrenç.
Et obscène, et dégoûtant.
Ama itici, tiksindirici ve yanlış çiğnemek, çiğnemek, bütün gün boyunca ineklerin yaptığı gibi.
Mais c'est répugnant, dégoûtant et révoltant... de mâcher et mâcher Toute la journée Comme une vache le fait
Tiksindirici paketin şokuyla... daha akıllarında taze iken... vagon sakinleri doğum günü kutlamalarına... cesurca devam etti...
Encore sous le choc du paquet d'obscénités.. tout frais en mémoire... les habitants de la caravane fêtent bravement... Leur fête d'anniversaire..
Düşün bir, bir an için kirlenmiş ve tiksindirici de olsan, tamamen tazelenmiş olmayı istemez misin?
Réfléchis, n'es-tu pas tenté d'être infâme, répugnant, mais autre que toi?
İnsanlara ait tüm o pislik, kusmuk, tiksindirici artıklar... Yeraltındaki Styks nehri gibi.
C'est la nausée des villes, la vomissure des hommes, la source du Styx.
Kalbini kırmak istemiyorum ama seni çok tiksindirici buluyorum.
Je vous trouve détestable, sans vouloir vous blesser.
Geri kalanlar tiksindirici varlıklara, mutantlara dönüştü.
Le reste de l'humanité s'était transformé en mutants monstrueux.
Bn. Mars'la çalışırken, aranızda hiç tehdit amaçlı, ya da tiksindirici telefon alan oldu mu?
L'une de vous a-t-elle jamais reçu un appel menaçant ou obscène... lié à votre travail avec Mlle Mars?
Tiksindirici.
Ça me dégoûte.
Hayatımda gördüğüm en iğrenç, en tiksindirici şey!
Je n'ai jamais rien vu d'aussi révoltant et répugnant.
Özel hayatınızda yaptıklarınızla ilgilenmiyorum ne kadar iğrenç, tiksindirici, rezil şeyler olsa bile.
Je me fiche de ce que vous faites en privé, même si c'est dégoûtant, écœurant et répugnant.
Olur mu hiç, Tiksindirici Hazretlerim.
Oh, non, votre offensant.
Beni tiksindirici bulur!
Elle ne m'écoutera pas tant je la dégoûterai!
Bütün dürüstlüğümle söylemeliyim ki günümüz korku filmlerinin bazılarını kendi türü içinde bile tiksindirici buluyorum.
Je dois dire franchement que je trouve certains des films d'horreur actuels... un peu écoeurants.
Hayır, tiksindirici kız.
Une autre voiture arrive. Il ralentit.
Çok pis mi, yoksa tiksindirici mi?
- Normale ou très choquante?
Gerçekten tiksindirici.
- Très choquante...
Biz kahramanca, gülünç, alaycı, hüzünlü, ani, yavaş tiksindirici, çekici ya da çok yükseklerden düşerek ölebiliriz.
Héroïque, comique, ironique triste, soudaine, lente ignoble, charmante ou de haut
Tiksindirici mi demek istiyorsun?
De vomir, vous voulez dire.
Tita Rosaura'nın Esperanza ile ilgili... planlarına çok kızmıştı... Kız kardeşinin ağzından asla böyle iğrenç, tiksindirici... sözlerin çıkmamasını... dilerdi.
Tita était tellement en colère... des plans de Rosaura pour Esperanza... qu'elle aurait voulu que sa sœur ne pmermette pas... à ces mots dégueulasses, répugnants et révoltants... de sortir de sa bouche.
- Tiksindirici.
- Le dégoût de toi-même.
Tiksindirici!
Quelle infection!
Bunun üzerine, o benim böyle şeylerden kopmamı isteyecek. - Bu noktada, kaçınılmaz olarak o oda arkadaşını bu tiksindirici olaydan haberdar edecek. - Devam et.
Sur quoi, elle insistera pour que je quitte les lieux.
Ne kadar da tiksindirici.
Mais à quoi bon le combattre, vieux?
Bu çok tiksindirici, şeyy...
Mon Dieu, c'est répugnant.
Böyle insanların seni davet etmesi ne kadar tiksindirici.
Ce qui rebute les autres, t'attire.
Hayatım, yalvarırım o tiksindirici adamın adını ağzınıza almayın.
Oh, mon chéri, veuillez ne pas mentionner cet homme odieux!
Ne kadar tiksindirici!
Comme c'est abominable!
Öylesine kabarcıklı, tiksindirici ve mutlu.
C'est pétillant, écoeurant, et sympathique.
Onun iğrenç bakışlarına ve tiksindirici sesine katlanamam.
T'es comme ton père, hein?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]